Dolar
34.36
Euro
37.11
Altın
2,705.61
ETH/USDT
2,880.30
BTC/USDT
75,872.00
BIST 100
8,946.13
Ekonomi, Fındık

Karadeniz'de fındık tarımı ve ihracatının tarihsel serüveni

Türkiye'nin önemli tarım ürünleri arasında yer alan fındık, her geçen yıl daha da gelişerek Türk çiftçisi için adeta "yeşil altın"a dönüştü.

Gültekin Yetgin  | 08.04.2020 - Güncelleme : 08.04.2020
Karadeniz'de fındık tarımı ve ihracatının tarihsel serüveni Fotoğraf: Hüseyin Gazi Menteşeoğlu Arşivi

Giresun

AA muhabirinin, çeşitli kaynaklardan derlediği bilgilere göre, Anadolu topraklarının Karadeniz kıyılarında Milattan Önce 490'lı yıllarda yetiştiği belirtilen fındık, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde önem kazandı.

Bu dönemlerde fındık üretimi Karadeniz'de Giresun, Ordu ve Trabzon çevrelerinde yaygınlaştı.

Çikolataya olan talebin artmasıyla fındık ihracatı da arttı ve bu durum fındık üreticisi için önemli gelir kapısı oldu.

Dünya tarihinde fındığın anavatanının Çin ve Anadolu toprakları olduğu yönünde değişik görüşler yer alıyor.

Samsun'un Vezirköprü ilçesindeki Oymaağaç Höyüğü'nde Hititlerin kutsal kenti Nerik'te yürütülen kazı çalışmalarında, 3 bin yıllık fındık kabuğu, ürünün Anadolu topraklarındaki tarihine ışık tutuyor.

Eski Çin kaynaklarında ise 2 bin 838 yıl önce yazılan bir metinde fındığın ''Tanrının insanlara ihsan eylediği beş kutsal meyveden biri olduğu'' belirtiliyor.

Türk kaynaklarında, fındık ağacından söz edilen en eski eser Uygur Destanı'nın İran rivayetinde "Tuğla ve Selenga ırmaklarının birleştiği yerde bir kayın ve fındık ağacı arasında bulunan bir dağ kabardı ve yarıldı. İçinden beş çocuk çıktı." şeklinde yer alıyor.

Evliya Çelebi, Trabzon bölgesine yaptığı bir seyahatinde kent için "Dağlarında taşlarında cümle ormanları fındıklıktır." ifadesini kullanıyor.

Cumhuriyetin ilk yıllarında fındık üretiminin iktisadi ve ticari manada önem kazandığı yerler arasında Karadeniz'de Giresun ve Trabzon ön plana çıkarken, bunları Ordu, Tirebolu, Rize, Görele ve Vakfıkebir takip etti.

Karadeniz'den çeşitli nedenlerle göç eden halkın Sakarya, Düzce ve Bolu'ya yerleşmeleriyle fındık, Batı Karadeniz Bölgesi için de önemli bir tarım ürünü haline geldi.

Fındık ihracatı

Fındığın uluslararası ticaret malı olarak satışını gösteren ilk yazılı belge 1403 yılına ait. İspanya kralı 3. Henri'nin bu dönemde Timur'a gönderdiği elçinin yolculuk izlenimlerini aktardığı seyahatnamesinde, "17 Eylül 1403'te Trabzon'dan kaptan Nicolos Cojen yönetimindeki fındık yüklü bir gemiyle 25 günde İstanbul'a gittik." ifadesi yer alıyor.

Rusya ve Fransa gibi ülkelerle yapılan ticaret anlaşmalarında da ihraç edilen ürünler arasında fındığa sıkça rastlanıyor.

İhracatta şirketleşme

Tacalizade Mustafa Efendi ve Hacıaliağazade Kaşif Efendi'nin girişimiyle 1879'de kurulan Şirket-i İttifakiye, fındık ihracatında kısa sürede piyasada etkinliğini gösterdi.

Yine yabancı sermayeli Hoachrasser ve Ortakları, Vital Kumpanyası, P.P Danielsen gibi firmalar da fındık ihracatıyla ilgilendi.

