Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, işgalden kurtarılan Zengilan Ağalı köyünde yaptıkları baş başa görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Konuşmasına, Zengilan'da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek başlayan Erdoğan, Aliyev'e daveti için teşekkür etti.

Erdoğan, "Yapmış olduğumuz ziyaretlerle şu kısa süre içerisinde Azerbaycan'daki işgalden kurtarılan bu bölgelerin nasıl ayağa kalktığını, nasıl gerçekten süratle geliştiğini görmek her babayiğidin, her siyasetçinin karı değil." dedi.

Bölgede kısa sürede çok sayıda yatırımın hayata geçirildiğine işaret eden Erdoğan, bölgeden ayrılmak zorunda bırakılmış Azerbaycanlıların en kısa zamanda bu topraklara dönme imkanını bulacaklarına inandığını söyledi.

Çevredeki binaları işaret ederek, binaların aslına uygun tekrar inşa edildiğini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Buraya gelmeden evvel Fuzuli'yi bir yanda Şuşa'ya, diğer yandan da güney sınırı boyunca Ağbend'e, gelecekte de inşallah Nahçıvan'a bağlayacak yolların yapım çalışmalarını gördük. İşçi kardeşlerimizle bir araya geldik. Bu yollar bölgede gelişecek çok boyutlu taşımacılığın adeta köşe taşlarını oluşturuyor. Fuzuli'de de belirttiğim gibi bu kadar kısa bir sürede bölgenin imarında alınan mesafe hem Azerbaycan hem de bölgemiz için gurur, aynı zamanda umut vericidir. Azerbaycan tüm dünyaya örnek teşkil edecek bir kalkınma modeliyle bu bölgeyi geliştirmek için çalışmalarını sürdürüyor."

Temelini attıkları tünel, viyadük ve otoyolların buradaki canlılığın durumunu göstermesi bakımından çok önemli olduğunu belirten Erdoğan, Cumhurbaşkanı Aliyev'i ve emeği geçen herkesi tebrik etti.

Yüklenici firmaların çalışmasının da her türlü takdirin üzerinde olduğunu ifade eden Erdoğan, "Türkiye olarak biz de bu çabalarda üzerimize düşeni yapmaya, kardeş Azerbaycan'a tüm imkanlarımızla destek olmaya devam edeceğiz." dedi.

Mevkidaşı Aliyev ile gerçekleştirdikleri görüşmelerde ikili ilişkileri ve bölgesel gelişmeleri tüm veçheleriyle ele aldıklarını dile getiren Erdoğan, ekonomik ve ticari alandaki iş birliğinin genişletilmesi, enerji, ulaşım ve Karabağ'ın kalkınmasıyla ilgili projelerdeki mevcut durumu ve geleceğe dair planları da değerlendirme imkanı bulduklarını söyledi.

Şuşa Beyannamesi ile stratejik müttefiklik seviyesine getirdikleri ilişkileri nasıl daha ileriye taşıyabileceklerini konuştuklarını anlatan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Tek millet, iki devlet olmanın verdiği ortak şuur ve ruhla hareket ediyoruz. Azerbaycan, bölgenin gerçek kapasitesinin hayata geçirilmesini engelleyen işgali şanlı zaferiyle sona erdirdi. Yıllardır uygulanmayan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin kararını kendisi hayata geçirdi. Kalıcı barışın sağlanması ve özlenen normalleşme yönünde ilerlenmesi için ortam bugün hiç olmadığı kadar elverişlidir. Bunun için bölgedeki yeni duruma uygun hareket edilmesi gerekiyor."

"Projeler dışlayıcı değil kapsayıcı"

Bölgede, kalıcı barış ve kapsamlı normalleşmeden yana olduklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu coğrafyadan geçecek kara ve demir yolu hatları sadece Azerbaycan ve Türkiye için değil tüm bölge ülkeleri için ekonomik ve ticari fırsatlar doğuracaktır. Gün gelecek Zengezur'dan çıkıp İstanbul'a kadar gidebileceğiz, Iğdır, Kars gidebileceğiz ve bölgenin transit lojistik merkez olma konumu perçinlenecektir. Bu gelişmeden İran, Gürcistan, Ermenistan dahil Azerbaycan'ın tüm komşuları istifade edecektir. Hülasa bu projeler dışlayıcı değil kapsayıcıdır. Tabiatıyla bu süreçte sınırların belirlenmesi ve karşılıklı olarak tanınması zaruridir. İyi komşuluk ilişkilerinin temelini de bu anlayış oluşturmaktadır.

Bu meselelerde Ermenistan'ın Azerbaycan ile sorunlarını çözme yönünde samimi bir irade sergilemesi gerekiyor. Azerbaycan ile samimi bir irade ortaya koyması halinde, Türkiye'nin Ermenistan ile olan ilişkilerinin de normalleşmesinin önünde bir engel kalmayacaktır. Tüm bölge için birlikte kurulacak müreffeh bir geleceği küçük hesaplara ve iç siyasete feda etmek zaman kaybı anlamına gelecektir. Dünyanın bu güzel bölgesinde barış içinde yaşanacak parlak bir gelecek pekala mümkündür. Türkiye'nin de kalıcı barışın tesisi yönünde atılacak her olumlu adımın karşılığını aynı yapıcı anlayışla vereceğinin altını bir kez daha çiziyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyareti sırasında gösterilen misafirperverlik için Cumhurbaşkanı Aliyev ve tüm Azerbaycan halkına şükranlarını sundu.