Gündem

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: KKTC Su ve Toprak Kaynakları Master Planı ile geleceğe dönük projeksiyonlar yapacağız

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Bu projeyi gerçekleştirmekle KKTC'de toprağı daha iyi tanıyacağız. Suyu daha iyi tanıyacağız. Bir taraftan afet risklerini engellerken diğer taraftan su potansiyeline göre bitki deseni oluşturacağız." dedi.

Harun Kutbe, Nuri Aydın, Salih Okuroğlu  | 13.09.2023 - Güncelleme : 13.09.2023
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: KKTC Su ve Toprak Kaynakları Master Planı ile geleceğe dönük projeksiyonlar yapacağız Fotoğraf: Barış Oral/AA

Lefkoşa

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Lefkoşa'daki bir otelde düzenlenen, KKTC Su ve Toprak Kaynakları Master Planı Tanıtım Toplantısı'nda konuştu.

Tarım ve gıda sektörünün stratejik ve modası hiçbir zaman geçmeyecek bir sektör olduğunu belirten Yılmaz, tarımda ileri giden, tarımsal verimliliği artıran toplumların sanayileşmede de çok daha hızlı yol aldığını söyledi.

Son dönemlerde küresel iklim değişikliği, Kovid gibi bulaşıcı hastalıklar, Ukrayna-Rusya savaşı gibi jeopolitik gerilimlerin tarımın, gıdanın, stratejik yönünü çok daha güçlü bir şekilde ortaya koyduğunu işaret eden Yılmaz, "Gelecekte de bu anlamda ciddi meydan okumalarla karşı karşıya olduğumuz açıktır. Dolayısıyla tarımda, gıdada bir arz güvenliği sağlamak, belli bir yeterlilik düzeyi sağlamak hayati bir unsurdur." diye konuştu.

KKTC Su ve Toprak Kaynakları Master Planı'na bu bilinç ve farkındalıkla yaklaşılması gerektiği belirten Yılmaz, şöyle konuştu:

"İyi niyetle birçok proje yapabilirsiniz, faaliyet yürütebilirsiniz ama bu faaliyetlerin, projelerin sonuca ulaşması, etkili olması için planlı, programlı çalışmak son derece kıymetli. 18 yılını Devlet Planlama Teşkilatı'nda geçirmiş yine bir arkadaşınız olarak şunun altını çizmek istiyorum. Buradaki bu planlı, programlı yaklaşım çok kıymetli. Tanımadığınız şeyi yönetemezsiniz. Örtmediğiniz, analiz etmediğiniz bir konuyu sağlıklı bir şekilde idare edemezsiniz. Dolayısıyla bu proje kapsamında yapılacak ölçümler, analizler, değerlendirmeler çok çok kıymetli. Bu projeyi gerçekleştirmekle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde toprağı daha iyi tanıyacağız. Suyu daha iyi tanıyacağız. Geleceğe dönük projeksiyonlar yapacağız. Bir taraftan afet risklerini tespit edip onları engellerken diğer taraftan su potansiyeline göre bitki deseni oluşturacağız. Dolayısıyla bütün bu yönleriyle yenilenebilir enerjiyle yine bu tarım politikalarımızı entegre edeceğiz."

Teknik çalışma ve bilimsel verilerin yanı sıra ortak akılla hareket etmenin kıymetine işaret Yılmaz, özellikle KKTC'deki çiftçiler, tarım sektörünün paydaşlarıyla çok yararlı istişareler yapacaklarını, katılımcı bir anlayışla onların bakış açıları fikirleri, beklentileri, ihtiyaçlarının yine bu programa yansıyacağını ve Türkiye ile KKTC'nin planlı, programlı bir şekilde işbirliğini yürüteceğini ifade etti.

Yılmaz, KKTC Su ve Toprak Kaynakları Master Planı sonrasında da çeşitli projelerle, bu planı destekleyici çeşitli projelerle Kuzey Kıbrıs'ta çok daha verimli bir yapı oluşacağını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Su çok kıymetli. Gerçekten kıymetli ve giderek kıymeti daha çok artacak. Dolayısıyla tarımsal destekleme politikalarından bitki desenine varıncaya kadar her konuda su varlığını dikkate alarak bir planlama yapmak durumundayız. Türkiye Cumhuriyeti'ndeki oranı biliyorum ama KKTC'de herhalde çok farklı değildir. Kullandığımız suyun yüzde 77'sini tarımda kullanıyoruz. İçme suyu ve sanayi daha az bir paya sahip. Tarımda su verimliliğini arttırdığınız zaman toplam su verimliliğini de haliyle arttırmış oluyorsunuz. Dolayısıyla bu kadar önemli bir konudan bahsediyoruz. Suyun verimli kullanımının altını ben tekrar çizmek istiyorum. Miktar tabii ki daha fazla miktarda su bulalım. Suyumuzu arttıralım ama esas olan suyu daha verimli kullanmak. Giderek teknolojinin imkanlarından daha fazla faydalanmak ve bu verimlilikle birlikte tabii ki aynı suyla, aynı miktarda suyla daha fazla miktarda ürünü, katma değeri oluşturmak. İnşallah bu projemiz bunlara vesile olacak."

