Lübnan'ın İsrail sınırına yakın Kefr Şuba beldesi, İsrail'in bir buçuk yıldır süren ve ekim ayından itibaren yoğunlaşan saldırılarının yanı sıra bölgede aylarca devam eden işgal sebebiyle büyük ölçüde zarar gördü.

Beldenin tek camisi İsrail saldırılarıyla zarar görürken, Kefr Şuba'da birçok ev, su ve elektrik şebekesinin yanı sıra altyapı da hasar görmüş durumda.

Kefr Şuba sakinleri, AA muhabirine, İsrail'in yol açtığı yıkım ve zorla yerlerinden edilmelerine rağmen ramazanı ümitli şekilde karşılamaya çalıştıklarını anlattı.

"Evlerimizi camiye çevireceğiz"

Bölge sakinlerinden alınan bilgiye göre, İsrail saldırılarından önce yaklaşık 1500 kişinin yaşadığı Kefr Şuba beldesinde şu anda 100 kişi kaldı.

Kefr Şuba sakinlerinden 80 yaşındaki Ali Hasan, "Kefr Şuba'da hayati ihtiyaçlarımızı karşılayamıyoruz. Bir ekmek almak istediğimizde, Raşaya'ya gidiyoruz." dedi.

Hasan, İsrail saldırılarından sonra beldede "hayat kalmadığını" belirtirken, beldenin yıkılan tek camisi hakkında "Evlerimizi camiye dönüştüreceğiz." diye konuştu.

"Ramazan geldi ancak durumumuz içler acısı"

Belde sakinlerinden 47 yaşındaki Feryal Abdulal ise beldede gündelik hayatın zorluğuna dikkati çekerek, "Bereket ve iyilik ayı ramazan geldi, ancak durumumuz içler acısı. Özellikle bu mübarek ayın günlük yemeği fettuş (bir çeşit salata) yaptığımız günlerde sebze ve et satan dükkan yok." ifadelerini kullandı.

Gıda temin etmek için 15 kilometre uzaktaki beldelere gitmek zorunda kaldıklarını vurgulayan Abdulal, camide namaz kılamadığı için diğer kadınlarla bir araya gelerek ibadet ettiklerini kaydetti.

Tüm zorluklara rağmen ramazanda beldede kalacaklarını ifade eden Abdulal, "Ancak ramazan ayında karşılaşacağımız zorluklara rağmen direnmeye kararlıyız. Zira ramazan, cihat, bağış, iyilik ve bereket ayı." şeklinde konuştu.

"Beş defa yerimizden edildik"

Kefr Şuba'nın 90 yaşındaki sakini Hacca Salime, İsrail saldırıları nedeniyle birçok kez zorla yerinden edildiğini anlatarak "5 defa yerimizden edildik. Lakin bu kez en zoruydu. Her yer tamamen tahrip edilmiş." dedi.

Salime, beldedeki zorlu yaşam koşullarına ilişkin "Karanlıkta yemek yiyoruz elektrik yok. İsrail camiyi, beldeyi, evleri ve dükkanları yerle bir etti, hiçbir şey bırakmadı." ifadelerini kullandı.

Kefr Şuba sakinleri belde dışında yaşamaları durumunda kira ödemek zorunda kaldıklarını ve bunu karşılayacak durumları olmadığını aktardı.

Beldede bakkal dükkanı işleten 26 yaşındaki Katherine Kamra ise "Beldedeki tüm dükkanlar yıkıldı hatta şu an oturduğum dükkan da hasar gördü ama geri döndük ve tamir ettik." diyerek dükkanı yeniden açtıklarını ifade etti.

Lübnan ve İsrail arasındaki ateşkes

Lübnan ile İsrail arasında 27 Kasım 2024'te ateşkese varılmıştı.

Ateşkes kapsamında İsrail ordusunun 60 gün içinde Lübnan'ın güneyinde işgal ettiği noktalardan çekilmesi gerekiyordu. Ancak İsrail, Lübnan ordusunun ülkenin güneyinde kontrolü tam olarak ele almadığını ileri sürerek işgal süresini 18 Şubat'a kadar uzatmıştı.

