Dolar
38.08
Euro
43.24
Altın
3,314.14
ETH/USDT
1,581.40
BTC/USDT
84,522.00
BIST 100
9,317.24
Politika

TBMM Başkanı Kurtulmuş: Rusya ile ilişkilerin devam ettirilmesini, güçlendirilmesini arzu ediyoruz

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Her alanda hem komşu hem stratejik işbirliği içerisinde olduğumuz Rusya ile ilişkilerin devam ettirilmesini, güçlendirilmesini arzu ediyoruz." dedi.

Ahmet Buğra Olaç, Aykut Yılmaz, Ali Kemal Akan  | 24.09.2024 - Güncelleme : 24.09.2024
TBMM Başkanı Kurtulmuş: Rusya ile ilişkilerin devam ettirilmesini, güçlendirilmesini arzu ediyoruz

TBMM

Kurtulmuş, Moskova'da, Meçhul Asker Anıtı'na çelenk bırakmasının ardından Rusya parlamentosunun üst kanadı Federasyon Konseyi'ne geçti.

Rusya Federal Meclisi Federasyon Konseyi Başkanı Valentina Matviyenko tarafından karşılanan Kurtulmuş, daha sonra anı defterini imzaladı.

TBMM Başkanı Kurtulmuş ve Matviyenko tarafından heyetlerin karşılıklı takdiminin ardından heyetler arası görüşmeye geçildi.

Kurtulmuş, görüşmede, Moskova'ya ayak basmalarından bu yana kendisine ve heyetine gösterilen son derece sıcak dostluk ve misafirperverlik dolayısıyla teşekkür etti.

Kapsamlı bir program çerçevesinde bu ziyareti gerçekleştirdiklerini ifade eden Kurtulmuş, üç günlük programın sonunda Moskova'dan yapıcı sonuçlar elde edeceklerini ve ikili ilişkileri daha ileriye götürme konusundaki kararlılıklarını perçinlemiş olacaklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in vizyonlarının, liderliklerinin ve ortaya koydukları samimi, dostane ilişkiler çerçevesinde Türkiye ve Rusya arasında son dönemde fevkalade pozitif bir gündem ve ikili ilişkinin geliştiğini kaydeden Kurtulmuş, “Her alanda hem komşu hem stratejik işbirliği içerisinde olduğumuz Rusya ile ilişkilerin devam ettirilmesini, güçlendirilmesini arzu ediyoruz. Ülkelerin liderleri ve hükümetler arasındaki bu pozitif ilişkinin parlamenter diplomasi bakımında da güçlendirilmesinin, gerek Rusya Federasyon Meclisi gerekse Devlet Duması ile TBMM’nin üçlü olarak çok güçlü ilişkileri geliştirmesinin, her iki ülkenin de menfaatine olduğu kanaatindeyiz." diye konuştu.

"100 milyar dolar ticaret hacmine her gün biraz daha yaklaşıyoruz"

Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin her sahada geliştiğine işaret eden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ülke liderlerinin ortaya koyduğu 100 milyar dolar ikili ticaret hacmine her gün biraz daha yaklaşıyoruz. Dün akşam buradaki Türk iş adamlarıyla bir toplantı gerçekleştirdik. Onların yaşadıkları sıkıntıları yakından dinledik. Başından itibaren tek taraflı yaptırımlara katılmadığımızı, Rusya'ya karşı bu yaptırımların sadece siyasi sonuç değil, Rus halkı üzerinde de olumsuz etkiler oluşturacağını bildiğimiz için, tek taraflı yaptırımları doğru bulmuyoruz ve bu yaptırımlara katılmıyoruz. Biz de bu yaptırımlardan dün nasibimizi aldık. Ankara'dan yola çıktığımızda Moskova'ya gelirken Avrupa hava sahasının kapatılmış olması dolayısıyla 1,5 saat yolumuzu uzatmak zorunda kaldık. Bunların kural bazlı uluslararası ilişkiler bakımından doğru yaptırımlar olmadığını, şimdiye kadar dünyada izlenen bu tek taraflı yaptırımların da hiçbir zaman olumlu sonuç vermediğinin bir kere daha altını çizmek isterim."

Numan Kurtulmuş, Türkiye ile Rusya arasında turizm, kültür ve eğitim gibi birçok alanda işbirliğinin bulunduğunu, bunun artarak devam etmesini arzu ettiklerini dile getirdi.

