Gündem, 15 Temmuz Darbe Girişimi, Darbe Girişimi Çatı Davası, FETÖ ve İnkar Stratejisi

Darbe bildirisinde imzası olan albaya 141 kez ağırlaştırılmış müebbet

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında yayımlanan sözde darbe bildirisinin altında imzası olan yurtta sulh konseyi üyesi eski albay Cemil Turhan, 141 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Tanju Özkaya, Cemil Murat Budak  | 20.06.2019 - Güncelleme : 12.07.2019
Darbe bildirisinde imzası olan albaya 141 kez ağırlaştırılmış müebbet

Ankara

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlere ilişkin aralarında sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de bulunduğu 224 sanıklı Genelkurmay "çatı" davasında, karar açıklandı.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen davada 141 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanlar arasında eski albay Cemil Turhan da yer aldı.

Darbe girişimi gecesi TSK mesaj sisteminden gönderilen sözde sıkıyönetim belgesinde imzası bulunan eski Genelkurmay Başkanlığı General-Amiral Şube Müdürü kurmay albay Cemil Turhan, FETÖ terör örgütünün askeri kanadının üst düzey isimlerindendi.

15 Temmuz gecesi tüm askeri birliklere gönderilen korsan bildiride de ismini ve imzasını gizlemeyecek kadar darbenin başarılı olacağına inanan Turhan, darbe hazırlıkları kapsamında 14 Temmuz günü yanında çalışan personele, diğer birliklere toplu mesajların nasıl gönderildiği konusunda bilgi edinmeleri ve mesaj gönderilen odanın anahtarından kopya yaptırmaları emirlerini verdi.

FETÖ tarafından darbe girişimi sırasında Genelkurmay karargahının işgali için görevlendirilen Turhan'a, darbe bildirisini tüm birliklere gönderme talimatı da verildi. Turhan, darbe girişimi günü saat 13.00 sularında Mehmet Partigöç ve Mustafa Barış Avıalan ile görüşmeler yaptı, Genelkurmay Başkanlığında görevli Avıalan'ı karargahla üs arasındaki koordinasyonu sağlaması için Akıncı Üssü'ne gönderdi.

FETÖ'nün, 16 Temmuz saat 03.00'te yapılması planlanan darbe girişiminin Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'na MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın gelmesi ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak'ın Kara Havacılık Komutanlığına gitmesinin örgüt mensubu askerlerce duyulmasının ardından öne çekildiği, Turhan tarafından TSK'deki FETÖ mensuplarına duyuruldu. 

Darbe girişimi gecesi, karargahı işgal ve darbe karşıtı komutanları derdest etmekle görevlendirilen üç otobüs Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) personeli, komuta katına Cemil Turhan nezaretinde girdi.

Turhan, darbeci ÖKK personeliyle saat 21.30 sıralarında muhabere merkezine girerek Mesaj ve Evrak Dağıtım Sistemi (MEDAS) üzerinden yasa dışı darbe mesajlarını tüm askeri birliklere gönderdi.

Turhan, ardından Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'in odasına yönelerek, Güler'in darbeci ÖKK personelince derdest edilip helikoptere götürülmesine yardım etti.

Darbe girişimi gecesi eski Genelkurmay Adli Müşaviri Muharrem Köse'yi "Darbe oldu" diyerek karargaha çağıran Turhan, kendisi gibi FETÖ'cüler tarafından karargahı kontrol altına almakla görevlendirilen eski tuğgeneral Mehmet Partigöç ile gece boyu irtibat halinde oldu.

Turhan, Akıncı Üssü'ndeki Mustafa Barış Avıalan ile telefonla görüşerek oradaki darbecilerin emir ve talimatlarına göre hareket etti.

Darbe girişiminin başarısızlığa uğratılması üzerine Turhan, karargahta yaşananların görüntülerini yok etmek için Genelkurmay Başkanlığı güvenlik kamera görüntülerinin tutulduğu bellekleri, tank paletlerinin altında parçalatmaya çalıştı. Ancak görüntülere yedekleme sistemi üzerinden ulaşıldı. Böylece karargahı işgal eden darbecilerin yaptıkları gün yüzüne çıktı.

Gözaltındaki ilk ifadesinde Turhan "O gece öldürülen darbeci binbaşı Mehmet Akkurt'un içerisinde sıkıyönetim direktifleri bulunan CD getirdiğini, komutanın içindeki mesajları çekmesi gerektiğini, bunun üzerine mesajları askeri birliklere gönderdiğini" iddia etti.

Ölen birini suçlayarak kurtulacağını zanneden Turhan, mahkemedeki savunmasında da yalanlarını sürdürdü. Turhan, "Darbeden, önceden haberi olmadığını ve kimseye darbeye yönelik emir vermediğini ve FETÖ ile bağı olmadığını" savundu.

Turhan'ın telefon kayıtları incelendiğinde "yarasalar" isimli yazışma grubuna İstanbul'daki boğaz köprüsünü kapatan darbeci askerlerin fotoğraflarını göndererek darbe seyri hakkında diğer FETÖ'cü askerlere bilgi verdiği belirlendi.

Turhan'ın iş yeri ve evinde ele geçirilen dijital materyallerin incelenmesi sonucu TRT'de okutulan sözde darbe bildirisi bulundu. Söz konusu metnin defalarca değiştirildiği belirlendi.

FETÖ ile bağlantısı olmadığını öne süren Turhan'ın parmak izi, 19 Temmuz 2016’da Van'daki bir operasyonda ele geçirilen örgütün aylık yayın organı "Sızıntı" dergisinin üzerinde bulundu.

İki yıl süren yargılama sonunda Turhan, 141 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.