Dolar
38.08
Euro
43.50
Altın
3,314.14
ETH/USDT
1,606.90
BTC/USDT
85,437.00
BIST 100
9,317.24
Ekonomi

Türkiye'ye gelen uluslararası doğrudan yatırımın yaklaşık yüzde 70'i Avrupa'dan

Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu, geçmişte iki kıta arasındaki köprü olarak tanımlanan Türkiye'nin, bugün dünyanın bağlantı noktası konumuna geldiğini belirtti.

Hülya Ömür Uylaş, Mert Davut, Emirhan Yılmaz  | 18.04.2025 - Güncelleme : 18.04.2025
Türkiye'ye gelen uluslararası doğrudan yatırımın yaklaşık yüzde 70'i Avrupa'dan Fotoğraf: Uğur Subaşı/AA

Sakarya

Dağlıoğlu, Sakarya'nın Sapanca ilçesinde düzenlenen "Uluslararası Ekonomi Zirvesi" kapsamında gerçekleştirilen "AB ve Almanya İlişkilerinde Yeni Dönem: Neden Türkiye?" başlıklı panelde konuştu.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Uluslararası şirketler ve Türkiye'deki yerli şirketler dahil, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki son 22 yılda Türkiye'nin üretim, AR-GE, uluslararası şirketlerin lojistik ve bölgesel yönetim faaliyetleri gibi birçok alanda bölgesel bir üs haline geldiğini dile getiren Dağlıoğlu, "Özellikle son 20 yıldaki politik istikrar sayesinde, kamu-özel iş birliği programlarıyla lojistiğe, enerjiye, sağlığa, eğitime, dijital altyapıya çok yoğun yatırımlar yapıldı. Geçmişte Asya ve Avrupa kıtaları arasındaki köprü olarak tanımlanan ülkemiz, bugün dünyanın bağlantı noktası konumuna geldi. Bizce bu çok kıymetli." ifadelerini kullandı.

"Türkiye, 270 milyar dolardan fazla yatırım çekti"

Dağlıoğlu, dünyanın bağlantı noktasındaki Türkiye'nin Avrupa ile arasında Gümrük Birliği olduğunu, 27 ülkeyle serbest ticaret anlaşmasının yürürlükte bulunduğunu ve üç ülke ile anlaşmalarının yolda olduğunu belirterek, "Böyle bir pazarı eklediğimizde, aslında Türkiye, iç pazarıyla birlikte yatırımcılar için 1 milyarlık nüfusa erişim sağlayabilen bir ülke." değerlendirmesinde bulundu.

Yetenek, yetkinlik ve iş gücünün önemine değinen Dağlıoğlu, Türkiye'nin bu alanlarda önemli bir potansiyel sunduğunu vurguladı. Dağlıoğlu, Türkiye'nin çevresindeki ülkelere kıyasla en genç ülkelerden biri olduğuna dikkati çekti.

Dağlıoğlu, "Türkiye, 2003 yılından bu yana, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğindeki dönemde, 270 milyar dolardan fazla yatırım çekti. Bunun yüzde 70'e yakını Avrupa'dan geldi. Bu durum, Avrupa ile ekonominin ne kadar entegre olduğunu gösteriyor." ifadesini kullandı.

"Yatırımlar karşılıklı olduğunda daha kıymetli"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Gümrük Birliği'ne ilişkin açıklamalarını hatırlatan Dağlıoğlu, şunları kaydetti:

"Herkesin mutabık olduğu bir perspektife sahibiz. Türkiye'nin şu anki durumunu tekrar gözden geçirmek lazım. 22 yıl önce 30 milyar dolar ihracat yaparken, şu anda 260 milyar doları geçmiş bir ihracat gücüne sahibiz. O zamanlar ekonomi yaklaşık 200 milyar dolar civarındayken, şu an 1,3 trilyon dolarlık bir Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'sı olan bir ülkeden bahsediyoruz. Yatırımlar karşılıklı olduğunda, daha kıymetli oluyor."

