❮❯

İsrail ordusu Refah'ta bir ailenin evini bombaladı, 6'sı çocuk 14 kişi öldü

Filistin resmi ajansı WAFA'nın haberine göre, İsrail savaş uçakları Refah kentinin doğusundaki Es-Selam Mahallesi'nde Ebu Anze ailesine ait üç katlı evi bombaladı.

Sağlık kaynakları, saldırıda aynı aileden 6'sı çocuk 14 kişinin yaşamını yitirdiğini aktardı.

Enkaz altında hâlen ölü ve yaralılar olduğu ifade edildi.

İsrail ordusu Gazze'nin Han Yunus kentine hava saldırılarını sürdürdü

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus şehrine hava saldırılarına devam ederken, kente karadan da baskınlar düzenledi.

Görgü tanıklarının AA'ya verdiği bilgilere göre, İsrail askerlerinin şehre karadan saldırılarında patlama ve ağır makineli tüfek sesleri duyuldu.

Hava bombardımanının yanı sıra İsrail askeri araçları Han Yunus'un kuzey ve batısından şehrin içine doğru ilerleyişini sürdürdü.

Saldırılar sonucunda meydana gelen can ve mal kaybına ilişkin henüz bilgi edinilemedi.

Bu saldırılar, İsrail ordusunun dün akşam Han Yunus kentindeki bir binada patlamalar meydana gelmesi sonucu 3 askerin öldüğünü ve 5'i ağır olmak üzere 14 askerin yaralandığını duyurmasından saatler sonra gerçekleştirildi.

İsrail'in 149 gündür saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de can kaybı 30 bin 410'a çıktı

İsrail ordusunun, halkı zorla aç ve susuz bıraktığı abluka altındaki Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda can kaybı son 24 saatte 90 artarak 30 bin 410'a yükseldi.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne 149 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin bilgi verildi.

İsrail güçlerinin son 24 saatte Gazze Şeridi'nde 90 Filistinliyi daha öldürdüğü ve toplam can kaybının 30 bin 410'a yükseldiği aktarıldı.

Son saldırılarda İsrail güçlerinin 177 Filistinliyi daha yaraladığı ve Gazze Şeridi'nde toplam yaralı sayısının 71 bin 700'e ulaştığı bildirildi.

Açıklamada ayrıca İsrail'in son 24 saatte "9 katliam" gerçekleştirdiği, enkaz altında ve yol kenarlarında hâlâ ölülerin bulunduğu ancak İsrail güçlerinin engellemesi nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığı vurgulandı.

İsrail Gazze'ye 6 dakika içinde 50 saldırı düzenlediğini duyurdu

İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, Han Yunus'un batısına yoğun saldırılar düzenlendiği belirterek, bölgedeki Hamas savaşçılarının ve altyapısının yok edildiği ileri sürüldü.

Bölgede 6 dakika içinde 50 noktanın havadan ve topçu birlikleriyle karadan bombalandığını kaydeden İsrail ordusu, söz konusu saldırıların karadaki İsrail askerlerine yardım amaçlı gerçekleştirildiğini savundu.

Öte yandan AA muhabirine konuşan görgü tanıkları, İsrail askerlerinin kente karadan saldırılarında patlama ve ağır makineli tüfek sesleri duyulduğunu aktardı.

Hava bombardımanının yanı sıra İsrail askeri araçları kuzey ve batısından Han Yunus'un içine doğru ilerleyişini sürdürüyor.

Han Yunus kentine yönelik bu saldırılar, İsrail ordusunun dün akşam kentteki bir binada meydana gelen patlamalar sonucu 3 askerinin öldüğünü ve 5'i ağır olmak üzere 14 askerinin yaralandığını duyurmasından saatler sonra gerçekleştirildi.

İsrail, Gazze'de yardım aracını vurdu, 9 kişi öldürüldü

Sağlık kaynakları ve görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr Belah kentinde insani yardım malzemesi taşıyan araç İsrail tarafından hedef alındı.

Saldırıda ilk belirlemelere göre 9 kişi öldürüldü, çok sayıda kişi yaralandı.

İsrail ordusu daha önce de 29 Şubat sabah saatlerinde Gazze kentinin güneyinde, Gazze Şeridi'ni kuzeyden güneye bağlayan Reşid Caddesi üzerindeki Nablusi Kavşağı'nda insani yardım bekleyen Filistinlileri bombalayarak ve ateş açarak hedef almıştı.

İsrail'in insani yardım bekleyen Filistinlilere yönelik saldırısında 118 kişi ölmüş, 760 kişi yaralanmıştı.

