Beyoğlu'ndaki terör saldırısının üzerinden 2 yıl geçti
Beyoğlu'nda, terör örgütü PKK/YPG tarafından verilen talimatla Ahlam Albashir tarafından gerçekleştirilen terör saldırısının üzerinden 2 yıl geçti.
İstanbul
İstanbul'un turistik yerlerinden İstiklal Caddesi'nde 13 Kasım 2022'de bir bankın üzerine bırakılan bombanın patlaması sonucu 6 kişi hayatını kaybetti, 99 kişi yaralandı, çevredeki birçok iş yeri de hasar gördü.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, 1200 kamera kaydını izleyen güvenlik güçleri, bombanın bir kadın tarafından bırakıldığını belirledi.
Olayın ardından taksiye binip kaçan kadın teröristin Suriye uyruklu 1999 doğumlu Ahlam Albashir olduğu belirlendi.
Teröristin kaçtığı güzergahtaki kamera kayıtlarını da inceleyerek iz süren polisler, 14 Kasım 2022 saat 02.55'te Albashir'i Küçükçekmece, Kanarya Mahallesi'nde saklandığı evde yakaladı.
Saldırı talimatının PKK/YPG silahlı terör örgütü tarafından verildiğinin anlaşılması üzerine, olayla bağlantısı olduğu tespit edilen şüphelilerin peşine düşüldü.
Albashir'i Taksim Meydanı'na getiren araçta şoför haricinde bir kişinin daha bulunduğunun belirlenmesi üzerine, bu kişinin Albashir ile yasa dışı yollardan Türkiye'ye gelen ve saldırıda kullanılan bombayı hazırlayan Bilal El Hacmaos olduğu tespit edildi.
Bilal El Hacmaos'un, Ammar Jarkas tarafından Bulgaristan'a götürülmek üzere Edirne'ye bırakıldığı ve burada izini kaybettirdiği ortaya çıktı.
PYD/YPG'nin kontrolündeki bölgeden gönderildi
Soruşturmayı yürüten savcılık, 3 Şubat 2023'te iddianamesini hazırlandı.
İddianamede, Ahlam Albashir ile firari El Hacmaos'un 3 Ağustos 2021'de Suriye'de nikahlarının kıyıldığı, Albashir'in Türkiye'ye gelmeden önce uzunca süre PKK/KCK terör örgütünün Suriye uzantısı olan PYD/YPG'nin kontrolünde bulunan Münbiç şehrinde ikamet ettiği belirtildi.
Albashir'in, gönül ilişkisi bulunduğu bir kişi tarafından örgütün üst düzey yöneticilerinden "Hacı" kod adlı kişiyle tanıştırıldığı bilgisine yer verilen iddianamede, bu kişinin tehditleri ve talimatlarıyla Albashir'in El Hacmaos ile karı koca görüntüsü altında Türkiye'ye gönderildiği aktarıldı.
İddianamede, firari Bilal El Hacmaos'un patlayıcı maddeleri Albashir'in iç çamaşırlarına yerleştirip üzerine bol kıyafetler giydirdiği, ikilinin bu şekilde yasa dışı yollardan Türkiye'ye geçtikleri ifade edildi.
Evli çift gibi hareket eden bu iki sanığın 15 Ağustos 2022'de Esenler'de, terör örgütüyle bağlantısı tespit edilen tekstil atölyesi sahibi Ferhat Habeş'in evine yerleşip 3 hafta burada kaldıkları anlatılan iddianamede, Albashir'in üzerinde getirdiği patlayıcı maddeleri bu evde çıkartıp El Hacmaos'a teslim ettiği kaydedildi.
İddianamede, Albashir'in korsan taksiyle 8 ve 22 Ekim ile 4 Kasım'da Taksim'e, 18 Ekim'de Fatih Camisi'ne gidip keşif yaptığı, bu keşiflerde çevrenin fotoğraf ve videolarını çekip "Hacı" kod adlı kişiye gönderdiği belirtildi.
Olay günü "Hacı" kod adlı teröristten gelen talimat üzerine El Hacmaos ile Albashir'in, içinde bomba olan çantayı ve beraberinde bir poşeti yanlarına alarak Taksim'e geçtikleri, El Hacmaos'un arabada çantadaki bombanın üzerine gıda malzemeleri yerleştirdiği aktarıldı.
El Hacmaos'un, Albashir'i çantayla Taksim Meydanı'nda bıraktıktan sonra yola devam ettiği vurgulanan iddianamede, "Hacı" kod adlı kişinin "Çantayı bırak, hemen oradan ayrıl" mesajı üzerine Albashir'in oturduğu banktan kalkıp hızla Taksim Meydanı'na doğru yürümeye başladığı, bu sırada el yapımı bombanın patlatıldığı vurgulandı.