İsrail ordusunun çekildiği 11 bölgede 18 Şubat'ta Lübnan askerleri konuşlanırken, İsrail sınır hattındaki 5 noktada işgalin devam edeceği yönünde açıklama yaptı.

Lübnan Sağlık Bakanlığının açıklamalarına göre, ateşkesin sağlanmasının ardından İsrail ordusunun saldırılarında 82 kişi hayatını kaybetti, 270 kişi yaralandı.

Birleşmiş Milletler (BM) ve Lübnanlı yetkililer, ateşkes anlaşması ve BM Güvenlik Konseyinin 1701 sayılı kararı gereği İsrail'in ülkenin güneyinden tamamen çekilmesi gerektiğini açıkladı.

Lübnan Başbakanı Selam, İsrail saldırılarına maruz kalan güneydeki Sur ilçesini ziyaret etti

Lübnan Başbakanı Selam, 26 Şubat'ta Meclisten güvenoyu aldıktan sonra bazı bakanlarla ülkenin güneyine gitti.

Selam, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ziyarette kendisine Enerji ve Su Bakanı Joseph Saddi ve Çevre Bakanı Tamara ez-Zeyn'in yanı sıra Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Fayiz Rasmani'nin eşlik ettiğini belirtti.

Lübnan'ın güneyindeki Sur ilçesine giderek Benu Bereket kışlasında Lübnan ordusu ve BM Lübnan Geçici Barış Gücü'ne (UNIFIL) bağlı askerlere hitap eden Selam, "Sizler şeref, fedakarlık ve sadakat misali, egemenlik ve bağımsızlığımızın direğisiniz." dedi.

Selam, Lübnan ordusunun görevini tam olarak yerine getirdiğini vurgulayarak, ordunun ülkenin güneyinde halkın evlerine dönmesi için kararlılıkla konuşlandığını ifade etti.

Selam, Lübnanlılara "acılarını paylaştığını" söyledi

Benu Bereket kışlası önünde kendisini karşılayan Lübnanlılara "acılarını paylaştığını" ifade eden Selam, hükümetin "yıkılan evleri ve beldeleri yeniden inşa etme ve onurlu bir geri dönüş sağlama" sorumluluğunu üstlendiğini aktardı.

Ülkenin güneyinde İsrail işgalinin tamamen sonlandırılmasını isteyen Lübnanlılar ise hükümetten bölgede yıkılan evlerinin inşası ve altyapının onarılmasını talep etti.

UNICEF, Lübnan'da okula gidemeyen çocuk sayısının yarım milyona ulaştığını bildirdi

Higgins, Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi'nin haftalık basın toplantısına çevrimiçi katılarak İsrail ile Lübnan arasında devam eden ateşkes ve bu süreçte yaşananlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

UNICEF'in son raporundan veriler paylaşan Higgins, İsrail'in saldırıları altında bulunan Lübnan'daki çocukların büyük sorunlar ve travma yaşadığını kaydederek, özellikle hava saldırılarına defalarca hedef olmalarına rağmen yoğun nüfuslu olmaya devam eden Baalbek ve Bekaa Vadisi'ndeki çocukların yeterli gıdaya erişemediğini söyledi.

Higgins, "Lübnan'ın doğusundaki bölgelerde yaşayan 2 yaşın altındaki çocukların yarısından fazlası ciddi gıda yoksulluğu yaşıyor. Bu, bir yıl öncesine göre 2 katından fazla." dedi.

Lübnan'da Kasım 2024'te ateşkes ilan edilmesinin ardından 310'dan fazla çocuk öldürüldüğünü bildiren Higgins,1500'den fazla kişinin de yaralandığını ifade etti.

Higgins, "Lübnan'daki çatışmalar, yıllarca süren ekonomik sıkıntılar, öğretmen grevleri ve Kovid-19'un etkisinden sonra ülkenin zorlu eğitim durumunu daha da kötüleştirdi. Şu anda okula gidemeyen çocuk sayısı yarım milyona ulaştı." dedi.