"Gazze'deki insanlık suçları konusunda ortak yaklaşımlar var"

Türkiye ve Rusya'nın, bölgesel meseleler konusunda da ortak yaklaşımlara sahip olduğunu anımsatan Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Öncelikle Kafkaslar'da barışın sağlanabilmesi için belli noktalarda ortak yaklaşımlarımızın olduğunu biliyoruz. Ayrıca özellikle bütün dünyanın bir numaralı siyasi gündemi olmaya devam eden, maalesef büyük insani kayıpları acıyla izlediğimiz Gazze'deki insanlık suçları konusunda Rusya ve Türkiye arasında ortak yaklaşımlar söz konusudur. Biz başından itibaren Netanyahu ve ekibinin izlediği bu yolun doğru bir yol olmadığını, işlediklerinin insanlık suçu olduğunu, bunların uluslararası mahkemelerde hesaplarının verilmesi gerektiğini, her fırsatta söylüyor ve uluslararası platformlarda Gazze'de sıkışıp kalmış yaklaşık 2 milyona yakın masum insanın bir an evvel huzura ermesinin temin edilmesi, insani yardımların ulaştırılması, Gazze'deki işgalin sona erdirilmesi, Batı Şeria'da özellikle son günlerde devam eden bu yoğun saldırıların sonlandırılması; 1967 temelinde sınırları belli, bağımsız, egemen bir Filistin devletinin kurulması için mücadele ediyoruz. Türkiye ve Rusya gibi Filistin halkının yanında yer alan ülkelerin, insanlık cephesini güçlendirerek Filistin'de barışın sağlanması için bütün gücünü seferber etmesinin zorunlu olduğu kanaatindeyiz. Bu konuda Rusya ile ciddi bir işbirliği, ciddi bir ortak bakış açısına sahip olduğumuzu görüyoruz."

Türkiye'nin BRICS üyeliği

Sahip olduğu tarihi ve jeostratejik imkanları dolayısıyla Türkiye'nin dış politikadaki kartlarını çeşitlendirmesinin, ülkenin menfaatine olduğu kanaatini taşıdıklarını belirten Kurtulmuş, "Türkiye'nin, BRICS üyeliği gibi, çok kutuplu dünyanın gelişmesi noktasında etkili olacak yeni ittifakların içerisinde yer alma niyetinin de açık ve samimi bir şekilde ortada olduğunu bir kez daha paylaşmak isterim. Ümit ederim ki en kısa süre içerisinde Türkiye'nin BRICS üyeliği de gerçekleşir." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin BRICS üyeliğinin dünya barışına da ciddi katkı sağlayacağını söyleyen Kurtulmuş, bu çerçevede Türkiye ve Rusya hükümeti arasında karşılıklı fikir alışverişlerinin devam ettiğini aktardı.

"2025 içerisinde Akkuyu'da ilk elektrik üretiminin başlamasını ümit ediyoruz"

Enerji sektöründeki işbirliklerine de işaret eden Kurtulmuş, "2025 içerisinde Akkuyu'da ilk elektrik üretiminin başlamasını ümit ediyoruz. TürkAkım projesi çerçevesinde Rusya-Türkiye arasındaki enerji iletimi konusundaki işbirliği, hem iki ülkenin hem bölgenin bütün ülkelerinin yararınadır. Bu perspektifi de korumaya devam edeceğiz." dedi.

Parlamenter diplomasi açısından Rusya ve Türkiye parlamentolarının üyelerinin müşterek çalışmalar içerisinde olmasının fayda sağlayacağını belirten Kurtulmuş, şu görüşleri paylaştı:

"Parlamentolararası Birlik, G20 Parlamento Başkanları Zirvesi (P20), Asya Parlamenter Asamblesi gibi zeminleri de müşterek yaklaşımlarımızın dile getirileceği uluslararası platformlar olarak görüyoruz. Yine bu arada Rusya'yı AGİT PA ve KEİ PA'da aktif bir şekilde görmek isteriz. Haklı bazı gerekçelerle siz buradaki varlığınızı askıya aldınız ama sonuç itibarıyla Rusya'nın önemli, stratejik bir müttefikimiz olarak bizim de içinde aktif olarak yer aldığımız hem AGİT PA hem KEİ PA'da var olmasını önemsediğimizi ifade etmek isterim.

