Apaydın, AA muhabirine güzel bir seçim dönemi geçirdiklerini, kendilerine verilen desteğin hakkını vermeye çalışacaklarını söyledi.

Kongrede onursal başkanlığa seçilen eski federasyon başkanı Gülkız Tulay ve yönetim kuruluna teşekkür eden Apaydın, "Gerçekten satrançta önemli ve güzel başarılar elde ettiğimiz bir dönem geçirdik. Bu da bize ekstra bir görev ve sorumluluk veriyor. Bundan sonrasında da kendi yeteneklerimizi ve bilgi birikimlerimizi kullanarak, işin mutfağından gelen kişiler olarak ve kuvvetli bir ekiple bu yola çıkmış bir yönetim olarak bunun üstüne koyacağız." diye konuştu.

Apaydın, altyapıya yönelik çalışmaları yoğunlaştıracaklarını belirterek, şunları kaydetti:

"Çünkü altyapı başarısı gelecekteki A Milli Takım başarısıdır. Bugün eğitim kulüpleri ne kadar iyi olursa, altyapı başarısı o kadar yüksek olur. Altyapı başarısı ne kadar yüksek olursa da geleceğin milli takımı o kadar kuvvetli olur. Biz hep dönemsel başarı değil, uzun vadeli kalıcı bir milli takım başarısı hedefliyoruz. Bu kalıcı milli takım başarısını da altyapıya doğru yatırımlarla sağlayabiliriz. Bizim dönemimizde altyapı daha çok dikkati çekecek diyebiliriz."

Fotoğraf: Mehmet Emin Mengüarslan/AA

Projelerini anlattı

Sportif başarının önemli olduğunu ancak kendilerinin farklı noktalarda da çalışmalar yürüteceklerini ifade eden Apaydın, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ülkemize hak ettiği sportif başarıları kazandırmak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Fakat bizim seçim sürecinde de kulüplerimizle paylaştığımız bazı projelerimiz olmuştu. Örneğin doğu illerimize daha çok turnuva yapma ve satrancı daha çok götürme, engelli sporcularımızın satranca daha çok dahil olması, deprem bölgesindeki organizasyon sayılarımızı arttırmak gibi. Çocuklarımızı satrançta bir araya getirmek gibi farklı projelerimiz de olsa da tabii ki de sportif başarıyı da ciddi şekilde önemsiyoruz."

Sporculuk kariyerinde kupa kazanmaktan ziyade yetiştirdiği sporcuları kürsüde görmenin mutluluğunu tercih ettiğini aktaran Apaydın, "2018'de Türkiye Kupası'nı kazandım ama beni daha çok heyecanlandıran şey minik sporcularımızın kazandığı başarılara destek olan antrenör veya bir kulüp yöneticisi olmaktır. Bir sporcumu kürsüde gördüğüm zaman aynı kürsüde ben varken o kadar heyecanlanmamıştım. Görev değiştikçe sorumlulukla hissedilen şey de artıyor. Şimdi artık tüm milli sporcular bizim. Şu anda tüm Türkiye'deki satrançtan sorumluyuz." ifadelerini kullandı.