Dışişleri Bakanlığı, Sudan'ın Faşir şehrindeki sivillere karşı saldırıyı şiddetle kınadı
Dışişleri Bakanlığı, Sudan'daki son gelişmelerin endişeyle takip edildiğini belirterek, "Hızlı Destek Kuvvetlerinin (HDK) kontrolüne geçen Faşir şehrinde sivillere karşı işlenen zulmü şiddetle kınıyoruz." ifadesini kullandı.
Ankara
Bakanlık, Sudan'ın Kuzey Darfur eyaletinin merkezi Faşir şehrinde yaşanan gelişmeler hakkında yazılı açıklama yaptı.
- Sudan'da aylardır kuşatılan Faşir, HDK'nin yoğun saldırıları altında
- Sudan'da HDK'nin Faşir'e girmesinin ardından katliam iddiaları gündeme geldi
- Yardım kuruluşları, Sudan'daki feci insani duruma "acil uluslararası müdahale" çağrısı yaptı
- DSÖ: (Sudan) Suudi Hastanesi'nde hasta ile refakatçilerin ölüm haberleri karşısında dehşete kapıldık
Türkiye'nin, Sudan'daki son gelişmeleri derin endişeyle takip ettiği ve konuyla ilgili Arap Birliği tarafından yapılan açıklamada yer alan hususlara katıldığı belirtilerek, "Hızlı Destek Kuvvetlerinin kontrolüne geçen Faşir şehrinde sivillere karşı işlenen zulmü şiddetle kınıyoruz." denildi.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Faşir şehri ve çevresindeki çatışmaların derhal sona erdirilmesi, masum sivillere yönelik saldırıların durdurulması, güvenli geçiş olanağı sağlanması ve insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması çağrısında bulunuldu.
Açıklamada, "Sudan'ın birliği, toprak bütünlüğü ve egemenliğine yönelik açık desteğimizi yineliyor ve çatışmaya barışçıl bir çözüm bulmak için diyaloğun önemini vurguluyoruz." ifadelerine yer verildi.
BM, Sudan'ın Faşir kentinde artan şiddetin binlerce kişiyi göçe zorladığını bildirdi
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin (BMMYK) Sudan Ofisi Sorumlusu Jacqueline Wilma Parlevliet, Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasında çatışmaların yoğunlaştığı Kuzey Darfur'un merkezi Faşir kentindeki şiddetin binlerce kişiyi göçe zorladığını bildirdi.
Parlevliet ve Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Seif Magango, BM Cenevre Ofisi'nin haftalık basın toplantısına çevrim içi katılarak değerlendirmelerde bulundu.
Faşir'de artan şiddetin binlerce sivili göçe zorladığının altını çizen Parlevliet, birçok kişinin çok az seçenekle bu şehirde mahsur kalmasından endişe duyduklarını kaydetti.
Parlevliet, "Raporlar, HDK'nin şehre girmesi, 500 gündür devam eden acımasız kuşatması ve çatışmaların, sağ kalan aileler arasında yaygın bir korkuya yol açtığını gösteriyor. Son günlerde tahmini olarak 26 bin kişi Faşir'den kaçtı." dedi.
Buradaki sivillerin güvenli yerlere kaçmaya çalışırken birçok tehlikeyle karşılaştığını söyleyen Parlevliet, "Faşir'den 50 kilometre uzaklıktaki Tavila kasabasına gelenlerin ifadeleri, zaten endişe verici bir insani ve koruma krizi olan durumun hızla tırmandığını gösteriyor. İnsani yardım kuruluşlarının acil ihtiyaç sahiplerine güvenli, engelsiz ve anında erişim sağlamasını talep ediyoruz. Uluslararası insancıl hukuka uyum bir seçenek değil, bir zorunluluktur." diye konuştu.
AA muhabirinin, "Faşir kentindeki dehşet tabloyu anlattınız ve buraya yönelik bir insani koridor açılması çağrısında bulundunuz. Şu anda BM, buraya hiç yardım götürebiliyor mu? Yoksa bu insanlara yalnızca Faşir'in dışında mı destek olabiliyorsunuz?" sorusunu yanıtlayan Parlevliet, BM'nin, insani yardım ulaştırabilmek için defalarca çatışmalara insani ara verilmesi ve güvenli geçiş talebinde bulunduğunu hatırlattı.
