Venezuela Devlet Başkanlığı Seçimi'nin, mevcut Devlet Başkanı Nicolas Maduro ve muhalefetin ortak adayı Edmundo Gonzalez arasında geçmesi bekleniyor.

Uzun yıllardır ABD'nin tek taraflı ekonomik yaptırımlarına maruz kalmasının yanı sıra milyarlarca doları bloke edilen Venezuela, 6 yıl sonra tartışmaların gölgesinde pazar günü seçime gidiyor.

Venezuela'daki seçimi, AA muhabirine değerlendiren uzmanlar, seçimin, Venezuela'ya yeni fırsatlar sunacağına ve hangi taraf kazanırsa kazansın sonuçlara saygı duyulması gerektiğine vurgu yaptı.

"Maduro, demokrasiyi ve kurumları yeniden canlandırmaya çalışıyor"

Kolombiya Kuzey Üniversitesinde Uluslararası Analist Dr. Hector Galeano David, Venezuela halkının ekonomik zorlukların pençesinde son yılların en ilginç seçimlerinden birine gittiğini söyledi.

Ülkenin makroekonomik göstergelerinin ambargoya rağmen olumlu olduğuna işaret eden David, "Maduro, kendisine yönelik despot suçlamalarını bertaraf etmek için demokrasiyi ve kurumları yeniden canlandırmaya çalışıyor. Muhalif aday Gonzalez ise uluslararası tanınırlığa ve deneyime sahip olmasına karşın temsil ettiği aşırı sağın etkisi göz önüne alındığında, bu durum onu dezavantajlı hale getirebilir." ifadesini kullandı.

Venezuela Ulusal Seçim Konseyinin (CNE) açıkladığı üzere sonuçların şeffaf olacağını düşündüğünü dile getiren David, "En önemli şey; kim kazanırsa kazansın dünyanın bu sonuca saygı duyması elzemdir. Herhangi bir dış müdahale olmaksızın ülkenin kendi geleceğini belirleme hakkına izin verilmeli." dedi.

David, Devlet Başkanı Maduro'nun karşı karşıya olduğu ablukaya rağmen elinden geleni yaptığını ve bu durumun, seçmenlerin oy tercihine etki edeceğini söyledi.

"Hükümete karşı çıkan herkese genel bir saldırı"

Kolombiya Kuzey Üniversitesinde tarih alanında uzman olan Prof. Roberto Gonzalez Arana ise Venezuela'daki seçim sonuçlarının mevcut yönetimi değiştirmeyeceğini aksine daha fazla "baskı" ve "otoriterliğe" yol açacağını savundu.

Muhalefetin kazanması halinde sonuçların, Maduro hükümetince tanınmayacağını öne süren Arana, "Muhaliflere yönelik siyasi zulüm, hapis cezaları, şeffaflığın olmaması ve seçim güvencelerinin yetersiz görünmesi bize seçim sonuçlarıyla ilgili zaten çok sayıda ipuçları veriyor." değerlendirmesinde bulundu.

Arana, Maduro'nun olası zaferine dikkati çekerek, "Şüphesiz hileli bir zafer olacak. Venezuelalılar için Maduro'nun yeniden seçilmesi demek, hüsran demektir. Zaten 7 milyon kişi fırsat eksikliğinden ülkeyi terk etti. Önümüzdeki birkaç yıl mevcut durum aynen devam edecek belki daha da kötüsü olacak. Hükümete karşı çıkan herkese genel bir saldırı." ifadesini kullandı.

"Kaybeden tarafın sonucu kabul etmesi lazım"

Rosario Üniversitesinden Dr. Mauricio Jaramillo Jassir, Devlet Başkanı Maduro'nun kazanması halinde muhalefetin, tıpkı 2018'deki seçimlerde olduğu gibi, sonuçları meşru görüp görmeyeceğinin tartışma konusu olduğunu söyledi.

Ülkedeki seçim sisteminin oldukça "etkin" ve "şeffaf" olduğunu belirten Jassir, "CNE'nin açıklamalarından sandıkların güvenilir ve garantili olduğunu anlıyorum. Bu konuda gerekli önlemlerin alındığını düşünüyorum. Kaybeden tarafın sonucu kabul etmesi lazım." dedi.

Jassir, bazı anket şirketlerine göre muhalefet koalisyonu adayı Gonzalez'in önde göründüğünü aktararak, muhalefetin seçim sonuçları hususunda CNE'ye tam olarak güvenmemesinin ülkede ikileme yol açtığını belirtti.

Venezuela halkının kritik bir seçime gittiğinin altını çizen Jassir, şunları kaydetti:

"Uluslararası toplum için kimin kazandığı değil, kazananın göstereceği reaksiyon önemli. Bu seçimler, Venezuela açısından ciddi sonuçlar getirecek. Ekonomik yaptırımların kalkması, ülkenin uluslararası organizasyonlara yeniden dahil edilmesi şüphesiz Venezuela'ya yeni fırsat alanları açacaktır. Seçim sonuçlarının güvenilir olması çok önemli aksi takdirde ülke, uluslararası arenada dışlanabilir."