❮❯

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları sürüyor

Sağlık kaynakları ve görgü tanıklarının aktardığına göre, İsrail ordusu sabah saatlerinden bu yana Gazze'nin farklı bölgelerine saldırılarını sürdürüyor.

İsrail ordusu Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı'nın batısında bir evi vurdu. Saldırıda 10 Filistinli hayatını kaybetti.

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Gazze kentinin kuzeybatısında yer alan Hamed Hastanesi yakınındaki bir ev de İsrail güçlerince bombalandı. Saldırıda 7 kişi öldü, birçok kişi yaralandı.

İsrail ordusu, Gazze kentinin doğu ve güneyinde yer alan Zeytun, Tuffah ve Şucaiyye mahallelerine de yoğun şekilde topçu saldırısı düzenledi.

Gazze kentinin güneyindeki üniversite kampüsü çevresi topçu atışlarıyla hedef alındı; kentin doğu bölgelerine de ateş açıldı.

Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alan Han Yunus'un batısındaki Şafii Mülteci Kampı'nda zorla yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı bir çadır bombalandı. Saldırıda 3 kişi yaşamını yitirdi, birçok kişi yaralandı.

Han Yunus'ta dün vurulan bir evin enkazından 2 kişinin cansız bedeni çıkarıldı.

İsrail topçu birlikleri Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ile Refah kentlerini ayıran güney bölgesini vurdu.

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı'nda da zorla yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı çadır vuruldu, birçok kişi yaralandı.

Zevayide beldesinde tarım arazisi hedef alındı, 5 Filistinli yaralandı.

Ayrıca Bureyc Mülteci Kampı'nın kuzeybatısındaki bölgeler de İsrail topçu birliklerince hedef alındı.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırılarında can kaybı 52 bin 314'e yükseldi

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 52 bin 314'e çıktı.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in Gazze'de devam eden saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalara ilişkin son bilgiler paylaşıldı.

Son 24 saatte Gazze'deki hastanelere 71 ölü ve 153 yaralının getirildiği kaydedildi.

İsrail ordusunun Gazze'de 19 Ocak'ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart'tan bu yana düzenlediği saldırılarda 2 bin 222 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 5 bin 751 kişinin de yaralandığı belirtildi.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının ise 52 bin 314'e, yaralıların sayısının da 117 bin 792'ye yükseldiği bildirildi.

Gazze Şeridi'nde enkaz altında hâlâ binlerce ölü olduğu belirtiliyor.

İsrail ordusu işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlilere ait 5 evi yıktı

Filistin haber ajansı WAFA'ya göre, İsrail ordusu işgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in batısındaki İzna beldesinin er-Ras bölgesine baskın düzenledi.

Bölge sakini Fuad el-Ciyavi, İsrail ordusuna ait buldozerlerin Iyd ve Halil Naim el-Ciyavi kardeşlere ait 300 metrekarelik 8 kişinin yaşadığı iki daireden oluşan evi yıktığını söyledi.

Fuad Ciyavi, İsrail ordusunun Muhammed ve Usame Yusuf el-Ciyavi kardeşlere ait her biri 150 metrekarelik yapım aşamasındaki iki ev ile Nidal el-Ciyavi'ye ait inşaat halindeki bir evi de yıktığını aktardı.

Filistin Kurtuluş Örgütü'ne (FKÖ) bağlı Ayrım Duvarı ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyinden aylık yayımlanan rapora göre İsrail, mart ayında Batı Şeria'da Filistinlilere ait 58 yıkım eyleminde 87 ev ve yapıyı yıktı.

İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria'da 13 Filistinliyi gözaltına aldı

Filistin resmi ajansı WAFA'da yer alan haberlere göre, İsrail askerleri Tubas, Nablus, Beytüllahim, Ramallah, Cenin, El Halil kentlerinin yanı sıra Doğu Kudüs’teki Şufat Mülteci Kampı ve Cebel el-Mubekkir bölgesine baskınlar düzenledi.