Parlevliet, BM'nin Faşir'deki insanlara hiçbir erişiminin olmadığını ve burada faaliyet gösteremediklerini kaydetti.
Faşir'de kaç sivilin kaldığına ilişkin bir tahminde bulunmanın zor olduğunun altını çizen Parlevliet, orada 260 bin kadar sivilin olabileceğini söyledi.
Magango ise ülkenin Kuzey Darfur ve Kuzey Kurdufan eyaletlerinde çok sayıda sivilin etnik sebeplerle öldürüldüğüne ilişkin raporlardan haberdar olduklarını ancak sayıyı doğrulayamadıklarını bildirdi.
AB: Darfur'da artan şiddetten ciddi endişe duyuyoruz
Avrupa Birliği (AB), Sudan'ın Darfur bölgesinde artan şiddet olaylarından ciddi endişe duyduklarını belirtti.
AB Komisyonu sözcülerinden Anouar El Anouni, günlük basın toplantısında, gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Darfur bölgesinde Hızlı Destek Kuvvetlerinin (HDK) kuşatmasının ardından gıda, su ve bakım malzemelerine ulaşım konusunda sorunların bulunduğuna işaret eden el Anouni, bu durumun yüz binlerce sivili etkilediğini vurguladı.
El Anouni, durumun çok kötü olduğunu ve AB'nin artan şiddetten ciddi endişe duyduğunu belirterek, tüm taraflara Birleşmiş Milletler (BM) kararı uyarınca anlaşma sağlama ve insani yardım erişimine engeli kaldırma çağrısında bulundu.
AB'nin ortaklarıyla birlikte durumu yakından takip ettiğini aktaran el Anouni, "Tüm uluslararası insancıl hukuk ihlalleri kayda alınmalı ve sorumlular hesap vermelidir." dedi.
AB: Sudan'da HDK'nin Faşir şehrini ele geçirmesi insani durumu daha da kötüleştirebilir
Avrupa Birliği (AB), Sudan'ın Kuzey Darfur eyaletinin merkezi Faşir şehrinin ülkede 30 ayı aşkın süredir orduyla çatışan Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından ele geçirilmesinin, bölgede halihazırda vahim olan insani durumu daha da kötüleştirebileceği uyarısında bulundu.
AB Dış İlişkiler Servisinden (EEAS) yapılan açıklamada, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ve AB Komisyonunun Eşitlik, Hazırlıklılık ve Kriz Yönetiminden sorumlu üyesi Hadja Lahbib'in Sudan'daki gelişmeler hakkındaki değerlendirmelerine yer verildi.
Kallas ve Lahbib, Sudan'daki sivillerin etnik kökenleri nedeniyle hedef alındığını, bunun HDK'nin "gaddarlığını" gözler önüne serdiğini belirterek, "Darfur'un başkenti Faşir şehrinin HDK tarafından ele geçirilmesi, savaşta tehlikeli bir dönüm noktası teşkil ediyor ve zaten vahim olan insani durumu daha da kötüleştirme tehdidinde bulunuyor." ifadesini kullandı.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) Faşir'deki çatışmaların azaltılmasını talep eden 2736 sayılı kararı doğrultusunda tüm taraflara gerilimi azaltma ve Cidde Bildirgesi uyarınca yükümlülüklerini uygulama çağrısı yapan iki AB yetkilisi, HDK'nin kontrol ettiği bölgelerde sivilleri koruma sorumluluğu olduğunun altını çizdi.
Kallas ve Lahbib, savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan sorumlu olanların hesap vermesine yönelik çabaları desteklediklerini, AB'nin, bölgede çatışan taraflarla ve uluslararası ortaklarla müzakere masasına oturulması için irtibat halinde olduğunu aktardı.
Suudi Arabistan, Mısır, Katar ve Arap Birliği, HDK’nin Sudan'ın Faşir kentinde sivillere saldırısını kınadı
Suudi Arabistan, Mısır, Katar ve Arap Birliği, sivillere yönelik saldırılarını kınadı.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, HDK’nin Faşir’e yönelik son saldırılarında yaşanan “ağır insani ihlalleri” şiddetle kınayarak, sivillerin korunması ve insani yardımların kente ulaşmasının sağlanması çağrısında bulundu.
Riyad yönetimi ayrıca, 11 Mayıs 2023’te imzalanan “Cidde Bildirisi”nde yer alan sivillerin korunmasına ilişkin taahhütlerin uygulanması gerektiğini vurguladı.
