Trump yönetiminin, Harvard Üniversitesine çeşitli kuruluşlar tarafından verilen 8,7 milyar doları aşkın hibeye, "sivil haklar yasalarına uygun şekilde kullanıldığından emin olmak amacıyla" soruşturma açıldığını duyurmasıyla başlayan fon dondurma tehditleri, çok sayıda üniversite ve yükseköğretim dernekleri tarafından rahatsızlıkla karşılanıyor.

Ulusal basındaki haberlere göre, aralarında ABD'nin başlıca üniversitelerinden Princeton ve Massachusetts Institute of Technology'nin (MIT) yer aldığı bazı üniversite ve eğitim kuruluşları, Enerji Bakanlığının (DOE) araştırma fonlarında "dolaylı maliyetler" için getirdiği yüzde 15'lik harcama tavanı kararına tepki gösterdi.

"Fon kesintisi, rekabet gücünü zayıflatabilir"

Öte yandan, ABD'de yayın yapan Newsweek dergisine konuşan Illinois Üniversitesi Başkan Yardımcısı Robin Kaler ve Michigan Eyalet Üniversitesinden ismi paylaşılmayan bir yetkili, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Illinois Üniversitesi Başkan Yardımcısı Kaler, DOE'nin kararının mevcut yasal çerçevelerle uyumlu olmadığını belirtti.

Kaler, yüzde 15'lik harcama tavanı uygulamasının, ABD'nin bilimsel ve ekonomik geleceğini tehlikeye attığını savunarak, "Bu tür dolaylı maliyetler, araştırma alanlarının fiziksel yapısından destek personeline, elektrikten altyapıya kadar hayati birçok unsuru finanse ediyor." dedi.

DOE'nin harcamalara yüzde 15'lik üst sınır getiren politikasının "daha faydalı ve müreffeh bir gelecek için yeni fikirler ortaya koyan araştırmaları tehlikeye atacağını" dile getiren Kaler, "Federal düzeyde alınan bu karar, ilerlemeyi engelleyecek, ulusal güvenliğimize zarar verecek ve diğer uluslarla rekabet gücümüzü tehdit edecek." ifadesini kullandı.

Michigan Eyalet Üniversitesindeki yetkili ise bu fonların "ABD'nin rekabet üstünlüğünü koruması açısından kritik olduğunu" savundu.

Yetkili, Michigan Eyalet Üniversitesinin enerji inovasyonu ve bilimsel keşiflerde "ulusal bir lider olduğunu", temiz enerji, nükleer bilim ve gelişmiş biyoyakıtlar gibi alanlarda DOE ile ortaklık yaptığını belirtti.

Yüzde 15'lik sınırın getirilmesini eleştiren yetkili, "(Bu karar) Ulusal güvenlik ve çevresel sürdürülebilirlik gibi alanlarda ABD'nin rekabet avantajını korumak için kritik öneme sahip milyonlarca dolarlık fonu ortadan kaldıracak." görüşünü paylaştı.

Harvard, Columbia ve UPenn

ABD'de son dönemde üniversitelere yönelik, başta Filistin yanlısı kampüs protestoları ile çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık programları gerekçe gösterilerek, federal fonların dondurulması gündemde bulunuyor.

Harvard Üniversitesi profesörleri, Başkan Donald Trump yönetiminin okula sağlanan 8,7 milyar dolarlık federal fonları soruşturma kararına karşı dava açmıştı.

Trump yönetiminin "antisemitizmle mücadele" politikası kapsamında hedef aldığı Columbia Üniversitesi de okulun 400 milyon dolarlık fonunun kesilmemesi için hükümetin taleplerine uyulması kararı aldığını açıklamıştı.

Pensilvanya Üniversitesine (UPenn) ayrılan 175 milyon dolarlık federal fonun ise okulun yüzme takımında yer alan bir transseksüel sporcu nedeniyle geçen ay askıya alındığı belirtilmişti.

Trump yönetiminin faaliyetlerine karşı "ortak savunma anlaşması" girişimi

Öte yandan Trump yönetiminin üniversiteleri hedef alan eylemlerine karşı "Big Ten Academic" ittifakı, bir "ortak savunma anlaşması" girişimi başlattı.

The Hill gazetesinde yer alan habere göre, üniversiteler arası işbirliğini artırmayı hedefleyen "Big Ten Academic" ittifakına bağlı bazı üniversitelerin fakülte senatoları, Trump yönetiminin üniversitelere yönelik baskılarına karşı kurumsal dayanışmayı artırmak için adım attı.

Rutgers Üniversitesinin öncülüğünde başlatılan girişim, 18 üyesi bulunan "Big Ten Academic" ittifakının Trump yönetimine karşı birlikte hareket etmesini hedefliyor.

İttifakın tüm üyelerinin "ortak savunma anlaşması" üzerinde mutabık kalmasını öngören girişime, halihazırda 4 büyük üniversite katılmış durumda.

Üniversitelere fon ve stratejik destek sağlamayı da öngören girişime bazı üniversitelerin bu etapta Trump yönetiminden tepki toplamamak için mesafeli durduğu ama girişimin bütün üyeleri kapsayacak şekilde büyüyeceği öngörülüyor.