Dağlıoğlu, Hollanda, ABD, Almanya ve İngiltere ile Türkiye arasındaki dış ticaret verilerine değinerek, imalat sanayisinin önemine vurgu yaptı.

Türkiye'nin geniş çeşitliliğe sahip endüstriyel altyapısı olduğunu belirten Dağlıoğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Özellikle enerji ve enerji ekipmanları önemli bir sektör. Bir diğer güçlü alan ise gıda teknolojileri. Türkiye, bu alanda güçlü bir oyuncu. Son 10 yılda rekabetçi coğrafyamızda tarım ve gıda yatırımlarında açık ara lideriz. En çok yatırımı çeken ülke olduk ama hala büyük bir potansiyelimiz var. Ayrıca çevre teknolojileri de dikkat çeken bir diğer alan. AR-GE, inovasyon merkezi yatırımları çekiyoruz ve Türkiye'deki teknoloji girişimlerine daha fazla sermaye çekiyoruz."

"Gümrük Birliği'nin modernleştirilmesi ve genişletilmesi gerekiyor"

Almanya'nın 10. Cumhurbaşkanı ve Alman-Türk İş Konseyi Başkanı Christian Wulff da Türkiye'deki şirketlerde olağanüstü bir iyimserlik olduğunu söyledi.

Wulff, Türkiye'nin genç nüfusuna işaret ederek, "Hem Almanya'nın hem Türkiye'nin NATO'ya üyeliği var. Bu, işbirliğimizi daha fazla öne çıkarmakta. Ukrayna'da, Suriye'de birçok ülkede de ortak çalışmalarımızın yapılması gerekiyor. Gümrük Birliği'nin modernizasyonu gerekli. Uzun yıllar önce Türkiye, Gümrük Birliği'ne alındı ama 30 sene geçti bunun üzerinden. Bunun modernleştirilmesi ve genişletilmesi de gerekmekte. Diğer taraftan da herhangi bir uyumsuzluk olduğu zaman uzlaşma içinde adımların atılması gerekiyor. Bunun modernizasyonu çok önemli." diye konuştu.

Vize sorununa da dikkati çeken Wulff, Avrupa'ya gitmek konusunda birçok sorun olduğunu dile getirdi.

Wulff, "Dolayısıyla bütün bu konuları ele aldığımız zaman çok daha fazla imkanlarımız olacak. Diğer taraftan baktığımız zaman hidrojen Türkiye'den Avrupa'ya gidebilir. Bu alanlarda büyüme gerçekleşebilir. Ben onlarca yıldır kendime soruyorum, biz bunları neden değerlendirmiyoruz acaba?" ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın siyasetinin "dünya için bir felaket" olduğunu dile getiren Wulff, bunun Amerikan vatandaşları için de bir felaket olduğunu savundu.

"5 yılda içinde Avrupa'ya 1 milyar dolardan fazla yatırım yaptık"

Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Cenk Alper de 17 ülkede varlık gösterdiklerine ve bunların yarısından fazlasının Avrupa ülkeleri olduğuna işaret ederek, "Dolayısıyla aslında bütün ortaklıklarımız Avrupa ile Türkiye arasındaki işbirliğini artıracak ortaklıklar diye düşünüyorum. Ama bununla kalmıyoruz. Sabancı'nın çoğunlukta olduğu şirketlerle yurt dışına da yatırımlar yapıyoruz. Son 5 yıl içinde Avrupa ülkelerine yaklaşık 1 milyar dolardan fazla yatırım yaptık." değerlendirmesinde bulundu.

