Oxford Üniversitesi'nde Filistin'e destek eylemi devam ediyor
Dünyanın önde gelen üniversitelerinden Oxford'da öğrenciler, 5 gündür sürdürdükleri Filistin'e destek eyleminde, üniversitenin İsrail kurumları ve İsrail'e destek veren şirketlerle olan işbirliklerini sona erdirmesini istiyor.
Oxford
Oxford Üniversitesinin Pitt Rivers Müzesi önündeki alanda 6 Mayıs'ta çadırlar kuran öğrenciler, üniversitenin silah şirketleri ve Barclays Bankası ile olan işbirliklerini protesto ediyor.
Öğrenciler, yaklaşık 50 çadırın bulunduğu ve "Kurtarılmış Bölge" olarak niteledikleri alanda, Gazze'de öldürülen kadın gazetecilerin adının verildiği medya çadırı ile yine İsrail saldırılarında öldürülen Gazzeli yazar ve şair Rıfat el-Arir'in adının verildiği anı kütüphanesi kurdu.
Müslüman eylemciler, cuma namazını yine bu alanda mescide dönüştürdükleri bölümde eda etti.
AA muhabirine konuşan Oxford Üniversitesi Biyokimya Bölümü öğrencisi Daniel Knorr, "Oxford, birçok alanda yıllardır apartheid ve soykırımcı İsrail devletiyle işbirliği içinde." diye konuştu.
Üniversiteden, tüm yatırımlarıyla ilgili bilgileri açıklamasını talep ettiklerini söyleyen Knorr, şöyle devam etti:
"Eğer öğrenci harçlarımız soykırımı fonlamakta kullanılıyorsa bunu bilmek istiyoruz. Sonra da yatırımların sona erdirilmesini istiyoruz. Harçlarımızın soykırımda kullanılmasını istemiyor ve bunun hemen durdurulmasını talep ediyoruz. İsrail üniversiteleriyle bağlar koparılmalı, onlarla yapılan programlar durdurulmalı. Protesto eden ve vicdani duruş sergileyen öğrenciler için af çıkarılmasını talep ediyoruz. Son olarak da bu yıkıcı soykırım savaşının ardından Gazze'nin yeniden inşası için yardım edilmesini istiyoruz."
Oxford Üniversitesi'nde Filistin'e destek eylemi 5. gününde devam ediyor
— Anadolu Ajansı (@anadoluajansi) May 10, 2024
AA Muhabiri Behlül Çetinkaya, detayları İngiltere'den aktardı https://t.co/u0URcmUHJu pic.twitter.com/NpndpeVHXb
Knorr, eylem alanındaki atmosferden de söz ederek, birçok kişinin Gazze'de yaşananları izlemek yerine yaşananları kabul etmediğini söylemek için adım attığını kaydetti.
Eylem alanında her akşam anma ve Gazze'de yaşananlara ilişkin bilgilendirme yapıldığını anlatan Knorr, "Yaşananlardan dolayı öfke doluyuz, keder doluyuz ve Gazze'de olanları hiçbir zaman unutamayız." ifadelerini kullandı.
Geceleri çadırlarda geçirdiklerini hatırlatan Knorr, "Yaşadığımız zorluklar, Gazze'dekilerin yaşadıklarıyla kıyaslandığında hiçbir şey. Hükümetiniz ve kurumlarınız soykırımın işbirlikçisiyse bu kabul edilemez ve buna karşı çıkılmalı. Bu kadar insanın acı çektiği yerde başka ne yapılabilir?" dedi.
"Bir Yahudi olarak kamp alanında daha fazla güvende hissediyorum"
Üniversitenin Yahudi öğrencilerinden Kendall Gardner, İngiltere Başbakanı Rishi Sunak'ın üniversite yöneticilerine yönelik, "okullardaki Yahudi öğrencilerin güvenliğini sağlamak" konusundaki taleplerine değindi.
Gardner, "Buradaki çadırlarda uyuyorum ve bir Yahudi öğrenci olarak kamp alanında, genel olarak Oxford Üniversitesinde hissettiğimden daha fazla güvende hissediyorum." diye konuştu.
Yahudi öğrencileri kamp alanına davet eden Gardner, şöyle devam etti:
"Bazı Yahudi öğrencilerin Gazze'de yaşananlarla ilgili farklı düşünceleri olmasını anlıyoruz. Ancak burada konu bu değil. Bu bir soykırım ve 1,7 milyon insan, Refah'ta yükselen gerilim nedeniyle yerinden edilme riskiyle karşı karşıya. Bizim için onlar insan ve çok büyük bir güvensizlik riski taşıyorlar. Yahudi öğrencilerin buraya gelerek bizimle sohbet etmesinden mutlu oluruz. İnsanların gelip sohbet edebileceği hoşgörülü bir ortam oluşturmaya çalışıyoruz."