Cumhuriyet döneminde ise Büyük Buhran denilen ve 1929'da ortaya çıkan küresel ekonomik krizde düşen fındık fiyatları ve yabancı menşeli firmaların tekel oluşturmasını önlemek için hükümet tarafından "İş Limited Şirketi" kuruldu.

Kooperatifleşme dönemi

"Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu ve Tarım Satış Kooperatifleri Anamukavelenamesi" adını taşıyan kanunun 1935'te kabulünün ardından 14 Haziran 1938'de Ordu, 17 Haziran 1938'de Giresun, Bulancak ve Keşap, 7 Temmuz 1938'de ise Trabzon kooperatifleri kuruldu.

Bu 5 kooperatif, 28 Temmuz 1938'de Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliği'ni (FİSKOBİRLİK) kurdu.

​Ürünün geliştirilmesi ve pazarlanması

Fındık Araştırma İstasyonu, Ziraat Nezareti'ne bağlı olarak Karadeniz Bölgesi'nde fındık üretimini geliştirmek ve sorunlarına çözüm yolları bulmak amacıyla 1936 yılında Giresun'da 152 dekar arazi üzerinde "Fındık İstasyonu" adı altında kuruldu.

Bugünkü Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği de 1940'ta, Türkiye Fındık İhracatçıları Birliği olarak merkezi Giresun'da olmak üzere faaliyete başladı.

Fındık Tanıtım Grubu ise 1996'da kurularak fındığın iç ve dış tüketimini artırmak için çeşitli çalışmalar yürüttü.

Dünya fındık üretimi Türkiye'nin elinde

Dünyada yaklaşık 953 bin hektar alanda fındık üretimi yapılıyor. Dünya fındık dikim alanlarının ortalama yüzde 75'ine sahip Türkiye, fındık üretiminin yüzde 70'ini elinde bulunduruyor.

Türkiye, 2008-2009 ile 2018-2019 arasını kapsayan 11 sezonda, 100'ü aşkın ülkeye toplam 2 milyon 532 bin 789 ton fındık ihraç ederek, 20 milyar 228 milyon 827 bin 804 dolar döviz girdisi sağladı.

''Çikolata üretiminin artmasıyla fındık değer kazandı''

Giresun Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Hamza Bölük, AA muhabirine yaptığı açıklamada, fındığın Osmanlı döneminde ihraç edilen bir ürün olduğunu ancak üretiminin çok az olduğunu söyledi.

Fındığın Türk çiftçisi için değerli bir ürün haline gelmesinin uzun sürdüğünü ifade eden Bölük, şu bilgileri verdi:

"1940'larda Giresun'dan 3 bin ton fındık ihraç edildiğini görüyoruz. Daha yakın tarihte de 1980'de Türkiye'den 126 bin ton iç fındık yurt dışına gönderilmiş. 2012-2013 sezonunda ise 301 bin ton iç fındık ihracatı yapılmış. 1980'den bugünlere geldiğimizde 2 kat fazla ihracat rakamına 30 yıl sürede yükselmiş."

Bölük, dünyada lüks tüketimin 1980'ler sonrası yükseldiğine işaret ederek, "Fındık sanayi ürünüdür, ağırlıklı olarak çikolatada kullanılır, çikolatanın ham maddesidir. Çikolata tüketimi 1980'lerden sonra artınca fındığa olan talep de arttı." diye konuştu.

Bölük, 1990'lı yıllarda Türkiye'nin ürettiği fındığı satmakta zorlandığını belirterek, şunları kaydetti:

"O dönemde henüz fındığın sanayide kullanımı artmazken üretim hızla artmış, ülkenin batı bölgesinde fındık dikim alanları genişlemiş, 700 bin hektara çıkmış, üretilen fındığı satmak hiç de kolay olmamıştır. 2010'dan sonra hızlı bir şekilde fındık tüketiminde artış gözlemlemekteyiz. Bunun bir sebebi çikolata tüketiminin artması ve dünyada fındığı tanımayan ülkelere fındığın tanıtılmış olması. Bu konuda Fındık Tanıtım Grubu'nun önemli çalışması var, onlara üreticiler olarak teşekkür etmek lazım. 2010'dan sonra tüketim dünyada hızla arttı ve üretim neredeyse tüketimi karşılayamaz noktaya geldi."

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.