Terör örgütü PKK/YPG Bathavi'ye işbirliği kabul ettirmek için araba, silah ve para teklif etti.

Bathavi, teklifi reddetmesi üzerine Eylül 2019'da alıkonuldu. Türkiye'ye bilgi taşıdığı suçlamasıyla 3 gün boyunca Tel Abyad'da ağır işkenceye maruz kaldıktan sonra Ayn İsa beldesine götürüldü ve Ekim 2019 Barış Pınarı Harekatı'nın başlamasıyla Rakka ilindeki merkez hapishaneye nakledildi.

"Tel Abyad'ı kaybettiklerinde acımasızlıkları katlandı"

AA muhabirine konuşan Bathavi, Tel Abyad'ın terör örgütü tarafından kaybedilmesinden sonra cezaevinde kendilerine muamelenin daha da kötüleştiğini belirterek "Muameleler daha ırkçı ve nefret dolu hale geldi. Tel Abyad'ı kaybettiklerinde acımasızlıkları katlandı." dedi.

Hakkındaki suçlamaların 14 maddeden oluştuğunu kaydeden Bathavi, "Tel Abyad'da bomba patlatma, bir kontrol noktasına saldırma ve Özgür Suriye Ordusu bayrağı asmak gibi suçlamaları içeriyordu. İşkence yöntemleri sonsuz ve sınırsızdı. Nedensiz yere dövülüyorduk, konuşmaya çalıştığımızda ise işkenceler iki katına çıkıyordu. Konuşamıyorduk." diye konuştu.

Bathavi, hapishanede tutulduğu süre boyunca üzerlerinde sürekli yeni işkence yöntemlerinin denendiğini anlatarak "Geceleri uyutmamak, vücudumuzun hassas bölgelerine işkenceler yapmak ve yanıklar oluşturmak gibi yöntemlerle bizi yıprattılar. 60'lı yaşlarında birini getirdiler. Yerlerde sürükleyip kafasını ayakkabılarıyla ezdiler." ifadelerini kullandı.

"Birçok alıkonulan öldü ve sesi duyulmadı"

Alıkonulduğu 5 yıllık süre boyunca 10 bayramı ailesinden uzakta geçirdiğini anlatan Bathavi, "Alıkonulduğumda 6 aylık evliydim. Bayramlarda ailemi düşünmek her seferinde çok acı veriyordu. Zor zamanlar geçirdik ve sürekli ailemiz için endişeliydik." dedi.

Bathavi, birçok kişinin bu yapının "demokratik ve özgürlükçü" olduğuna inandığını belirten Bathavi, "Ama bu, gerçeklerden çok uzak. Uluslararası denetimin olmadığı bir ortamda ırkçılık ve diktatörlük uygulanıyor." değerlendirmesini yaptı.

Terör örgütü PKK/YPG'nin hapishanelerinde alıkonulanlar için uluslararası örgütlere seslenerek "Hiç kimsenin, Beşşar Esed rejiminin hapishanesinde bile bizim gördüğümüz işkenceyi yaşadığını sanmıyorum. Çünkü bize (Araplara ) karşı olan ırkçılık ve nefret anlatılamaz, işkence yöntemleri tarif edilemezdi. Birçok alıkonulan öldü ve sesi duyulmadı." diye konuştu.