Mısır Dışişleri Bakanlığı ise, “Sudan genelinde derhal insani ateşkesin sağlanması” çağrısında bulunarak, ülkenin “birliğini ve toprak bütünlüğünü hedef alan her türlü girişimi” reddetti.
Bakanlık, Mısır’ın Sudan halkına mevcut krizi aşması için desteğini sürdüreceğini belirtti.
Katar Dışişleri Bakanlığı da HDK’nin Faşir’de gerçekleştirdiği saldırılarda yaşanan “dehşet verici ihlalleri” kınayarak, sivillerin korunmasının önemine dikkat çekti.
Arap Birliği ise yayımladığı açıklamada, Faşir’de sivillere karşı işlenen “korkunç suçları” kınadı ve kentin uzun süredir HDK kuşatması altında bulunduğunu hatırlatarak, derhal ateşkes ilan edilmesi çağrısında bulundu.
Fransa, HDK'nin Sudan'ın Faşir kentinde saldırılarını yoğunlaştırmasını şiddetle kınadı
Fransa'nın, Sudan'ın batısındaki Kuzey Darfur eyaletinin merkezi Faşir'de ülkede 30 ayı aşkın süredir orduyla çatışan Hızlı Destek Kuvvetlerinin (HDK) saldırılarını artırmasını şiddetle kınadığı bildirildi.
Fransa Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, HDK uluslararası insancıl hukuka uygun olarak sivillerin korunmasını garanti altına almaya çağrıldı.
HDK'nin Faşir'e yönelik saldırılarını yoğunlaştırması ve genişletmesinin şiddetle kınandığı belirtilen açıklamada, tarafların ateşkese varmak için "derhal ve iyi niyetli" müzakerelere başlaması istendi.
Açıklamada, Fransa'nın, çatışmanın çözümü ve Sudan'ın toprak bütünlüğünün korunmasına yönelik Avrupa Birliği (AB) ve Afrika Birliği'nin çalışmalarını desteklemeye kararlı olduğu vurgulandı.
Almanya, Sudan'daki "cinayetlerin" derhal sona erdirilmesi çağrısında bulundu
Almanya, Sudan’ın batısındaki Faşir kentinin Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) kontrolüne geçmesinin ardından işlenen cinayetlerin derhal durdurulması çağrısında bulundu.
Dışişleri Bakanlığının ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundaki hesabından yapılan açıklamada, "Faşir kentinden gelen haberler şoke edici. HDK kentin içlerine kadar girmiş ve sivilleri ayrım gözetmeksizin öldürmektedir. Bu durum derhal durdurulmalıdır." denildi.
Açıklamada HDK'nın sivilleri koruyacağına dair kamuoyuna söz verdiğine işaret edilerek, "Bu eylemlerin hesabını vermek zorunda kalacaklar." ifadelerine yer verildi.
DSÖ kaçırılan sağlıkçıların serbest bırakılması çağrısı yaptı
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Faşir'de kısmen işlevsel olan Suudi Hastanesinin hedef alınmasının ardından buradaki sağlık çalışanlarının kaçırıldığını belirterek, bu kişilerin derhal ve koşulsuz serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Ghebreyesus, konuya ilişkin ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundan paylaşımda bulundu.
"DSÖ, Faşir kentindeki Suudi Hastanesine düzenlenen son saldırının ardından 4 doktor, 1 hemşire ve 1 eczacının kaçırıldığına dair raporlar aldı." ifadelerini kullanan Ghebreyesus, sağlık çalışanlarının derhal ve koşulsuz serbest bırakılması, sağlık personeli ile hastaların korunması ve sağlık yardımının ulaştırılması için insani yardıma erişim çağrısında bulundu.
Ghebreyesus, Sudan'ın batısındaki Kuzey Darfur eyaletinin merkezindeki Faşir kentinde şiddetin tırmandığını, buradan endişe verici haberler geldiğini bildirdi.
Ghebreyesus, konuya ilişkin ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundan paylaşımda bulundu.
Sudan'da şiddetin tırmandığı Faşir'den endişe verici haberlerin geldiğini belirten Ghebreyesus, "Siviller çatışmaların ortasında mahsur kaldı, insani yardımdan mahrum kaldı ve kritik gıda, temiz su ve sağlık hizmeti sıkıntısıyla karşı karşıya." ifadelerini kullandı.
