Lavrov, ABD merkezli CBS News kanalına verdiği demeçte, Rusya-Ukrayna arasında olası ateşkese, İran-ABD müzakerelerine ve Ukrayna'nın NATO üyeliğine yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Rusya'nın 2014'te Ukrayna'dan yasa dışı şekilde ilhak ettiği Kırım'ın müzakere edilmeyeceğini belirten Lavrov "Rusya kendi topraklarını müzakere konusu yapmaz." dedi.

Lavrov, Rus ordusunun Ukrayna'nın başkenti Kiev'e düzenlediği saldırı sonucunda 12 sivilin hayatını kaybetmesine ilişkin, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy yönetiminin aksine Rusya'nın sadece askeri sahaları hedef aldığını savundu.

ABD Başkanı Donald Trump'ın söz konusu saldırıya "Vladimir, dur!" şeklinde karşı çıkmasına dair Lavrov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Washington'ın sunduğu 30 günlük ateşkes fikrini desteklediğini vurgulayarak, ateşkesin Ukrayna ordusunu güçlendirmemesi gerektiğini ifade etti.

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ve NATO Genel Sekreteri Mark Rutte'un, Ukrayna'yı güçlü kılan bir ateşkesi destekleyeceklerine yönelik tutumuna karşı çıkan Bakan Lavrov, "Bu, ateşkesin amacıysa Başkan Trump'ın bunu isteyeceğini sanmıyorum. Zelenskiy ve Avrupalı devletler Trump'ın ateşkes girişiminden Ukrayna'nın lehine bir sonuç çıkarmaya çalışıyor." şeklinde konuştu.

ABD'nin ateşkes konusunda "doğru istikamette" olduğu vurgusu

Lavrov, Trump'ın ateşkes konusunda doğru yolda ilerlendiğine inandığını belirterek, Rusya'nın ateşkese hazır olduğunu fakat ateşkesin bazı ayrıntılarında değişiklik yapılması gerektiğini dile getirdi.

ABD heyetiyle iletişimi sürdüreceklerini ifade eden Lavrov, ateşkes konusunda doğru istikamette olduklarına işaret eden birçok gösterge olduğunu söyledi.

Trump'ı "konunun temeline hitap eden tek lider" olarak nitelendiren ve onun Ukrayna'nın olası NATO üyeliğini "büyük bir yanlış" olarak değerlendirmesini desteklediğini vurgulayan Lavrov, şunları kaydetti:

"Diğerlerinin aksine biz gerçekten kibar insanlarız. Müzakerede tartıştırılanları asla toplum içinde konuşmayız, aksi halde müzakereler ciddiyetini yitirir. Konuyla ilgili birinin görüşünü almak için Zelenskiy'e gidin. (Zelenskiy) Başkan Trump dahil medya aracılığıyla herkesle konuşmaktan mutlu."

Gelecek günlerde olası Trump ve Putin görüşmesine dair konuşan Lavrov, "Trump'ın mayıs ortasında görüşmeyi planladığını ve ondan sonra bazı günler önereceğini söylediğini duydum. Başka bir şey ekleyemem." dedi.

Lavrov, Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'daki ABD ve Rusya görüşmesine ilişkin iki ülkenin politikalarının kendi çıkarlarına dayandığını, bunların örtüşmemesi durumunda yaşanacak bir çatışmanın büyük güçlerin sorumluluğu olduğunu belirtti.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun ateşkes sürecinde bir an önce karar alınması gerektiğini ifade etmesine ilişkin Lavrov, bunun bir tür sabırsızlık olduğunu vurgulayarak, "Amerikan kültüründe beklentiler yaratırsınız ve bu beklentiler etrafında gerilimi ateşlersiniz. Bu durum reelpolitiğe uymuyor." dedi.

ABD'nin Ukrayna ile birlikte, şu an Rusya'nın kontrolünde bulunan ancak Ukrayna topraklarında yer alan Zaporijya Nükleer Santrali'ni işletmek istediği yönündeki niyeti da sorulan Lavrov, Zaporijya nükleer santralinin Rusya tarafından işletildiğini ve emin ellerde olduğunu savunarak bunun müzakerelere konu olmadığını söyledi.

"ABD ve İran arasındaki süreci destekliyoruz"

Rusya'nın İran ile stratejik ortaklık anlaşmasından vazgeçip vazgeçmeyeceği sorulan Lavrov, böyle bir talebin kendilerine iletilmediğini ifade ederek, "ABD ve İran arasındaki süreci destekliyoruz. Taraflar uygun görürse yardımcı olmaya hazırız." dedi.

Lavrov, ABD istihbarat raporlarında yer alan Rusya'nın nükleer silah taşıyabilecek bir uydu geliştirdiği iddialarını reddederek, "Uzun yıllardır BM'de uzaya nükleer silah yerleştirilmesini yasaklayan bir anlaşmayı destekliyoruz. Ancak ABD bu anlaşmaya karşı çıkıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Rusya'nın Ukrayna konusunda herhangi bir taviz vermeye hazır olmadığı yönündeki yorumları reddeden Lavrov, "İlgili tüm süreçlerde çıkar dengesi arayışımızı defalarca vurguladık. Eğer bu, müzakereye hazır olmak anlamına gelmiyorsa, başka nasıl anlatabileceğimi bilmiyorum." şeklinde konuştu.