Bu anlayışla Türkiye ve KKTC'de planlı, altyapısı iyi çalışılmış bir tarımı geliştireceklerini belirten Yılmaz, "Biz öz güven içinde bilgiye, katılımcılığa önem vererek ve hayallerimizi programlara, projelere dönüştürüp gerçekleştirerek yürüyeceğiz. Hep altını çiziyorum. Türkiye Yüzyılı, önümüzdeki dönem biz öyle isimlendiriyoruz. Yüzyıllık cumhuriyet birikimimizin zemininde yeni atılımlara, hamlelere hazırlandığımız bir dönem. Teknolojisiyle, demokratik standartlarıyla, hukukuyla, kurumsal yapısıyla, uluslararası ilişkileriyle, kültürüyle, sanatıyla, bilimiyle, her alanda yeni yatırımlara hazırlandığımız bir dönemdeyiz. Bunu da birlikte yapacağız, başaracağız." dedi.

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: Su Master Planı çalışmaları tarihi öneme sahip

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise Türkiye ve KKTC işbirliğindeki "su projesinin" taraflar arasında yapılan siyasi anlaşmalar ve ekonomik işbirliği protokolleriyle altyapısının hazırlandığını bildirdi.

Tatar, Kıbrıs Türk halkının "öz yurdu, ana vatanı" olan Türkiye ile ilişkilerinin bu aşamaya gelmesinin son derece önemli olduğunu kaydetti.

Tatar, Türkiye ile olan ilişkilere çok önem verdiklerine ve projenin "KKTC'nin Türk dünyası ile entegrasyonu ve bu entegrasyonla birlikte buradaki potansiyelin yakalanması için yapılan tarihi çalışma" olduğunu belirterek, "Böyle bir projenin oluşturulmasında milyar dolar verseniz böyle bir projeyi başaramazsınız. Çünkü bırakın bu işin proje maliyetini, işin riskini, böyle bir projeye başlamak için hiçbir finans kuruluşu, ne Dünya Bankası ne de başka kuruluşlar size geçit vermez." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iradesiyle ve talimatlarıyla projeye başlandığında netice alınamayacağı yorumları yapıldığını hatırlatan Tatar, denizin 250 metre altından asma borularla yapılan su projesinin "mühendislik dehası ve asrın projesi" olduğunu dile getirdi.

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, kabloyla elektriğin Türkiye'ye bağlanmasıyla Güney Kıbrıs'ın da Avrupa Birliği'ne, Türkiye Cumhuriyeti'nin iletişim hatlarıyla bağlanması halinde suyu da Güney Kıbrıs ile paylaşmayı önerdiklerini hatırlatarak "Biz bu önerileri ortaya koyduk. Kendilerine bunları ilettik. Ama cevap bile almadık. Çünkü onların siyasi duruşu bildiğiniz gibi bizi tanımıyorlar. Bizi muhatap bile kabul etmek istemiyorlar. Ve bu anlayışla Kıbrıs meselesine bir çözüm bulmanın ne kadar zor olduğunu zaten hepimiz biliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Tatar, Su Master Planı çalışmalarının tarihi öneme sahip olduğunu, bu şekilde verimliliğin artırılabileceği ve kıt kaynakların etkili kullanılıp rekabette daha iyi bir seviyenin yakalanabileceğini belirtti.

Söz konusu su projesinin turizm, nüfus, ticaret ve ihracat potansiyeline etkisiyle KKTC'nin çehresini değiştirecek bir niteliğe sahip olduğunu vurgulayan Tatar, bu tür toplantı ve çalışmaların KKTC'nin marka değerini artıracağını, yatırım iklimini iyileştireceğini ve tüm izolasyonlara rağmen tanınırlığa giden yolu açacağını anlattı.