Alper, faaliyet gösterdikleri enerji ve ileri malzemeler alanlarında Avrupa'nın ihtiyaçlarına fayda sağlayabileceklerini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Hem Avrupa'nın hem de Türkiye'nin büyüme alanlarından bir tanesi olan dijitalleşme ve dijital altyapı alanında yatırım yaparak burada büyümeyi hedefliyoruz. Dolayısıyla bir yandan Türkiye'nin ve Avrupa'nın dertlerini çözeriz diye umuyoruz, bir yandan da Sabancı Holding'in global olarak büyümesini sağlayacağız. Yurt dışı ülkelerde bunları yaptıkça da Türkiye'ye daha fazla döviz getirme şansımız olacak. Bu da Türkiye'nin dış ticaret açığını ortadan kaldırmak için yararlı olacaktır diye umuyorum."

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Almanya İş Konseyi Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ da Türkiye'nin Almanya'nın en büyük ticaret ortağı olduğuna işaret ederek, iki ülke arasındaki ticaret hacminin artırılmasına dikkati çekti.

Almanya'nın nüfusunun yaşlandığını vurgulayan Yalçındağ, "Almanya'da, önümüzdeki 5 sene içinde 6 milyon kişi emekliye ayrılacak. Almanya'yı yöneten kişiler bunu nasıl yapılandıracaklarını düşünmek zorundalar. Bunun çözümü daha bulunmuş değil." diye konuştu.

"Türkiye, kamu-özel işbirliğinin vitrini konumunda

Moderatörlüğünü Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası AŞ Genel Müdürü İbrahim Halil Öztop'un yaptığı "Yarına Hazırlık: Yeni Yatırımlar ve Fırsatlar" panelde Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Türkiye Yönetici Direktörü Elisabetta Falcetti, Uluslararası Finans Kurumu (IFC) Türkiye ve Orta Asya Direktörü Wiebke Schloemer ve Rönesans Holding Onursal Başkanı Erman Ilıcak konuştu.

Falcetti, Türkiye'nin EBRD için çok önemli ve en büyük ülke olduğunu söyledi.

Geçen yıl Türkiye'ye 2,6 milyar avroluk rekor yatırım gerçekleştirdiklerini anlatan Falcetti, "Bizim yatırım kararlarımız, stratejilerimiz var Türkiye'de. 5 yıllık bir yatırım stratejisi bu. Uzun dönem bakıyoruz olaya ve memnuniyetle söylüyorum ki şu anki belirsizliklere rağmen biz uzun dönemli bir yatırımcıyız ve asla Türkiye'yi bırakmadık." ifadelerini kullandı.

Kamu-özel ortaklığı yatırımlarının önemine değinen Falcetti, "Türkiye ve burada çalışan şirketlere şapka çıkarıyorum. Çünkü bizim için Türkiye, bunun gerçekten bir vitrini. Kritik bir kamu-özel sektör ortaklığı söz konusu." dedi.

"Türkiye için 3,5 milyar dolardan fazla taahhüdümüz var"

IFC Türkiye ve Orta Asya Direktörü Schloemer EBRD'ye benzer bir şekilde Türkiye'nin kendileri için çok önemli bir ülke olduğunun altını çizdi.

Schloemer, geçen yıl Türkiye için 3,5 milyar dolardan fazla taahhütte bulunduklarını belirterek, "Sanıyorum bu yıl daha fazla olacak ve nasıl zamanlardan geçtiğimizi düşünürsek bu çok kıymetli. Son 25 yılda bütün dünyada çalıştım. Türkiye özel sektörünün beklenmedik olaylara karşı dayanıklılığı ve çevikliği söz konusu. Krizlere karşı çevikliğine inanıyoruz." diye konuştu.

Rönesans Holding Onursal Başkanı Erman Ilıcak da yıllar önce çalışmaya ilk olarak EBRD ile başladıklarını belirterek, geliştirdikleri büyüme modellerini "Bir şey geliştir, sonra bir ortaklık yap ve ondan sonra beraberce projeleri bitirerek ve ortaklığı, bu ilişkiyi de koruyarak onlarla beraber büyü." sözleriyle tanımladı.


Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.