Gazze'deki hükümet: Bölgedeki kıtlık seviyesi çok arttı, havadan ulaştırılan yardımlar "faydasız" 

Gazze'deki hükümetin medya ofisinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail engeli nedeniyle insani yardımların ulaştırılamadığı Gazze Şeridi'nin kuzeyinde ve Gazze kentinde açlıktan ölen çocukların sayısının 15'e yükseldiği hatırlatılarak, 700 bin Filistinlinin de şiddetli açlık tehdidiyle karşı karşıya olduğu belirtildi.

Açıklamada, Gazze Şeridi'nde açlık seviyesinin çok arttığı ve 2,4 milyon kişinin büyük gıda sıkıntısı çektiği ifade edilerek, "Bazı ülkeler birkaç uçakla havadan yardım sağlama üzerinde çalıştı. Ancak herkesin bildiği gibi bu, Gazze halkına yardımların ulaştırılması için en iyi yol değil. Havadan ulaştırılan gıda yardımları faydasız." denildi.

Açıklamada, "kara sınırından yardımların girmesi konusuna çalışılmaması ve havadan yardım gönderilmesinin, işe yaramaz şov ve propaganda yöntemleri izlenerek, sorunun köklü çözümünden kaçılması bağlamında gerçekleştiği" savunuldu.

Bölgedeki açlığın sorumlusunun ABD yönetimi, uluslararası toplum ve İsrail işgali olduğu vurgulanan açıklamada, "Biz, iyi niyetle havadan yardım yapan ülkeler olduğu gibi, işgalcilere silah sağlayan ve daha fazla katliam yapılmasına yeşil ışık yakan, ABD ve diğerleri gibi kötü niyetlerle havadan yardım yapan ve fiilen savaşa katılan ülkelerin de olduğuna inanıyoruz." ifadesine yer verildi.

Açıklamada havadan yardım gönderilmesinin Gazze'deki halk için tehlikeli sonuçlar doğurmaya başladığı, bu yardımların bir kısmının Gazze'nin sınır çitlerine yakın alanlara, bir kısmının ise işgal edilen bölgelere indiği ve dolayısıyla insani yardım almak isteyen Filistinlilerin hayatını tehdit ettiği belirtildi.

Havadan indirilen bazı insani yardımların ise denize düştüğü için vatandaşlara ulaşmadığına ve yetersiz olduğuna dikkat çekilen açıklamada, buna karşın karadan insani yardımların ise bundan çok daha fazla miktarda ve çok daha güvenli bir şekilde bölgeye ulaştırılabileceği vurgulandı.

Açıklamada, "Ayrıca havadan indirilen yardımlar asla adil olamaz. Bu, 2 milyon 400 bin kişinin sokaklara çıkmasını ve güvenli olmayan bölgelere inen bu yardımların peşinden koşmasını gerektirir. Ki bu utanç verici, aşağılayıcı ve insanlık dışıdır. Sınır kapılarının insani yardım konvoylarına kapatılması politikası, uluslararası insan haklarını hukukunu ve tüm uluslararası sözleşmeleri ihlal eden bir savaş suçudur." denildi.

Hamas'tan, İsrail'in Gazze'de yardım aracını vurmasına tepki

Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun, sonuncusu Deyr Belah kentindeki Kuveytli bir hayır kurumuna ait yardım kamyonu olmak üzere yardım konvoylarını hedef almasının, "soykırım ve etnik temizlikte ısrarcı tavrının bir göstergesi olduğunu" ifade etti.

"Gazze'deki insani krizi derinleştirme, planlı olarak aç bırakma ve insanların yardım almasını engellemenin", İsrail'in Gazze'ye yönelik savaş yönteminin temellerinden olduğu belirtilen açıklamada, Gazze halkını yardımdan mahrum bırakmanın, tüm insani yasa ve kurallar ile soykırım savaşının sona ermesini talep eden Uluslararası Adalet Divanı kararlarına aykırı olduğu kaydedildi.

Açıklamada, uluslararası topluma, Birleşmiş Milletler'e, Arap ve İslam ülkelerine içinde bulundukları sessizlikten çıkıp İsrail'i soykırım savaşını durdurmaya zorlama çağrısında bulunuldu.

Filistinli gruplar, Gazze'ye destek için tüm dünyaya "Ramazan Tufanı"na katılma çağrısı yaptı

Filistinli gruplardan yapılan yazılı açıklamada, dünyada hala canlı olan vicdanlara seslenildi ve Ramazan ayında ulusal, bölgesel ve uluslararası düzeyde bir halk hareketliliğine katılma çağrısı yapıldı.

Filistin davasına destek olmak, Gazze halkına yönelik soykırım savaşını durdurmak ve İsrail'in planlarını boşa çıkarmak gerektiğine vurgu yapılan açıklamada, Ramazan Tufanı kapsamında, tüm boykot şekillerinin aktif hale getirilmesi ve İsrail'e finans akışının durdurulması, dünya başkentlerinde grev ve gösteriler düzenlenmesi istendi.

