Waltz, New York Post gazetesine verdiği demeçte, dış politikada atılan adımları değerlendirdi.

Rusya-Ukrayna Savaşı'na ilişkin konuşan Waltz, NATO'nun "İkinci Dünya Savaşı'ndan beri Avrupa'daki en büyük kara savaşını" yönetme konusunda "geride kaldığını" belirterek, gelecekte Ukrayna'ya yapılacak yardımları Avrupa'nın üstlenmesi gerektiğini dile getirdi.

Waltz, 2014'te NATO üyelerinin çoğunun, o dönemdeki asgari savunma bütçesi olan yüzde 2'yi karşılamaması sonucu Rusya'nın Kırım'ı işgal ettiğini hatırlatarak, savunma bütçelerinin en az yüzde 5'e çıkarılması çağrısı yaptı.

ABD'nin 33 trilyon dolar borç altında olduğunu vurgulayan Waltz, "Artık Avrupa'nın güvenliğini sübvanse edecek gücümüz yok. Polonya, Estonya, Letonya, Litvanya gibi Doğu Avrupa'daki müttefiklerimizle diğerleri arasında ayrım gözetmek zorundayız." ifadelerini kullandı.

Waltz, İspanya, Kanada, İtalya gibi ülkelerin, "yükü sırtlamada yetersiz" kaldığını söyleyerek, ABD'nin, müttefiklerinden kendi paylarını ödemesini talep etmeye devam edeceğini aktardı.

ABD'nin Orta Doğu planları

Avrupa'nın ayrıca ABD'nin Yemen'deki Husilere karşı düzenlediği operasyonlara gemilerle destek verebileceğini belirten Waltz, bu desteğin esirgendiğini ileri sürdü.

Waltz, ABD'nin Orta Doğu'da politikalarına da değinerek, "Onları (Husileri) vuruyoruz. İran'ı nükleersizleştirmeye uğraşıyoruz. Kızıldeniz'de yeni su yolları açıyoruz. Gazze'deki çatışmayı çözmeyi amaçlıyoruz." ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne yapması beklenen ziyaretler sonucunda "çatışmaların çoğunlukla yatıştırılacağından umutlu" olduğunu dile getiren Waltz, Trump'ın "İran'ın nükleer silahlara sahip olmaması" konusunda ciddi olduğunu aktardı.

Waltz, ayrıca, Panama'nın, Çin'in Kuşak ve Yol Girişiminden çekilmesinin "büyük bir adım", Kanada'nın Arktik bölgesinde giderek artan Çin ve Rusya ilgisine karşı üsler kurmasının ve yeni gemi yolları açmasının önemli olduğunu kaydetti.