Kırım Dayanışması Platformundan yapılan açıklamada, duruşmanın gıyaben gerçekleştiği ve mahkemenin Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Rıfat Çubarov'a 26 Şubat 2014'te kitlesel ayaklanmaları organize ettiği iddiasıyla 6 sene hapis ve 200 bin ruble (23 bin 278 lira) para cezası verdiği ifade edildi.

Savunma tarafının kararı temyize götüreceği belirtildi.

Çubarov, Facebook'tan yaptığı paylaşımda, 2014'teki yasa dışı ilhaktan beri Rusya'nın 26 Şubat olaylarında Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü savunmuş kişilerin üzerine gitmeye çalıştığı değerlendirmesinde bulundu.

Verilen cezanın hükümsüz olduğunu aktaran Çubarov, soruşturmayı açanları gelecekte adil bir yargılamanın beklediğini ifade etti.

Ukrayna Dışişleri Bakan Yardımcısı Emine Ceppar da karara ilişkin, Rusya'nın Kırım Tatar Türklerine karşı sahte duruşmalarını uygulamaya devam ettiğini belirtti.

26 Şubat olayları

Kırım Parlamentosu Başkanı Vladimir Konstantinov, 26 Şubat 2014'te Genel Kurulda Kırım’ın Rusya’ya bağlanmasına ilişkin referandumu görüşeceklerini açıkladı. Bunun üzerine Kırım’ın Rusya’ya katılmasını isteyen Rus Birliği Partisi, Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosu önünde miting kararı aldı.

Ukrayna’nın bütünlüğünü savunan KTMM de aynı gün, parlamento önünde miting düzenleyeceğini ilan etti.

Kırım Parlamentosu önünde, KTMM ve Rus Birliği Partisinin karşı karşıya geldiği büyük mitingler yapıldı. Mitingler sırasında 2 kişi hayatını kaybetti.

Kırım'ın ilhakı

Rusya, Kırım'ı 2014'te yasa dışı ilhak etmişti. Kırım Tatar Türkleri arasında potansiyel tehlike görülenler hapse atılmış ve yarımadaya girişi yasaklanmıştı.

Kırım Tatar Türk halkının lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve Kırım Tatar Türklerinin iradesini temsil eden KTMM'nin Başkanı Rıfat Çubarov'a yarımadaya giriş yasağı konulmuştu.

KTMM, "aşırıcı örgüt" kapsamına alınarak faaliyetleri yasaklanmış, Meclis ile doğrudan bağı olan 2 bin 500 Tatar ile onlarla ilişkisi bulunanlar "aşırıcı örgüt üyesi" durumuna düşmüştü.

Rus yönetiminin baskısı nedeniyle binlerce Kırım Tatar Türkü, yarımadayı terk etmek zorunda kalmıştı.

Yarımadada, Kırım Tatar Türk halkının evlerine, camilere, çocuk yuvalarına yapılan baskınlar ve "terör örgütüne üye" olma suçlamasıyla gözaltılar devam ediyor.