Cenevre'de PAB'ın bir genel kurulu yapılacak. Maalesef Filistin meselesi insanlığın önemli ortak bir sorunu olmasına rağmen iki kez PAB Genel Kurulu gündemine dahi alınamadı. Bu sefer PAB Genel Kurul gündemine alınması için sizin de gayret sarf edeceğinizi ümit ediyorum. Biz bu süreçte son derece ciddi bir şekilde Filistin meselesini PAB Genel Kurulu gündemine almaya çalışacağız. Böylece hiç olmazsa İsrail'in artık hiçbir şekilde tolere edilemez, uluslararası hukuku ayaklar altına alan, sadece Filistin topraklarını değil, Lübnan başta olmak üzere bölge ülkelerini tehlike içerisine atan bu saldırgan tavrının durdurulabilmesi şarttır."

"Zor zamanlarda bile Rusya-Türkiye ilişkileri her zaman iyi oldu"

Rusya Federal Meclisi Federasyon Konseyi Başkanı Valentina Matviyenko ise TBMM Başkanı Kurtulmuş ve heyetini Rusya parlamentosunun üst kanadı Federasyon Konseyi'nde ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.

Moskova'ya gerçekleştirilen resmi ziyaretin ana konusunun Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yapılacak görüşmenin olduğunu dile getiren Matviyenko, Moskova'da planlanan diğer görüşme ve ziyaretlerin iki ülke ilişkisine olumlu katkı sağlayacağını vurguladı.

TBMM Başkanı Kurtulmuş'un ziyaretinin kendileri için önem taşıdığını, Türkiye'deki önemli bir devlet adamının, önemli bir siyasetçinin Rusya'ya gelmesinin ikili ilişkileri genel anlamda daha yüksek bir seviyeye taşıyacağını belirten Matviyenko, bu ziyaretin ayrıca parlamentolar arası ilişkilere de ek ivme kazandıracağını ifade etti.

Son zamanlarda Türkiye'nin bölgesel ve uluslararası itibarının ne derece arttığını gördüklerini aktaran Matviyenko, zor zamanlarda bile Rusya-Türkiye ilişkilerinin iyi seviyede bulunduğunu, Türkiye'nin her zaman kendileri için güvenilir bir partner olduğunu söyledi.

Rusya-Türkiye ticari ve ekonomik işbirliğinin ise gittikçe arttığını dile getiren Matviyenko, iki ülke ilişkilerinin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın değerli katkılarıyla güçlenmeye devam ettiğini belirtti.

İki ülke liderinin, gerek yüz yüze gerekse telefonla, dünyadaki en güncel konular başta olmak üzere her alanda görüşmelerinin, ilişkilerin lokomotifini oluşturduğunu vurgulayan Matviyenko, milletvekillerine düşen görevlerden birisinin, ülke liderlerinin aldığı kararları takip etmek olduğunu kaydetti.

Matviyenko, Türkiye'nin, Rusya ile çeşitli alanlarda ilişkileri geliştirmeye yönelik niyetinin olmasının kendileri için çok kıymetli olduğunu sözlerine ekledi.

TBMM Başkanı Kurtulmuş ve Rusya Federal Meclisi Federasyon Konseyi Başkanı Matviyenko, görüşmenin ardından Rus halk müziği dinletisi ve danslarının sergilendiği gösteriyi izledi.

Kurtulmuş ve Matviyenko, daha sonra Federasyon Konseyi Genel Kurulu'nu gezdi.

Kurtulmuş, Rusya ziyareti kapsamında Dışişleri Bakanlığı Diploması Akademisi'ni ziyaret ederek öğrencilere hitap etti. Tarihin önemli noktalarından birinden geçtiklerini belirten Kurtulmuş, Berlin Duvarı'nın yıkılmasıyla soğuk savaşın sona erdiğini, ardından ABD'nin tek başına domine etmeye çalıştığı küresel bir sistemin yaşandığını söyledi. Berlin Duvarı'nın yıkılması gibi ABD'nin Afganistan'dan çekilmesinin de yeni bir dönemin başlamasına işaret ettiğini dile getiren Kurtulmuş, "Bu dönemin en temel özelliği çok kutupluluk. Bundan sonra artık tek kutuplu bir dünya sisteminin geride kaldığı, hiçbir ülkenin, hiçbir gücün, hiçbir bölgenin tek başına dünyayı yönetemeyeceğini, domine edemeyeceğini biliyoruz. Bundan sonra bölgesel anlamda ve hatta küresel anlamda yeni güç denklemlerinin ortaya çıkacağını söylemek mümkündür." ifadelerini kullandı.