Tubas'ta bir genci, Nablus'ta biri kadın 2 kişiyi, Cenin kentinde 3 ve El Halil'de ise 7 kişi gözaltına alan İsrail askerleri, baskın düzenledikleri ev ve iş yerlerinde de hasara neden oldu.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.

Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 7 Ekim 2023'ten beri İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 171'i çocuk olmak üzere 957 Filistinli hayatını kaybetti.

Bu sürede 7 binden fazla Filistinli yaralandı, 16 bin 400 kişi gözaltına alındı.

İsrail, Tulkerim kenti ve mülteci kampındaki saldırılarına 90 günü aşkın süredir devam ediyor

Filistin resmi ajansı WAFA'ya göre, İsrail ordusu gece ve sabah saatlerinde Tulkerim kenti ve mülteci kampında sivillere yönelik saldırılarını sürdürdü.

Birçok bölgeye baskın ve saldırılar gerçekleştiren İsrail askerleri, gerçek mermi ve ses bombası kullandı.

Filistinlilerin ev ve işyerlerini basan İsrail askerleri, sorguladıkları bazı kişileri gözaltına aldı.

İsrail ordusu ayrıca zırhlı araçlarla kentin birçok bölgesine araç takviyesinde bulundu ve kentin birçok bölgesinde dron uçuşları gerçekleştirdi.

Tulkerim'de 90 günü aşan baskın ve saldırılarına devam eden İsrail ordusu, 79 gündür baskınlarını sürdürdüğü Nur Şems Mülteci Kampı’nda ise sivillerin bulunduğu bölgeye yoğun şekilde ateş açtı.

Her gün tekrarlanan ev baskınlarıyla kampta yaşayan sivillere zorunlu göç baskısı da uygulanıyor.

Aynı zamanda bölgeye askeri araç ve buldozerler konuşlandırılan İsrail ordusu, kentte bazı evleri "askeri karargah" olarak kullanıyor.

İsrail ordusu, Gazze'de varılan ateşkesin 19 Ocak'ta yürürlüğe girmesinden sadece iki gün sonra 21 Ocak Salı günü işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde yer alan Cenin kenti ve mülteci kampına "Demir Duvar" adını verdiği bir saldırı başlatmıştı.

Saldırılar birkaç gün içinde Tulkerim ve Tubas ile buralardaki mülteci kamplarını kapsayacak şekilde genişletilmişti.

İsrail "ruhsatsız" olduğu iddiasıyla evleri yıkıyor

İsrail ordusu, sık sık işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te "ruhsatsız olduğu" iddiasıyla Filistinlilere ait yapıları yıkıyor.

İsrail makamları işgal altındaki Batı Şeria'nın "C" bölgesinde Filistinlilerin inşaat ve tarım yapmasını engellerken, Filistinliler için ruhsat almanın ise neredeyse imkansız olduğu belirtiliyor.

Hamas'tan Batı Şeria'daki Filistinlilere "direnişi güçlendirme" çağrısı

Hamas yöneticilerinden Abdurrahman Şedid, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail ordusunun Kudüs, El Halil, Tulkerim ve Cenin kentinde sürdürdüğü saldırılara tepki gösterdi.

Cenin ve Tulkerim kentlerinde Filistinlilere ait evlerin İsrail güçlerince yıkıldığına dikkati çeken Şedid, "Bu, işgal devletinin (İsrail) Filistinlileri yerlerinden etmeyi, istikrarlarını tehdit etmeyi, ilhak ve yerinden etme planını hızlandırmayı amaçlayan politikasının bir parçasıdır." ifadesini kullandı.

İsrail'in Filistin halkını zorla yerinden etme ve iradesini kırma çabalarının başarısızlığa uğrayacağını vurgulayan Şedid, şunları kaydetti:

"İşgal devletinin işlediği suçlar, tüm topraklar işgalden kurtarılıncaya kadar halkımızı direnişi sürdürmekten alıkoyamayacak."

Şedid, Filistin halkına direnişi güçlendirme ve artırma çağrısında bulunarak, şu ifadelere yer verdi:

"Filistin halkımızı ve direnişini, Batı Şeria'nın tüm bölgelerinde işgale ve Yahudi yerleşimcilere karşı mücadeleyi, direnişi ve ayaklanmayı yükseltmeye çağırıyoruz."