Gardner, üniversiteden İsrail'le olan işbirlikleri açıklamasını isteyerek özellikle silah şirketleriyle olan işbirliklerinin sona ermesi taleplerini dile getirdi.
Barclays Bankası'yla işbirliğinin sona ermesi gerektiğine dikkati çeken Gardner, "Üniversiteden Filistinlilerin yönettiği yüksek öğretim sektörünün yeniden ayağa kaldırılması çabalarına destek vermesini istiyoruz." dedi.
Gardner, üniversite yönetiminin henüz taleplere yanıt vermediğini belirterek, "Yönetim henüz bizimle buluşmadı. Bir ödül töreninde iki temsilcimiz taleplerimizi rektör yardımcısına iletti. Aynı gün elektronik postayla da taleplerimizi gönderdik ancak o günden bu yana (8 Mayıs) taleplerimize yanıt alamadık." diye konuştu.
Eylemin kaydettiği aşamaya göre protestoyu sürdüreceklerini söyleyen Gardner, "Bu ne zaman olur bilmiyoruz ancak olana kadar burada kalmaya hazırız." ifadelerini kullandı.
Akademisyenler, okul kaynaklarının Gazzeli öğrenci ve akademisyenlere açılmasını istedi
Öte yandan Oxford Üniversitesinde görev yapan 500'e yakın akademisyen ve araştırmacı, üniversite yönetiminden Gazzeli öğrenci ve akademisyenlere üniversite kaynaklarını açma ve çevrim içi eğitim fırsatı sunmasını talep etti.
Üniversitenin farklı birimlerinde görev alan akademisyen ve araştırmacıların imza attıkları mektupta, Oxford'un İsrail'le işbirliklerine son vermesi talebiyle kurulan öğrenci kampını destekledikleri ifade edildi.
Oxford öğrencilerinin okullarından ateşkes çağrısı yapma ve İsrail'i kınama talebinde bulunduğu hatırlatılan mektupta, Gazze'deki öğrenci ve akademisyenlerle dayanışma gösterme talebi de vurgulandı.
Gazze'deki durumun felaket seviyesinde olduğunun altı çizilen mektupta şu ifadelere yer verildi:
"Oxford Üniversitesi'nin eğitimde küresel liderliğe ve uluslararası düzeyde eğitim fırsatlarını geliştirmeye olan bağlılığı göz önüne alındığında, öğrencilerimizin taleplerini tamamen makul buluyoruz. Üniversite, esirlerin serbest bırakılması ve Gazze'de devam eden şiddete son verilmesi çağrısında bulunmuştu. Buna ilaveten çoğu çocuk olmak üzere İsrail hapishanelerinde idari gözetim altında tutulan Filistinli mahkumların serbest bırakılması çağrısında bulunuyoruz. Ayrıca üniversitenin bir dizi başka acil önlem almasını da talep ediyoruz."
Üniversitenin doğrudan silah firmalarına yatırım yapmama politikasına işaret edilen mektupta, üniversite yönetiminden her türlü yatırımı ayrıntılı olarak açıklaması da istendi.
"Rektör yardımcısından yüzden fazla üniversite profesörünün öldürülmesini ve İsrail'in Gazze'deki eğitim kurumlarını ve arşivleri yok etmesini kesin olarak kınamasını istiyoruz" ifadeleri kullanılan mektupta, Gazzeli akademisyen ve öğrencilere destek verilmesi talebi de yer aldı.
Bu kapsamda öğrencilere ve akademisyenlere çalışmalarına devam edebilmesi için Oxford'un kütüphane kaynaklarına ve çevrim içi eğitimlerine ulaşım fırsatı verilmesi talebinde bulunuldu.
Gazze'deki üniversitelerin yeniden inşasına destek verilmesi talebi de paylaşılan mektupta, "Gazze'yle dayanışma kampını kamuya yönelik küresel bir eğitim projesi olarak görüyoruz. Üniversite yönetiminin bunu diyalog fırsatı olarak değerlendireceğini umuyoruz." görüşü paylaşıldı.
Mektuba imza atanlar arasında 63'ü profesör, 49'u doçent olmak üzere 500'e yakın akademisyen ve araştırmacı yer aldı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.