ERİVAN/ANKARA

Ermenistan Dışişleri Bakanı Zohrab Mnatsakanyan, "Türkiye ile ilişkilerin ön koşul olmadan normalleşmesine hazırız." dedi.

Ermenistan'da yapılan erken seçimlerin ardından bir grup Türk gazeteciyle Erivan'da bir araya gelen Bakan Mnatsakanyan, seçim sonuçları ve gündeme ilişkin konularda değerlendirmelerde bulundu.

Bakan Mnatsakanyan, pazar günü yapılan seçimlerde Başbakan Nikol Paşinyan'ın öncülüğünde yüzde 70'in üzerinde oy almalarının kendilerine güven verdiğine ve bunun reform politikalarını hayata geçirmede etkili olacağına dikkati çekti.

Mnatsakanyan, "Biz Türkiye ile ilişkilerin ön koşul olmadan normalleşmesine hazırız. Ancak bu işte biz yalnız kalan taraf olarak görünüyoruz. Ermenistan-Türkiye ilişkileri kendi başına değerlendirilmesi gereken bir konu. Bununla ilişkilendirilen diğer konular ön koşuldur." diye konuştu.

Mnatsakanyan, "Ermenistan-Türkiye ilişkilerinin kendi mantığı var ve ilişkiler bu çerçevede muamele görmeli." ifadesini kullandı.

2009'da imzalanan Zürih protokollerine giden süreçte üzerlerine düşeni yaptıklarını savunan Mnatsakanyan, Türkiye'den de aynısını beklediklerini dile getirdi.

"Önceliğimiz halkın isteklerini uygulamak"

Halkın da erken seçimden yana olduğunu belirten Mnatsakanyan, seçimlerde alınan yüzde 70'lik oy oranından mutluluk duyduklarını söyledi.

Mnatsakanyan, "Şu anda bizim önceliğimiz, halkın isteklerini bir bir uygulamak. Önceliklerimiz yeni bir hükümet kurmak, ekonomi politikalarımızı uygulamak ve hukukun üstünlüğünün benimsendiği bir sistem kurmak." dedi.

Bakan Mnatsakanyan, bir diğer önceliklerinin de iç politikadaki aksaklıkları düzeltmek, ardından dış politika olduğunu vurguladı.

Önlerinde geniş bir siyasi gündem bulunduğuna dikkati çeken Mnatsakanyan, Rusya ile mevcut ilişkilerinin devam edeceğini, bunun yanı sıra AB ve ABD ile çalıştıkları gündem konuları bulunduğunu kaydetti.

Mnatsakanyan, "Komşularımız Gürcistan ve İran ile iyi ilişkilerimiz var." diyerek, dünyanın diğer tarafı olan Çin, Japonya ve diğer Asya ülkeleriyle de iyi ilişkiler sürdürmek istediklerini aktardı.

En önemli önceliklerinin Dağlık Karabağ sorununun barışçıl çözümü olduğuna dikkati çeken Mnatsakanyan, Dağlık Karabağ sorununu "güvenlik meselesi" olarak gördüklerini belirtti.

Sorunun çözümünde asıl meselenin karşılıklı uzlaşı olduğuna vurgu yapan Ermenistan Dışişleri Bakanı, "Dayatma ya da tek taraflı girişimle bu konuda başarıya ulaşamayız. Bu işe yaramaz." değerlendirmesinde bulundu.

Mnatsakanyan, hükümetin göreve geldiği mayıs ayından bu yana Dağlık Karabağ konusuna çözüm aradığını ve Minsk Grubu eş başkanları Rusya, ABD, Fransa ve Azerbaycan ile bu konuda görüştüklerini hatırlattı.

Mnatsakanyan, "Görüşme ve çalışmalarımızda bir dinamik var. Sorunun barışçıl ve müzakere edilmiş çözümünde ısrarcıyız." dedi.

Dağlık Karabağ konusunda ABD, Fransa ve Rusya gibi ülkelerin katılımıyla yürütülecek etkili diplomasinin işe yarayacağına inandığına işaret eden Mnatsakanyan, "Ülkelerin tansiyonu düşürme çabaları da çok önemli, nefret söylemlerini düşürmek de çok önemli. Ermenistan'ın önceliği güvenlik ve Dağlık Karabağ'ın statüsü." diye konuştu.

"Halkın istediği oldu"

Ermenistan siyasetinde büyük bir değişimin yaşandığına vurgu yapan Mnatsakanyan, "Yeni jenerasyon politikacılar daha açık fikirli. Genç politikacıların sorumluluk sahibi olması ve mantıklı hareket etmesi beni umutlandırıyor. Biz sabırlıyız ve geçmişin yanlış politikaları üzerinde ısrar etmeyeceğiz." şeklinde konuştu.

Mnatsakanyan, toplumun hemen hemen tamamının Paşinyan'ın iktidara gelmesine neden olan protestolara katıldığını savunarak, şunları söyledi:

"Belki kimse barışçıl yöntemlerle yapılan bu protestoların bir devrime gideceğini tahmin edemezdi, ama öyle oldu. Burada halkın payı çok büyüktü. İnsanlar yolsuzluğa, adaletsizliğe, sosyal ve ekonomik eşitsizliklere karşı çıktı. Sonuçta halkın istediği oldu ve büyük bir başarıydı."

Başbakan Paşinyan'ın mayısta iktidara geldikten sonra halkın büyük desteğini aldığını anımsatan Mnatsakanyan, Paşinyan erken seçim kararı aldığında muhalefetten büyük tepki geldiğini ve onun birkaç saat içerisinde sosyal medya aracılığıyla 40 bin insanı meclis etrafında topladığını da sözlerine ekledi.  

Muhabir: Muhammet İkbal Arslan, Tuğrul Çam