İsrail, "kasıtlı nakillerle hastalığı yayarak" Filistinli tutukluları ölüme sürüklüyor

Filistinli Esirler Cemiyeti yaptığı yazılı açıklamada, İsrail hapishane idaresinin hasta tutukluları bir cezaevinden diğerine ve bir hücreden başka bir hücreye kasten taşıyarak, hastalık ve salgınları yaymayı amaçladığını, bu uygulamanın, binlerce tutuklunun yaşadığı sağlık felaketinin derinleşmesine neden olduğu ve son aylarda bazı tutukluların ölümünde etkili olduğunu ifade etti.

Özellikle Negev ve Megiddo hapishanelerinde uyuz hastalığının yayıldığını, kötü sağlık koşulları ve ihmal nedeniyle tutuklular arasında sağlık felaketinin derinleştiği vurgulanan açıklamada, İsrail hapishane sisteminin, "tutukluların kişisel hijyenlerini koruyacak temel araçlardan yoksun bırakılması, kıyafet girişinin engellenmesi, zorlu hijyen koşulları, havalandırmanın olmaması, güneş ışığından mahrumiyet, aşırı hücre kalabalığı ve sistematik aç bırakma" politikaları nedeniyle, özellikle cilt hastalıkları başta olmak üzere çeşitli sağlık sorunlarının yaygınlaştığı kaydedildi.

Pek çok tutuklunun kronik hastalıklardan muzdarip olduğu bilgisine yer verilen açıklamada, nakledilen tutuklular arasında, şiddetli karın ağrısı, sürekli kusma, aşırı zayıflama gibi semptomlar görüldüğü, ayrıca uyuz hastalığı vakalarının da yayıldığı aktarıldı.

Çeşitli cezaevlerinde yapılan onlarca ziyaretin ardından elde edilen tutanaklara dayanarak, tutukluların büyük bölümünün derilerinde yoğun kaşıntı nedeniyle yaralar oluştuğu, uyuyamadıkları ve bazılarının hareket edemez hale geldiği vurgulanan açıklamada, bazı vakalarda, enfekte olmuş vücut bölgelerinde çürüme gözlendiği, bazı tutukluların aylarca hastalıktan muzdarip olduğu ve iyileşenlerin dahi yeniden enfekte olduğu belirtildi.

"Cezaevlerinde mevcut sağlık koşullarının ve işgalci yönetimin sistematik ihlallerinin devam etmesi halinde, önümüzdeki süreçte daha fazla tutuklunun hayatını kaybetmesi kaçınılmazdır." ifadelerine yer verilen açıklamada, Nisan 2025 itibarıyla, İsrail hapishanelerinde tutulan Filistinlilerin sayısının 9 bin 900’ü aştığı bildirildi.

İsrail Gazze'de alıkoyduğu 11 Filistinliyi serbest bıraktı

Öte yandan Hamas'a bağlı Esirler Medya Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun Gazze'den alıkoyduğu 11 Filistinlinin serbest bırakıldığı aktarıldı.

Serbest bırakılan Filistinlilerin Gazze Şeridi'nin güneyindeki Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı'ndan alınarak sağlık kontrolü için Han Yunus'un doğusundaki Gazze Avrupa Hastanesi'ne götürüldüğü kaydedildi.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde 7 Ekim 2023'ten bu yana yürüttüğü işgal ve saldırılar süresince aralarında kadın, çocuk ve sağlık çalışanlarının da bulunduğu binlerce Filistinliyi alıkoydu.

Gazze'den alıkonulan Filistinlilerden bir kısmı serbest bırakılsa da birçoğunun akıbeti hala bilinmiyor.

Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyeti verilerine göre, İsrail hapishanelerinde Gazze Şeridi'nden alıkonulan 1747 Filistinlinin tutulduğu tahmin ediliyor.

İsrail ordusunun Gazze'den alıkoyduğu ve sonrasında serbest bırakılan birçok Filistinlinin, psikolojik ve bedensel işkenceye maruz kaldığı görülmüştü.