RSF'den yapılan açıklamada, İngiltere'de endişe verici sayıda gazetecinin, aşırı sağcı sokak olayları ve karşıt gösteriler sırasında çalışırken saldırıya uğradığı veya tehdit edildiği belirtildi.

Açıklamada, "RSF, yetkilileri gazetecilerin güvenli bir şekilde çalışabilmesi için ellerinden geleni yapmaya ve onları sindirmek isteyenler hakkında dava açmaya çağırmaktadır." ifadesine yer verildi.

Ayrıca RSF'nin İngiltere'de aşırı sağcı şiddet olaylarında gazetecilere yönelik şiddete sıfır tolerans gösterilmesi çağrısında bulunduğu belirtildi.

Southport kentinde 29 Temmuz'da 3 çocuğun öldürülmesinin ardından İngiltere'nin son 10 yılın en kötü "sivil kargaşasını" yaşadığına işaret edilen açıklamada, "İngiltere ve Kuzey İrlanda genelinde kentlerde yaşanan ayaklanmalar, göçmenlik karşıtı duyguları manipüle etmek isteyen ve insanların bir araya toplanmasını teşvik eden sosyal medya etkileyicilerinin (influencerların) internet ortamında yaydığı dezenformasyonla körüklendi." değerlendirmesinde bulunuldu.

Açıklamada, endişe verici sayıda gazetecinin, sokak olaylarına katılanlar tarafından saldırıya uğradığı, sindirilmeye çalışıldığı, takip edildiği veya ekipmanlarının hasar gördüğü belirtilerek, bu kişilerin görüntülenmek istemediği veya gazetecileri yetkililerle aynı safta olmakla suçladığı ifade edildi.

Açıklamada, 5 Ağustos'ta Birmingham kentinde elinde bıçak olan maskeli bir kişinin Sky News kanalının ekibini takip ettiği ve araçlarının lastiğini patlatmaya çalıştığı ve Fransız haber ajansı Agence France-Presse'in (AFP) Middlesbrough kentinde bir gazetecinin kamerasının elinden alınarak yere atıldığı anlara ait görüntüleri yayınladığı belirtildi.

RSF'nin İngiltere Müdürü Fiona O'Brien, "Son günlerde gazetecilerin ayaklanmaları ve karşıt gösterileri takip etmesini engellemeye yönelik saldırgan girişimlerin olması son derece endişe verici. Gazetecilere yönelik şiddete asla hoşgörü gösterilemez." ifadesini kullandı.

O'Brien, muhabirlerin ve fotoğrafçıların işlerini yapabilmesinin ve "sivil kargaşayı" belgelemesinin demokrasi açısından hayati önem taşıdığını belirterek, güvenlik güçlerini bu tür saldırıların önlenmeye ve faillerin yargılanması için ellerinden geleni yapmaya çağırdı.

Southport kentinde 17 yaşındaki Axel Rudakubana'nın 3 çocuğu öldürdüğü, 8'i çocuk 10 kişiyi de yaraladığı saldırı sonrasında başlayan aşırı sağcı şiddet olayları ülke geneline yayılmıştı.

Aşırı sağcıların polisle ve karşıt görüştekilerle çatıştığı, evlere, iş yerlerine, arabalara, camilere ve polis araçlarına zarar verdiği olaylar nedeniyle 483 kişi gözaltına alınmış, bunlardan 149'u hakim karşısına çıkarılmıştı.