AA'nın Global İletişim Ortağı olduğu ve Türkiye İktisadi girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD) tarafından "Yeni Nesil Girişimcilikte İş Ahlakı" temasıyla Neslişah Sultan Kültür Merkezi'nde düzenlenen 9. Türkiye İş Ahlakı Zirvesi sona erdi.

Zirve, Türkiye’de "İş Ahlakı"nı kamuoyunun, devlet kurum ve kuruluşlarının, iş dünyasının ve STK'lerin gündemine taşımayı ve iş ahlakı eğitimi konusunda eğitim-öğretim kurumları, meslek örgütleri ile iş dünyasında duyarlılık oluşturmayı ve yaygınlaşmasına katkı sağlamayı hedefliyor.

Üniversiteler, meslek kuruluşları ve iş dünyasının iş ahlakı uygulamaları alanında teorik ve pratik ortak çalışmalar yapmasına zemin oluşturmayı amaçlayan zirvenin, iş ahlakında iyi uygulama örneklerini ortaya çıkarması ve kamuoyunun gündemine taşıması da öngörülüyor.

Zirve kapsamında düzenlenen "Yeni Nesil Girişimcilik Ekosisteminde İş Ahlakı" konulu panelde bir konuşma yapan Bilişim Vadisi Genel Müdürü Tüzgen, iş ahlakının aslında her an içinde bulunulan, yaşanılan ve yapılan işin bir parçası olduğunu belirterek, iş ve işin ahlakını birbirinden ayırmayı doğru bulmadığını söyledi.

Ahlakın ne olduğuna değinen Tüzgen, "Bir adım geri gelerek aslında ahlak nedir, niçin ahlaklı olmalıyız ve nasıl oluruz? Ahlak bizim tanımımızda aslında dindir. Peygamber Efendimiz öyle öğretiyor bize çünkü din güzel ahlaktır." ifadelerini kullandı.

Tüzgen, insanların en temele neyi koyduğunun ahlakı tanımlarken en kritik belirleyicisi olduğunu dile getirerek, "Biz Allah'ın rızası için yaşıyoruz. Biz ahlaklı olmalıyız çünkü Allah'ın rızasına giden yol ahlaklı olmaktan geçiyor. Bu ticari olarak kar etsek de böyle, zarar etsek de böyle. Bir Müslüman atom bombası kullanamaz, kendisine karşı kullanılsa dahi. İşçisini sömüremez, piyasa sömürse bile." şeklinde konuştu.

Dedikodunun, yalanın ve zulmün ister fayda versin ister zarar versin kötü olduğuna değinen Tüzgen, hesapçı değil prensiplerde samimi olmanın gerekliliğine vurgu yaptı.

"Yeni nesil çözümleri genellikle insanların daha fazla ihtiyacını duyduğu alanlarda görüyoruz"

Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) Genel Müdürü İbrahim Elbaşı da Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi'nin dünyanın en büyük üçüncü startup merkezi olduğunu dile getirdi.

Elbaşı, ahlakilik konusunda yapısal yaklaşımın teorisyenler arasında değişebildiğini belirterek, "Biz burada hassas davranma konusunda mükellefiz. Sadece bir Müslüman olarak değil, aynı zamanda yeni nesil bir şeyler yapan kişiler olarak da. Yeni nesil çözümleri genellikle insanların daha fazla ihtiyacını duyduğu, daha fazla kendisini ifade ettiği, sesini yükselttiği alanlarda görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Kuveyt Türk Katılım Bankası Dijital Bankacılık Direktörü Okan Acar ise kendini doğru ifade eden, iş planlarını yapabilen ve insanları ikna etmeye başaran girişimlerin oluşmasının önemine işaret etti.

Temelde amaçlarının sosyal faydayı ve toplumun faydasını artırmak olduğunu kaydeden Acar, "Yani burada ekonomik fayda bir taraftan önemli ama bir taraftan da topluma sürdüğümüz fayda artarsa geometrik bir şekilde bizlere fayda olarak geri dönüyor." ifadelerini kullandı.

Acar, birlikte çalışmanın önemine dikkati çekerek, "Biz Türkiye'de bir şey yaptığımızda birbirimiz ile rekabet etmeye çalışıyoruz. Bugün X bankası bir şey yapınca Y bankası olarak aynısını yapmaya çalışıyoruz. Yani Amerika'yı sürekli yeniden keşfediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.