Türkiye'nin ikinci güneş enerjisi hücre üretim fabrikasının inşaatı yıl sonunda tamamlanacak
Smart Güneş Enerjisi Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı Halil Demirdağ, "Açtığımız hücre fabrikası ardından çip teknolojisinin de altyapısı için oldukça önemli ingot, wafer kısmını da üretme şansımız olacak." dedi.
Münih
Smart Güneş Enerjisi Teknolojileri Araştırma Geliştirme Üretim Sanayi ve Ticaret AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Halil Demirdağ, İzmir Aliağa'da 414 milyon dolarlık yatırımla Türkiye'nin uluslararası arenada gücünü perçinleyecek güneş enerjisi teknolojilerini barındıran güneş enerjisi hücre fabrikasının yıl sonunda tamamlanacağını bildirdi.
Demirdağ, Intersolar Avrupa Güneş Enerjisi Konferans ve Fuarı'nda AA muhabirine, Aliağa'da yapımı devam eden Türkiye'nin ikinci hücre fabrikasının 2024 başında üretime başlayacağını söyledi.
Güneş teknolojilerinde panel ve hücre üretimi dahil olan yatırımın, 414 milyon dolar seviyesinde olduğunu ifade eden Demirdağ, şirkete ait bölgedeki ilk panel fabrikasının devreye alındığını anımsattı.
Türkiye'nin uluslararası arenada gücünü perçinleyecek güneş enerjisi teknolojilerini de barındıran hücre fabrikasını da bu yıl sonunda bitirmeyi hedeflediklerini vurgulayan Demirdağ, "Bölgede ilk panel ve hücre üretim tesisi devreye girmiş olacak. Bunların yanında, ikinci panel ve ikinci hücre fabrikaları devreye alacağız. Fotovoltaik hücre, yarı iletken materyallerden oluşan ve güneş enerjisini doğrudan elektriğe dönüştürmeye yarayan güneş panelinin bir bölümü. Hücrenin de bir girdisi var. Açtığımız hücre fabrikası ardından çip teknolojisinin de altyapısı için oldukça önemli ingot, wafer kısmını da üretme şansımız olacak." diye konuştu.
Çin'e alternatif üretim yerleri kuruluyor
Güneş enerjisi sektörünün Kovid-19 salgını sonrası, ekipman üretiminde Çin'e bağımlı olmayı sorguladığını ve ardı ardına yapılan düzenleme ve politikalarla ekipman üretimini yerelleştirmeye çalıştığını ifade eden Demirdağ, hammadde kaynaklarının da Çin'e bağımlı olmadan tedarik edilmeye çalışıldığını vurguladı.
Demirdağ, şirketin pazar olarak Türkiye haricinde ABD ve Avrupa Birliği'ni (AB) öncelediğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"ABD, hücrenin nereden geldiğine bakıyor. Biz de ABD pazarına girebilmek için hücre yatırımını hızlandırdık. Ürünlerin satışı için başta Türkiye ve Amerika pazarını hedefledik. Bazı ülkeler, kendi sürdürülebilir güneş paneli alanındaki üretim kabiliyetlerini arttırmak için Çin paneli ya da hücresi istemiyor. ABD'ye mal satarken kullanılan diğer malzemelerin bile önemi var. Sadece panel ya da hücre değil, panel üretiminde kullanılan tüm ekipmanlar böyle ülkeler için önemli hale geldi. Panelleri Türkiye'de üretmemiz bu gerekçeler dikkate alındığında avantajlı hale geliyor. Kendimize ait hücreleri, ABD’de panel üretiminde kullanacağız. Böyle olunca ABD yatırımcıya ek teşvik de veriyor. Dolayısıyla biz bir taşla birkaç kuş vurmuş olacağız. Yatırım ortamını ve fırsatları iyi değerlendirdik."
"Ultra Low-Carbon Solar Alliance'e üye olduk"
Demirdağ, sadece 14 firmanın üye olabildiği ve Çinli firmaların dahil olmadığı Ultra Low-Carbon Solar Alliance'a (Ultra Düşük Karbon Güneş İttifakı) üye olduklarını anlattı.
İttifakın, güneş enerjisi tedarik zincirindeki sera gazı emisyonlarındaki azaltmayı hızlandırmak için piyasa bilincini genişletmeye çalıştığına işaret eden Demirdağ, "İttifak, ultra düşük karbonlu PV'nin yaygınlaştırılmasına kendini adamış paydaşlardan oluşan dünyanın en önemli ve en prestijli güneş enerjisi organizasyonlarından biri konumunda bulunuyor." diye konuştu.
Demirdağ, ittifakın düşük karbonlu güneş paneli ile ilgili ekipmanın üretimi ve piyasaya sunulmasını amaçladığını belirterek, "İngot, wafer, hücre, panel, polisilikon gibi elemanları daha çevreci hale getirmek üzere ultra düşük karbonlu ürün kullanmanız gerekiyor. Bizim süper teşvikimize bakarsanız, biz tesislerimizde güneşten elektrik üretmek için dev bir çalışma yapıyoruz. Tüm fabrikalarda enerji ihtiyacımızı karşılamak için Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği'ne eklenen 5.1.h maddesi çerçevesinde güneş enerjisi santrali kurmak için çalışmalar yapıyoruz. Önümüzdeki yıldan itibaren fabrikalarımızda ihtiyaç duyduğumuz elektrikten daha fazlasını güneş panellerinden karşılayacağız."değerlendirmesinde bulundu.
"Karbon pozitif" şirket olma hedefi
Demirdağ, çevreci bir şirket olarak yatırımlarını hızlandırdıklarını anlattı.
Ultra Low-Carbon Solar Alliance'ın hassasiyet gösterdiği konuların her geçen gün daha da arttığını ve şirket olarak çalışmalara özen gösterdiklerini ifade eden Demirdağ, şunları kaydetti:
"Karbon pozitif bir şirket olacağız. Yani karbon ayak izi olan değil, dünyada karbonu silen bir şirket olarak yatırımlarımıza devam edeceğiz. Niğde'de yaptığımız 130 megavat proje de, Smart Güneş Teknolojileri'ne ait. Mevcut santrallerimizde yaptığımız temiz enerji yatırımlarımızla karbon ayak izimizi siliyoruz ama üretimimiz büyürken, hücre üretiminden gelecek karbon ayak izimizi, yani ingot ve wafer üretiminden gelen karbon ayak izini de sıfırlayacağız. Üyesi olduğumuz Ultra Low-Carbon Solar Alliance'ın hassasiyet gösterdiği konular her geçen gün daha da artıyor ve biz bu doğrultuda çalışmalarımıza ayrı özen gösteriyoruz. Çok yakında karbonsuz hücre ile birlikte Çin'e bağlı olmayan lojistik gibi kavramları da konuşacağız."
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.