Gelecek dönemde ikisi de önemli bölgesel güç olarak komşu ve dostane ilişkileri bulunan Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin bundan sonraki dünya sisteminin gelişimine büyük katkılar sağlayacağını vurgulayan Kurtulmuş, "Bu çerçevede özellikle Türk ve Rus halkları arasındaki dostane ilişkilerin daha da geliştirilmesi, iki ülke arasındaki ortak projelerin geliştirilmesi hem iki ülkenin yararınadır hem de bölge barışının ve yeni dünya sisteminin şekillenmesinin önemli unsurlarından birisidir." diye konuştu.

"Filistin'de yaşananlar bir turnusol kağıdı mesabesindedir"

Kurtulmuş, Batı'nın Gazze'deki insanlık dışı katliamlar karşısında son derece insanlıktan uzak bir şekilde çifte standart izlediğinin altını çizerek, şöyle devam etti:

"Dünyanın başka yerinde masum insanların öldürülmesi, çocukların, kadınların hayattan koparılması savaş suçu olarak kabul edilirken, bu işlenen suçlar uluslararası sistem tarafından cezalandırılmak üzere bazı Batı ülkeleri harekete geçerken aynı şey İsrailliler tarafından, İsrail hükümeti tarafından Filistinli masum insanlara karşı işlendiğinde bunlara karşı duyarsız kalındığı, sessiz kalındığı ve bunların görmezden gelindiğine maalesef hep beraber şahit oluyoruz. Ayrıca yine şu anda küresel bir sorun olan göç meselesinin Avrupa'yı nasıl çifte standartlı bir sürece doğru ittiğini görüyoruz."

Avrupa'nın hemen her ülkesinde ırkçılığın gelişmekte olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, bunun da gelecek dönemde dünya siyasetini etkileyecek önemli meselelerden birisi olduğunu aktardı.

Filistin meselesinin sadece Filistin halkıyla ilgili bir mesele olmadığını kaydeden Kurtulmuş, "Filistin'de yaşananlar bir turnusol kağıdı mesabesindedir. İnsan onuruna karşı ne kadar hakkaniyetli, ne kadar adaletli, ne kadar uluslararası hukuka ve evrensel insan haklarına uygun olduğunu test eden önemli bir kriz alanıdır. Ülkelerin bir kısmı bütün demokratik değerlerini ayaklar altına alarak Filistin'de yaşanan bu katliama, soykırıma sessiz kalmıştır. Bu çerçevede bazıları görmezden gelmiş ama şunu da sevinerek ifade etmek isterim ki dünyanın birçok yerinde sivil halklar sokaklara çıkarak, üniversite öğrencileri özellikle genç nesiller bu meselede insani tarafta duruş sergilemiş ve insanlık cephesini tahkim etmişlerdir." açıklamasında bulundu.

"Bu dünya sisteminin sürdürülebilmesi mümkün değil"

Kurtulmuş, bu temel gelişmelerin bundan sonraki süreçte dünya sisteminin yapısını ciddi bir şekilde etkileyeceğini vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:

"Dünyanın topyekun bir kutuplaşma süreci içerisine girdiği bölgesel sorunlar eğer çözülemezse küresel gerilimlerin ve çatışmaların nedeni haline dönebilecekleri de aşikardır. Soğuk Savaş sona erdikten sonra artık silahlanmanın sona erdirileceği, en azından azaltılacağı ümit edilirken bugün silahlanma meselesinin dünyanın en önemli sorunlarından biri haline tekrar geldiğini bir kez daha görüyoruz. Ayrıca silahlanma artık sadece konvansiyonel silahlar boyutunun çok üstüne çıkmış, hemen hemen dünyada birçok bölge için nükleer bir tehdit ortaya çıkmıştır."

