Her ne kadar 2011'den bu yana Türkiye, resmi ve özel kurum ve kuruluşlarıyla bölgede sağlıktan tarıma, acil yardımlardan kalıcı eserlere kadar birçok projeye imza atsa da özellikle Somali’nin kırsal kesimlerinde yoksulluk hüküm sürmeye devam ediyor.

Terör örgütü Eş-Şebab'dan kaçarak güvenliğini Türkiye’nin sağladığı yeşil bölgelere göç eden ailelerin insani ihtiyaçlarını da yine Türk sivil toplum kuruluşları karşılıyor.

İnsani yaşam malzemelerine ihtiyacın had safhada bulunduğu kamplarda yaşam, özellikle kadın ve çocuklar için çekilmez oluyor.

Çevreden toplanan çalılarla yapılan çadırlar, iç göçe maruz kalanları ne güneşin kavurucu ve bunaltıcı sıcağından koruyor ne de ani bastıran yağmurlara kalkan oluyor.

Kamplarda tam anlamıyla dram yaşanıyor.

"Sel baskınları evlatlarımızı yok ediyor"

Galmudug eyaletinin başkenti Dusamareb’deki Oog Kampı’nın yetkilisi Hanan Omar Abd, AA muhabirine, bulundukları kampta uzun yıllardır yaşam savaşı verdiklerini söyledi.

Kampta yağmur yağdığı zaman karşılaştıkları sorunlardan birinin sel baskınları olduğunu, çocukları ve yaşlıları alıp götürdüğünü, kampı tahrip ettiğini belirten Abd, bu nedenle baraj yapılması ya da daha iyi bir bölgeye taşınmaları için çözüm sağlanması çağrısında bulundu.

Kampta kalan çocukların eğitim sorununa değinen Abd, "Sizden bir medrese inşa etmenizi rica ediyoruz çünkü bu bölgede birçok aile yaşıyor ve çocuklara Kur'an-ı Kerim ve İslami ilimler öğretecek bir yer yok. Ayrıca toplantılarımızı gerçekleştirebileceğimiz bir yer, merkez veya salon inşa edilmesini istiyoruz. Böylece güneşin veya sıcağın altında beklemek zorunda kalmayız." diye konuştu.

Ayrıca bulundukları kampta tek musluğun olduğunu ve haliyle kamp sakinlerine yetmediğini anlatan Abd, acil ihtiyaçların giderilmesi adına daha insani şartlarda yaşayabilecekleri kampa taşınmayı arzuladıklarını dile getirdi.

"Sağlık ya da eğitim hizmeti alamıyoruz"

Kamp sakinlerinden Fatma İbrahim de terörden kaçarak bu bölgeye geldiklerini fakat insani şartlarda yaşam süremediklerini söyledi.

Çocuklarıyla yaşam mücadelesi verdiklerini anlatan İbrahim, kampta tamamen dışarıdan gelen yardımlarla hayata tutunabildiklerini dile getirdi.

İbrahim, "Herhangi bir sağlık ya da eğitim hizmetinden istifade edemiyoruz, burada durumumuz gerçekten çok kötü." dedi.

Başkent Mogadişu’ya 450 kilometre uzaklıktaki Oog Kampı'nın sakinleri, özellikle Türkiye’den gelecek yardımları bekliyor.