Açıklamada, Filistin halkının kendi kaderini tayin etme, topraklarına geri dönme ve başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız devletini kurma hakkına atıfta bulunuldu.

İsrail'in Gazze'deki saldırılarına da değinilen açıklamada, burada bir soykırım işlendiğine ve 130 binden fazla kişinin ölü, yaralı ve kayıp olduğuna dikkat çekildi.

Açıklamada, Batı Şeria'nın saldırılar ve yerleşim birimleri inşaatlarıyla hedef alındığı, Kudüs'ün Yahudileştirildiği, Mescid-i Aksa ile kutsal mekanlara saygısızlık edildiği ve ibadetlerin kısıtlandığı kaydedildi.

İsrail Miras Bakanı Amichai Eliyahu 1 Mart'ta İsrail Radyosuna yaptığı açıklamada, "Ramazan ayı" kavramının sözlüklerden kaldırılması ve bu aya karşı (İsrail'in) duyduğu korkunun bertaraf edilmesi gerektiğini söylemişti.

İsrailli emekli general Itzhak Brik: "Han Yunus'taki patlama, eşi benzeri olmayan bir skandaldır"

İsrail Maariv gazetesine konuşan Brik, İsrail ordusunun önceden herhangi bir plan olmaksızın yıllardır eğitilmemiş olan birlikleriyle hemen savaşa girdiğini kaydetti.

Brik, düzenli birliklerin bir kısmının, savaş hakkında bilgileri olmadığını ve sivil bölgelerinde savaş eğitimi almadıklarını aktardı.

İsrail ordusunun Gazze'deki savaş düzeni ve Han Yunus olayına ilişkin Brik, "Askerlerimiz herhangi bir denetim olmadan bir binaya girdiğinde bomba patlıyor, patlama bazen onlarca askerimizi öldürüyor ya da ağır yaralıyor. Genellikle bu durum, derslerin öğrenilmemesinden, durumu kontrol etmeyen üst kademenin takip etmemesi ve ders çıkarmaması durumunda meydana gelir. Sürekli ciddi olaylar yaşanıyor. Sadece cuma günü onlarca asker bomba tuzaklı bir binaya girdi ve hiçbir güvenlik önleminin uygulanmadığı görülüyor. Askerlerden 3'ü öldü, 5'i ağır olmak üzere 14 kişi yaralandı." ifadelerini kullandı.

Skandal ve kaos

"Bu (Han Yunus'taki pusu), İsrail savaşlarında eşi benzeri olmayan bir skandaldır ve askeri disiplin olarak mutlak bir kaostur." diyen Brik, her bölük komutanının üslerinden talimat almadan, kendi anlayışlarına göre kendilerinin karar verdiğini vurguladı.

Brik, bu türden durumların defalarca olmasına izin verildiğini ve askerlerin toplu halde öldürüldüğünü belirterek, bunun bir kader olmadığını ve en üst kademedeki komutanların ihmallerinden kaynaklandığını ifade etti.

"Hamas savaşçıları geri döndü"

Savaşta ordunun gerçek askeri durumuna ilişkin Brik, iki ay önce işgal edilen Gazze Şeridi, Gazze kenti, Cibaliya, Zeytun ve Şucaiyye'de askerlerin öldürülmesi ve yaralanması gibi pahalı bedeller ödeyerek mevzi kaybettiklerini söyledi.

Brik, Savunma Bakanı Yaov Gallant'ın iki ay önce adı geçen bölgelerde yer üstü ve tünellerde tam kontrolü sağladıklarını açıkladığına işaret ederek, iki ay geçmeden Gazze Şeridi'nin kuzeyinde tam kontrolü kaybettiklerini, Hamas savaşçılarının büyük sayılarda geri döndüğünü ve bölgede gücünü yeniden toparladığının altını çizdi.

Brik, askerlerin girdiği mekanlarda, Hamas'ın önceden bubi tuzakları hazırladığını, bunların patlatılması sonucu askerlerin öldüğünü söyledi.

"Her gün kabre giriyoruz"

Savaşın bu şekilde sürmesi durumunda korkunç ve dehşet verici bir duruma düşeceklerini, İsrail kamuoyunun ise bunu anlamadığını ifade eden Brik, "Hamas'ı yok edemeyeceğiz. Kaçırılanlarımızı kurtaramayacağız ve yüzlercemiz daha öldürülecek." şeklinde konuştu.

Birçok savaşa katıldığını ve böyle riskli bir örgütlenme kültürüyle daha önce hiç karşılaşmadığını ifade eden Brik, "Her gün kabre giriyoruz. Her gün askerlerimiz tehlikeli şekilde yaralanmalara maruz kalıyor." dedi.