Tatar, KKTC'ye ve mega projelere olan desteğinden şükranlarını dile getirerek "Onun için ben sizlere bir kez daha teşekkür ederken elbette bu siyasetin, bütün bu mega projelerinin ortaya çıkmasında iradesiyle, cesaretiyle Kıbrıs Türk halkına güveni ve sevgisiyle bunların başbakanlığı döneminde talimatlarını veren sayın Türkiye Cumhuriyeti Saygıdeğer Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a büyük teşekkürlerimi buradan ifade etmek istiyorum." ifadelerini kullandı.

KKTC Başbakanı Üstel: Zaman projenin hayata geçirilmesini savunanları haklı çıkarmıştır

KKTC Başbakanı Ünal Üstel de su meselesinin tarih boyunca Kıbrıs Adası'nın en öncelikli konuları arasında yer aldığını belirterek, 2015'te hayata geçirilen Türkiye'den KKTC'ye Su Temini Projesi'ni "yaşamsal" olarak nitelendirdi.

Üstel, "Zaman bu projeye karşı çıkanları değil bizim gibi projenin hayata geçirilmesini savunanları haklı çıkarmıştır." dedi

Projenin 2. en büyük etabı olan tarımsal sulama etabının ilk aşamalarının tamamlandığını görmekten büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Üstel, hayallerin gerçeğe dönüşmesinde önemli bir pay sahibi olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'a ve Türkiye Cumhuriyeti'ne teşekkür etti.

Üstel, Türkiye'den KKTC'ye kablo ile elektrik getirilmesi projesine değinerek, bir hayalin daha gerçeğe dönüşmesine tanıklık edeceklerini söyledi.

Kıbrıs ve Türkiye'nin tam güven ve uyum içerisinde çalıştığı sürece gerçekleşmeyecek hiçbir projenin bulunmadığını dile getiren Üstel, KKTC Su İletim Projesi'nin 2. etabı kapsamında Türk mühendislerce 5,7 kilometre uzunluğunda "muazzam" bir tünel inşa edildiğini kaydetti.

Üstel, "Proje tam manasıyla tamamlandığında 75 milyon metreküp Türkiye'den gelen can suyu topraklarımıza ve insanlarımıza can verecek, hayat verecektir." şeklinde konuştu.

Dünya genelinde yaşanan iklim krizine ve bunun su kaynaklarına etkisine değinen Üstel, ülkelerin su için savaşın eşiğine geldiğini dile getirerek, "O yüzden Türkiye'nin kendi topraklarından çıkan can suyunun KKTC'ye taşınması finansal bir olaydan öte yaşamsal bir olay olarak karşımızda durmaktadır." değerlendirmesini yaptı.

Üstel, ülke topraklarında vatandaşların ve yurt dışından gelen misafirlerin gıda ihtiyacını karşılamayı, son derece "önemli, hayati, ekonomik ve stratejik" olarak nitelendirdi.

"Bugün su Güzelyurt Ovası ile buluşmuştur, yarın Mesarya Ovası ile buluşacaktır." değerlendirmesinde bulunan Başbakan Üstel, projenin ayrıca, Güzelyurt Ovası'nda yıllardır yetiştirilen ancak kuraklık ve tuzlanmayla birlikte üretimi azalan narenciye tarımının korunması anlamı taşıdığını, bu kapsamda tarım sektörünün de ayakta kalkacağını aktardı.

Üstel, suyun ülkeye gelmesi kadar suyun nasıl kullanılacağının da son derece önemli olduğunu, verimli tarım modellerine geçilmesi konusunun da ele alınacağını anlattı.

Başbakan Üstel, "KKTC'yi dünya ile buluşturmak gibi bir hedefimiz var. Dünyayla buluşmak için dünyada hazır olmak gerekiyor. Biz bu hedef doğrultusunda emin adımlarla Türkiye ile el ele gönül gönüle ilerlemeye devam ediyoruz." dedi.

Bu kapsamda büyük projeleri hayata geçirmek için gerekli adımları attıklarını dile getiren Üstel, iki ülke arasında imzalanan Mali ve İktisadi İşbirliği Anlaşması'nda yer alan kara yollarının genişletilmesi, sağlık ve eğitim alanında yapısal iyileştirmeler, teknoloji alanında atılacak adımlar, hızlı internete geçiş gibi süreçlerin ortaya koyulan vizyona uygun olduğunu sözlerine ekledi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz ve beraberindeki heyet daha sonra KKTC'nin yerli otomobili GÜNSEL'in üretim tesisini ziyaret ederek, yetkililerden bilgi aldı ve test sürüşü yaptı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.