Gelir dağlımı adaletsizliğinin de arttığına dikkati çeken Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Bu şekliyle bu dünya sisteminin sürdürülebilmesi mümkün değil. Aynı şekilde dünyadaki mevcut sistem bütünüyle artık sorunları çözemez bir noktaya gelmiştir. Hiçbir uluslararası kurum ve kuruluşun kendi üzerinde küresel bir sorumluluk olarak görünen sorunların hiçbirisini çözebilme yeteneği kalmamıştır. Pandemi sırasında Dünya Sağlık Örgütünün artık hiçbir işe yaramadığını hep beraber gördük. Aynı şekilde dünyadaki kriz, kaos ve çatışmaların çözümünde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin hiçbir işe yaramadığını gördük. Ayrıca birçok diğer kuruluşların sadece birtakım tabelalardan ibaret kaldığını, kendi nitelikleri itibarıyla çözmekle görevli oldukları alanlarda yetersiz, etkisiz kaldıklarını da hep beraber müşahede ediyoruz. İçinden geçmekte olduğumuz süreçte dünya siyasetinde, dünya ekonomisinde, dünyadaki güç dengelerinde, önceki dönemlerde olduğundan çok daha kuvvetli yeni birtakım gelişmelerin yaşandığı; bunların da dünya ölçeğinde, küresel ölçekte büyük etkiler ortaya çıkardığı aşikardır. Bunlara karşı alışılmış, sıradan birtakım tekliflerle ortaya çıkmanın sorunu çözücü olmadığı da aşikardır. Onun için bütün iyi niyetli, demokrat, insan haklarına saygılı, ülkelerin egemenliğine saygı duyan bütün insanların, bütün ülkelerin bazı noktaları ana nokta olarak alıp, odak noktası olarak alıp çalışmalarını geliştirmesi gerektiği kanaatindeyim."

"Dünya sisteminin sorun çözme yeteneği bitmiştir"

TBMM Başkanı Kurtulmuş, dünyada yeni bir küresel siyasal mimariye ihtiyaç olduğunun altını çizerek, "Dünya sistemi bugünkü yapısıyla hiçbir çatışmayı ve sorunu çözebilecek bir imkana sahip değildir. Birleşmiş Milletler gerek Güvenlik Konseyinin yapısı gereği olsun gerek diğer kuruluşlarının yapısı gereği olsun sorun çözme yeteneğini bitirmiştir. Bir tek ülkenin veto ettiği bir konuda bütün dünya milletleri birleşse bile bir karar alamazsınız. Böyle bir şey olamaz. Yani 7-8 milyar insan bir tarafta olsa diğerleri başka tarafta olsalar karar almanız mümkün değildir. Başta Birleşmiş Milletlerin yapısı olmak üzere yeni bir Birleşmiş Milletlere, gerçekten savaşları, çatışmaları önleyecek, sorunları çözme kabiliyetine sahip yeni bir Birleşmiş Milletlere ihtiyaç vardır." değerlendirmesinde bulundu.

Milletlerin egemen eşitliğine ve insanların yaradılışta eşit olduğu bir sisteme gerek olduğuna işaret eden Kurtulmuş, "Zenginin fakire, Avrupalının Afrikalıya, Amerikalının Asyalıya velhasıl herhangi bir topluluğun bir diğerine üstün olduğu asla düşünülemez. İnsanların doğuştan gelen, yaradılıştan gelen eşitlik haklarının mutlaka sağlandığı bir sistemin oluşturulması gerekiyor." dedi.

Kurtulmuş, küresel yeni finansal mimariye ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, "Şu anda dünyanın küresel finans sistemine sahip olanlar istedikleri gibi bu sistemi yönetmektedir. Rusya'ya karşı yaptırılan tek taraflı yaptırımlar dolayısıyla burada iş yapan şirketlerin kazançlarını bir şekilde bankalar yoluyla transfer edebilmeleri hemen hemen imkansız hale gelmiştir. Bunun kabul edilebilir bir tarafı yok." diye konuştu.

Ülkeler arasında milli para birimleriyle ticaret yapılmasını Türkiye olarak önemsediklerini belirten Kurtulmuş, milli para birimleriyle yapılacak ticaretin dünyadaki yüksek dolarizasyonu da aşağı indireceğini söyledi.

"Barış masasının canlandırılması çağrısında bulunuyoruz"

Kurtulmuş, Türkiye'nin bölgesel krizleri çözmek için ilgili tarafların hepsinin razı olacağı adil barışı esas kabul ettiğini dile getirdi. Buna örnek olarak Rusya-Ukrayna arasındaki krizdeki Türkiye'nin tavrını gösterebileceğini belirten Kurtulmuş, Türkiye'nin iki ülke arasındaki savaşın, çatışmanın bir an evvel sonlandırılması, bir an evvel adil bir barışın sağlanması için elinden gelen gayreti ortaya koyduğunu kaydetti.

