Bern Büyükelçisi İncesu'dan, İsviçre'deki Türk toplumuna "birlik ve beraberliklerini koruma" çağrısı
Türkiye'nin Bern Büyükelçisi Şebnem İncesu, İsviçre'deki Türk toplumuna birlik ve beraberliklerini korumaları çağrısında bulunarak, "Türkiye ile bağlarını her zaman sağlam tutmalarını ve köklerini hiçbir zaman unutmamalarını diliyorum." dedi
Cenevre
14 Ocak’ta İsviçre Konfederasyonu Başkanı Karin Keller-Sutter'e güven mektubunu sunarak resmen görevine başlayan Büyükelçi İncesu, ilk röportajını Anadolu Ajansı'na (AA) verdi.
Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi olarak İsviçre'de görev yapacak olmaktan onur duyduğunu belirten İncesu, iki ülke arasındaki köklü ilişkilere vurgu yaptı.
İncesu, "Osmanlı İmparatorluğu tarafından ilk olarak 1898'de Cenevre'de bir konsolosluk açıldı. 1900'de Brüksel'deki Osmanlı elçisi İsviçre'ye de akredite edildi. 1915'ten itibaren Bern'de yerleşik bir elçi görevlendirilmeye başlandı. İsviçre'yi tarihimizde özel kılan hususların başında devletimizin kuruluş sürecindeki yeri geliyor." diye konuştu.
Osmanlı İmparatorluğu'ndan Türkiye Cumhuriyeti'ne geçiş döneminde İsviçre ile ilişkilerin kopmadığını aktaran İncesu, Bern'deki büyükelçiliğin Cumhuriyet'in ilanından sonra da faaliyetine devam ettiğini kaydetti.
"İsviçre’nin Türkiye’de 8,6 milyar dolar yatırımı var"
İncesu, "Türkiye ile İsviçre arasında 19 Eylül 1925'te imzalanan Dostluk Anlaşması'nın bu yıl 100'üncü yıl dönümü. Bu anlamlı kilometre taşını ilişkilerimizin güçlendirilmesi için değerli bir fırsat olarak görüyoruz. 100 yıllık dostluğumuzu karşılıklı etkinliklerle kutlayarak pekiştirmeyi amaçlıyoruz. Ekonomik ve ticari işbirliğimiz önemli ve taşıdığı potansiyel itibariyle geliştirmeye en açık alanlardan biri. Ticaret hacmimiz, altın ticaretini hariç tutarsak 4-4,5 milyar dolar civarında seyrediyor. İsviçre'nin ülkemizde 8,6 milyar dolar tutarında yatırımı var. Ülkemizin İsviçre'deki yatırımları da 900 milyon doları aşmış durumda." şeklinde konuştu.
Ticaret hacmi ve karşılıklı yatırımların arttırılması için her iki ülkenin sahip olduğu göreceli avantajları daha fazla öne çıkartabileceklerini söyleyen İncesu, İsviçre ile üçüncü ülkelerdeki işbirliği imkanlarının ortaklaşa geliştirilebileceğini anlattı.
İncesu, "Bilim, inovasyon ve teknoloji odaklanabileceğimiz diğer alanlar. Bu alanlardaki ilerlemeleri yakından takip eden ve uyguladığı politikalarla destekleyen ülkemiz ile AR-GE'de dünya çapında isme sahip İsviçre arasında yeni ve daha güçlü işbirliği kanalları açılabilir. Bu bağlamda gençlere öncelik vererek geleceğe yatırıma da katma değer sağlayabiliriz." ifadelerini kullandı.
Türkiye ve İsviçre vatandaşlarını Dostluk Antlaşmasının 100’ncü yıl dönümünde bir araya getirmek için planlamalar yaptıklarının da altını çizen İncesu, arşivler ve gençlerle ilgili projelerin yanı sıra ekonomik ve ticari alanlarda da bazı faaliyetler planlanabileceğini dile getirdi.
"İsviçre ile Türkiye arasındaki ilişki, 100 yıllık dostluğa işaret ediyor"
İncesu, 100. yıl etkinliklerinin hem Türkiye'de hem de İsviçre'de düzenleneceğini, sergi ve konser gibi bazı ortak etkinliklerin de yapılabileceğini belirtti.
İlişkilerin 100'üncü yılına dair ortak bir logonun da tasarlandığını bildiren İncesu, Dostluk Anlaşması'na görünürlük katmak ve iki ülke kamuoylarında olumlu algı oluşturmak için bu logodan yaralanmayı düşündüklerinin altını çizdi.
İncesu, "İsviçre ile Türkiye arasındaki ilişki 100 yıllık dostluğa işaret ediyor. Bunu geleceğe doğru pekiştirmenin arayışı içerisinde olacağız. İsviçreli muhataplarımla görüşmelerime ülkemizin öncelik verdiği konularla başlayacağız, ona göre randevularımızı planlayacağız." dedi.
Görev süresince İsviçre'yi mümkün olduğunca gezmeyi planladığını işaret eden İncesu, diplomatlar için görev yaptıkları ülkeyi ve vatandaşlarını yakından tanımanın önemini vurguladı.
Türkiye ile kültürel ve sosyal bağlar bakımından İsviçre'deki Türk toplumunun büyük önem taşıdığının altını çizen İncesu, Büyükelçilik olarak Cenevre ve Zürih'teki başkonsolosluklarla birlikte İsviçre'deki Türk vatandaşlarına verilen hizmetin kalitesini hep daha iyiye doğru artırma gayretinde olduklarını kaydetti.
İncesu, "Vatandaşlarımızın İsviçre'nin siyasi ekonomik ve sosyal yaşamına etkin olarak katılmalarını desteklerken, aynı zamanda ana vatanlarıyla bağlarını da korumalarını hedefliyoruz." diye konuştu.
Terörle mücadele ve güvenlik alanındaki işbirliğinin de iki ülke ilişkilerinin önemli bir alanını oluşturduğuna aktaran İncesu, bu konuda da İsviçre makamlarıyla iyi niyete, diyaloğa ve yapıcı işbirliğine yönelik çalışmalar yürütmek istediklerini belirtti.
İsviçre Türk toplumuna "Türkiye ile bağlarınızı sağlam tutun, köklerinizi unutmayın" çağrısı
İncesu, terörle mücadele ve güvenlik alanındaki işbirliği konusuna da değinerek, "Bu konuda da ben şahsen, İsviçreli muhataplarımızla açık, yapıcı ve şeffaf bir diyalog içinde olmayı planlıyorum. Bu çalışma prensibini diğer konularda da izlemeyi öngörüyorum." şeklinde konuştu.
İsviçre'deki Türk toplumunun temsilcileri ve İsviçre makamlarıyla görüşmelere başladığını ifade eden İncesu, şunları kaydetti:
"Gerek Türkler gerekse de İsviçrelilerden duyduklarım beni çok mutlu ediyor. Buradaki Türk toplumunun son derece başarılı olduğunu görüyorum ve öğreniyorum. Bu mutluluk verici. Buradaki Türk toplumu için dileyebileceğim en önemli unsur, birlik ve beraberliklerini korumalarıdır. Onların, Türkiye ile bağlarını her zaman sağlam tutmalarını ve köklerini hiçbir zaman unutmamalarını diliyorum. Aileler, anne ve babalardan beklentim de çocuklarını hem Türk dili hem de Türk kültürüyle yetiştirmeleri. Elbette ev sahibi İsviçre'ye en iyi şekilde uyum sağlamaları için çaba göstermeleri de önemli."
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.