
ANKARA - Halit Gülşen
Rusya Federasyonu'na bağlı Kuzey Kafkasya Cumhuriyetlerinden Dağıstan'ın başkenti Mahaçkale'de dün meydana gelen bombalı saldırılarda 13 kişinin ölmesi, dikkatleri yeniden bölgeye çekti.
Uzmanlara göre Rusya'nın sosyal, ekonomik ve askeri alandaki çalışmalarına rağmen, Kuzey Kafkasya'da istikrar sağlanamıyor.
Rusya Federasyonu on yılı aşkın süredir Kuzey Kafkasya'daki bağımsızlık hareketlerine karşı mücadele veriyor. Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra 1994-1996 yıllarında meydana gelen Birinci Çeçen Savaşı ve ardından 1999'da patlak veren İkinci Çeçen Savaşı, Rusya'yı uzun süre meşgul etti. 1999 yılında Boris Yeltsin'in yerine devlet başkanlığı koltuğuna oturan Vladimir Putin, ilk yıllarında tüm dikkatini Çeçenistan'a yöneltti. 10 yıl süren savaş sonrasında 2009 yılında Rusya, İkinci Çeçen-Rus Savaşı'nın resmen bittiğini açıkladı. Ancak uzmanlara göre, teoride bittiği açıklanan savaş, pratikte devam ediyor.
Uzmanlara göre, yaklaşık 2 ay önce Çeçenistan'da konuşlanmış olan 20 bin Rus güvenlik görevlisinin Dağıstan'a sevk edilmesi, "Kuzey Kafkasya'da yeni cephenin Dağıstan" olduğunun bir göstergesi.
Neden Dağıstan?
Uzmanlara göre operasyonların ve saldırıların Dağıstan'da yoğunlaşmasının ardında birden çok sebep var. İlk olarak Dağıstan'ın coğrafi konumuna dikkat çekiliyor. Gürcistan, Azerbaycan ve Çeçenistan'la sınırı olması ve Hazar Denizi kıyısında yer alması Dağıstan'ın jeopolitik önemini artırıyor. Orta Asya'dan Rusya'ya uzanan petrol ve doğalgaz boru hatları ile Bakü-Novorossiysk petrol boru hattı Dağıstan'da birleşiyor. Bu yüzden bölgedeki istikrarın, güvenli enerji sevkıyatı için önemli olduğu vurgulanıyor.
Bir diğer neden olarak ise, Çeçenistan'daki yoğun güvenlik önlemlerinin "Kafkasya Emirliği"nin hareket kabiliyetini sınırlandırması gösteriliyor. Bu nedenle de saldırıların Dağıstan'da yoğunlaştığı ifade ediliyor.
Diğer taraftan, Dağıstan'ın en önemli özelliği olarak halkın etnik yapısı ve İslam dinine olan bağlılığı ön plana çıkartılıyor.