Dolmabahçe'de Rusya ve Ukrayna heyetlerinin buluştuğunu anımsatan Kurtulmuş, "Neredeyse son imzayı atmaya kalmıştı ama maalesef bazı ülkeler istemediği için barış masası son imzalar atılmadan sonlandırılmış oldu. Şimdi tekrar bu barış masasının canlandırılması için bir kez daha buradan çağrıda bulunuyoruz. Rusya'nın içerisinde olmadığı hiçbir barış görüşmesinin de başarıya ulaşmasının mümkün olmadığını biliyoruz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ortak çalışmasıyla Tahıl Koridorunun açıldığını hatırlatan Kurtulmuş, aynı zamanda esir takaslarının gerçekleştirilmesiyle iki ülke arasındaki esirlerin bir şekilde ülkelerine dönmelerini temin ettiklerini söyledi.

Türkiye'nin benzer şekilde Gazze'deki tavrının da barış vizyonuyla alakalı olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Biz Orta Doğu'da kalıcı bir barışın sağlanmasından yanayız ama bu şu demek değildir. İsrail ve kölelerinden müteşekkir bir Orta Doğu'yu asla kabul etmiyoruz. Aynen Orta Doğu'da yaşayan tüm halklar gibi Filistinlilerin, diğer Arap halkların, herkesin var olma hakkı vardır. Herkes de kendi milli onuruna sahip çıkma hakkına, hürriyetine sahiptir. Bu çerçevede artık Orta Doğu'da, Filistin'de barışın sağlanabilmesi için iki devletli bir çözümden başka çözümün olmadığını çok net bir şekilde görüyoruz. Başkenti Kudüs olan, 1967 sınırlarında, bağımsız, egemen bir Filistin devletinin kurulması, Orta Doğu barışının kalıcı bir şekilde sürdürülebilmesi için en temel hususlardan birisidir. Bu çerçevede Türkiye, bölgesel bütün meseleleri bu barış perspektifi içerisinde ele almaktadır."

Azerbaycan ile Ermenistan arasında devam eden ihtilafların çözümünde Türkiye'nin barıştan yana olduğuna işaret eden Kurtulmuş, burada özellikle Kafkas ülkelerinin kendi arasında geliştireceği bu anlayışın bölgede kalıcı barışı temin edeceğini söyledi.

Kurtulmuş, barış vizyonuna sahip olmak ve çok taraflılık ilkesinin de dış politikaya bakışta önemli iki ilke olduğunu vurguladı.

Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Bundan sonra dünyanın her bölgesinde çok taraflı ilişkilerin geliştiği bir döneme giriyoruz. Türkiye uzun yıllardır Batı ile yakın ilişkisi olan bir ülkedir. Türkiye, NATO üyesidir. Türkiye uzun yıllardır Avrupa Birliği üyeliği sürecindedir. Çeşitli çifte standartlarla Batı ülkeleri tarafından karşı karşıya kalmıştır. Türkiye'nin yüzü, ilişkileri Batı'ya dönük olmakla birlikte Türkiye, niteliği itibarıyla Doğulu bir millettir. Türkiye Doğu'ya da asla kapılarını kapatmamış, asla sırtını dönmemiştir. Bundan sonra da dönmeyecektir. Dolayısıyla bu çok taraflı ilişkileri, kendi milli doğamız gereği de bundan sonraki süreçte de sürdüreceğiz. Dünyanın farklı bölgelerindeki güç merkezleriyle ilişkilerimizi sürdüreceğiz.

Ekim ayında Kazan'da gerçekleştirilecek BRICS konferansı, bizim için de önemli bir adımdır. Türkiye, bu çerçevede BRICS'i çok kutuplu yeni dünya sisteminin önemli araçlarından birisi olarak görmektedir. Ümit ederim ki yakın bir süre içerisinde de Türkiye, BRICS üyeliğine kabul edilecektir."

Kurtulmuş, Türkiye'nin dış politikasındaki temel unsurlardan birisinin de insan haklarına saygılı, ilkeli bir dış politikayı ortaya koymak olduğunu vurguladı.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, konuşmasının ardından öğrencilerin sorularını yanıtladı. Kurtulmuş, Rusya Dışişleri Bakanlığı Diploması Akademisi Rektörü Alexander Yakovenko ile bir araya gelerek çalışmaları hakkında bilgi aldı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.