Ghebreyesus, 26 Ekim'de Suudi Hastanesi'ne düzenlenen saldırıda bir hemşirenin hayatını kaybettiğini, 3 sağlık çalışanının da yaralandığını hatırlattı.
Dün ise Suudi Hastanesi'nde 4 doktor, 1 hemşire ve 1 eczacının kaçırıldığının bildirildiğini vurgulayan Ghebreyesus, şunları kaydetti:
"Sağlık hizmetlerinin acilen korunmasını, tüm sağlık çalışanlarının serbest bırakılmasını, yardımlara güvenli erişimin sağlanmasını ve Darfur ile Sudan genelinde ateşkes ilan edilmesini talep ediyoruz."
Ghebreyesus, sağlık hizmetlerinin hedef olmaması gerektiğinin de altını çizdi.
Kızılhaç'tan sivillerin korunması çağrısı
Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) Başkanı Mirjana Spoljaric Egger, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, "Faşir'den kaçan ve orada kalan siviller zarardan korunmalı ve yardıma erişimleri sağlanmalı." ifadelerini kullandı.
Faşir'deki sivillerin 2 buçuk yıldan fazla süredir acımasız çatışmaların yaşandığı ve gıdaya erişimin olmadığı, kuşatma altındaki bir şehirde mahsur kaldığını belirten Egger, kent üzerindeki kontrol mücadelesinin artmasıyla binlerce kişinin evlerini terk ettiğine işaret ettei.
Egger, şunları kaydetti:
"Çok daha fazlası şehri terk edemiyor ve bundan sonra ne olacağı konusunda endişeli. Sudan'daki çatışma boyunca, kontrol değiştiğinde sivillere yönelik şiddetin arttığını defalarca gördük. Bu berbat gidişat sona ermeli."
Tüm taraflara uluslararası insancıl hukuk kapsamında yükümlülüklerini yerine getirme çağrısında bulunan Egger, sivillerin nerede olursa olsun korunması gerektiğinin de altını çizdi.
Sınır Tanımayan Doktorlar
Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) sivillerin can güvenliğinin sağlanması ve daha güvenli bölgelere gitmelerine izin verilmesi çağrısında bulundu.
MSF'den yapılan yazılı açıklamada, Darfur'da iki yıldan uzun süredir etnik temelli şiddetin tırmandığı bildirildi.
Nisanda HDK ve müttefikleri tarafından ele geçirilen Zamzam Mülteci Kampı'ndaki büyük çaplı katliamların hatırlatıldığı açıklamada, "Aynı durumun Faşir'de tekrar yaşanabileceğinden derin endişe duyuyoruz." uyarısında bulunuldu.
Açıklamada, Faşir'e 60 kilometre uzaklıktaki Tavila bölgesinde görev yapan MSF'nin sağlık ekiplerinin, bugün Faşir'den gelen onlarca hastayı aşırı kalabalık koşullardaki hastaneye tedavi için kabul ettiği belirtildi.
"Şu anda Faşir ve çevresinde çok daha fazla insanın mahsur kaldığı görülüyor." ifadesine yer verilen açıklamada, Tavila'da yerinden edilmiş ve yaralı insanların daha fazla kitlesel akınına müdahaleye hazır olunduğu bildirildi.
Açıklamada, Faşir'deki sivillerin can güvenliğinin sağlanması ve daha güvenli bölgelere gitmelerine izin verilmesi için çağrı yapıldı.
Uluslararası Göç Örgütü: Sudan'ın Faşir şehrinde son iki günde 26 binden fazla kişi yerinden edildi
Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Göç Örgütünden yapılan açıklamada, "26–27 Ekim 2025 tarihleri arasında, saha ekipleri, Kuzey Darfur’un Faşir kentinde devam eden çatışmalar nedeniyle yaklaşık 26 bin 30 kişinin yerinden edildiğini tahmin ediyor." ifadeleri kullanıldı.
Güvenlik durumunun kötüleşmesiyle birlikte yerinden edilme sayısının artabileceği belirtilen açıklamada, "Saha raporlarına göre, yerinden edilenlerin büyük bölümü Faşir yerel idaresine bağlı kırsal bölgelere sığınırken, bir kısmı Kuzey Darfur’daki Tavila şehrine ulaştı." denildi.
Açıklamada, bölgedeki yollar boyunca güvenlik durumunun son derece kötü olduğu ifade edildi.