PKK elebaşıları hakkında yakalama emri
Saldırının ardından terör örgütünün, Albashir'i öldürmeye çalıştığı bilgisine de yer verilen iddianamede, Edirne'den yurt dışına firar eden Bilal El Hacmaos ile eylemi organize edip talimatını veren örgütün elebaşıları Cemil Bayık, Hülya Oran, Sabri Ok, Saliha Bişkin, Velid Halil, Layika Gültekin, Fehman Hüseyin ve Ferhat Abdi Şahin ile Khalil Manja Hussein (Halil Menci) hakkında yakalama emri düzenlendiği kaydedildi.
İddianamede, Albashir hakkında "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak", "silahlı terör örgütüne üye olmak", "tasarlayarak bombalama suretiyle çocuğa karşı kasten öldürme", "tasarlayarak bombalama suretiyle kasten öldürme", "tasarlayarak bombalama suretiyle kasten öldürmeye teşebbüs", "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi" suçlarından 7 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 1949 yıldan 3 bin 9 yıla kadar hapis cezası istendi.
Diğer sanıkların da "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma", "silahlı terör örgütü kurma veya yönetme", "silahlı terör örgütüne üye olma", "tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme" ve "göçmen kaçakçılığı" ile "öldürme ve öldürmeye teşebbüse yardım etme" suçlarından değişen oranlarda hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
İddianameyi kabul eden İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılama, 9 Mayıs 2023'te başladı.
36 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşmasında savunma yapmayan Albashir, ikinci celsede Bilal El Hacmaos'un kaçacağından haberinin olmadığını iddia etti ve "Aslında bombayı ben değil, Bilal götürecekti." dedi.
12 Şubat 2024'te savcılık makamı, davanın esasına ilişkin mütalaasını açıklayarak, sanıkların cezalandırılması talebini tekrarladı.
Mahkemenin kararı
Davayı 26 Nisan'da karara bağlayan mahkeme heyeti, Ahlam Albashir'i "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma", "tasarlayarak bombalama suretiyle çocuğa karşı kasten öldürme" ve "tasarlayarak bombalama suretiyle kasten öldürme" suçlarından 7 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.
Heyet, Albashir'e ayrıca 99 kez "kasten öldürmeye teşebbüs" ve "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi" suçlarından toplam 1794 yıl hapis cezası ile 22 bin lira adli para cezası verdi.
Sanıklardan Fatma Berkel ve Ferhat Habeş, "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmaya yardım", "tasarlayarak, bombalama suretiyle kasten öldürmeye yardım", "tasarlayarak bombalama suretiyle çocuğa karşı kasten öldürmeye yardım" ve "silah sağlama" suçlarından toplam 1035'er yıl hapis cezasına mahkum oldu.
Ammar Jarkas ile Ahmed Carkes "göçmen kaçakçılığı", "suçluyu kayırma", "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçlarından toplamda 17'şer yıl hapis ve 60 bin lira adli para cezasına çarptırıldı.
Firari sanıklar Sabri Ok, Hülya Oran, Ferhat Abdi Şahin, Layika Gültekin, Bilal El-Hacmous, Velid Halil, Cemil Bayık, Fehman Hüseyin ve Saliha Bişkin'in dosyaları ayrıldı.
Kararın gerekçesinde, bombayı caddeye bırakan Albashir'in eyleminin, terör örgütü YPG/PYD'nin nihai amacı olan Türkiye'nin birliği ve bütünlüğünü bozarak topraklarının parçalanması ve bu topraklar üzerinde sözde bağımsız bir Kürt devleti kurulması gayesine ulaşılması için toplumda korku ve endişe yaratma kapsamında olduğu değerlendirildi.
Kararda, vatandaşların can ve mal güvenliği konusunda telaşlanıp panik olacağı bir ortam oluşturmak, acı ve hüzün gibi kötü duyguların insanlarda oluşmasını sağlayarak toplumun refah ve konfor seviyesini düşürmek, devletin vatandaşların can ve mal güvenliğini sağlayamayacak düzeyde sözde aciz ve zavallı olduğu izlenimi oluşturarak vatandaşları devlete ve yönetime karşı kışkırtmak amacıyla eylemin gerçekleştirildiği kaydedildi.
Albashir'in bu amacı gerçekleştirmek için olabildiğince fazla insanın hayatını kaybetmesi hedefiyle Taksim bölgesini seçtiği kararda vurgulandı.
Mahkemenin kararına ilişkin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin incelemesi sürüyor.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.