Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: Cumhurbaşkanı'mızın Sayın Putin ve Zelenski ile bir telefon görüşmesi olacak
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yarın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ardından da Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski ile telefonda görüşeceğini bildirdi.
Ankara
Kalın, NTV canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Geçen yıla ilişkin değerlendirmeleri sorulan Kalın, 2022'nin "normalleşme" yılı olduğunu belirterek sorunlu olunan birçok ülkeyle bir normalleşme sürecinin başlatıldığını anlattı. 2022'nin dış politikada ve uluslararası stratejide büyük güç mücadelesinin geri döndüğü bir yıl olduğunu da ifade eden Kalın, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın sadece Rusya'yla Ukrayna arasında yaşanmadığını, büyük bir güç savaşı olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin NATO üyesi ve Batı ittifakı içerisinde kendini konumlandırmış bir ülke olarak son 10-15 yılda çok önemli yeni açılımlar yaptığına dikkati çeken Kalın, şöyle konuştu:
"Ukrayna savaşında biliyorsunuz baştan beri gerçek manada tarafları bir araya getiren tek barış ve müzakere masası Türkiye'de kuruldu. İlki Antalya'da daha sonra İstanbul'da. Maalesef arkası gelmedi ama biliyorsunuz Cumhurbaşkanı'mız, müteaddit kereler iki lideri bir araya getirme çağrısında bulundu ve bu çağrımızı da yenilemeye devam ediyoruz, edeceğiz bundan sonra da. Nitekim yarın Cumhurbaşkanı'mızın Sayın Putin'le bir telefon görüşmesi olacak, ardından Sayın Zelenski ile bir telefon görüşmesi olacak. Yani iki tarafla da bu yoğun diplomasiyi sürdürmeye devam ediyoruz. Zaten ilgili bakanlarımız, Dışişleri Bakanımız, Savunma Bakanımız, İstihbarat Başkanımız, bizler de diğer arkadaşlarımızla muhataplarıyla iki tarafta da görüşmeye devam ediyorlar. Bunu bu etkinlikte ve kapsamda yapabilen tek ülke şu anda Türkiye."
Kalın, son birkaç gündür Ukrayna'daki farklı cephelerde çatışmaların şiddetinin arttığını ve karşılıklı çok ciddi kayıplar olduğunu dile getirerek "Tam böyle işte 'Ocak, şubat girdi, yılbaşı geçti bir şey olur, belki bir duraklama dönemi olur.' deniyordu ama yani genel gidişat görülen o ki özellikle Zelenski'nin, Washington ziyaretinden sonra bu eskalasyonun, bu artışın, tırmanışın devam edeceği yönünde. Bu tabii bizi de çok derinden endişelendiriyor çünkü Ukrayna'da yaşanan çatışmalar, Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaşın yayılması ve derinleşmesi riski çok fazla." diye konuştu.
Kalın, Kovid-19 salgın döneminin herkes için olduğu gibi Türkiye'nin de dayanıklılığının, sınırlarının zorlandığı ve sınandığı bir dönem olduğuna işaret ederek salgının başından itibaren Türkiye'nin insan güvenliği, gıda güvenliği, biyogüvenlik ve siber güvenlik konularında önemli tedbirler alındığını aktardı.
"2023 yeni sınamalarla geldi önümüzde yeni imtihanlar, yeni zorluklar var"
Genel olarak 2022'nin bu büyük güç mücadelesinin ve zorlu rekabetin tekrar ülke gündemine oturduğu bir yıl olduğunu belirten Kalın, "Biz Türkiye eksenli dış politikayı biraz daha derinleştirerek, biraz daha sahaya yaygınlaştırarak bir yılı geride bıraktık. Ama tabii 2023 yeni sınamalarla geldi önümüzde yeni imtihanlar, yeni zorluklar var. Zaten önemli olan da bunlara karşı dayanıklı olabilecek kapasiteleri geliştirmektir." dedi.
Kalın, Türkiye Yüzyılı'na ilişkin de "Önümüzdeki 10, 20, 30 yıllık bir perspektifle baktığımızda Türkiye Yüzyılı hem Cumhuriyet'imizin 100'üncü yılında geldiğimiz noktayı hem de bundan sonra gitmek istediğimiz yeri tanımlayan ana çerçeveyi ifade ediyor." diye konuştu.
Bundan sonra, 2023, 2053, 2071 hedeflerinde ilerlemeye devam edeceklerini vurgulayan Kalın, 10-15 yıl önce Türkiye için "mümkün değil" denilen şeylerin artık, sıradan olduğunu anlattı. Kalın, bunlara örnek olarak, savunma sanayisi, otomotiv sektörü, telekomünikasyon, enerji alanında yapılanları anımsattı. Türkiye'nin bu alanlarda kendini bugünlere ve yarınlara hazırlayan adımları atmaya devam ettiğini bildirdi.
Kalın, Moskova'da Suriye konusunda yapılan toplantıyla ilgili, Türkiye açısından, masadan somut sonuçlar elde edilip edilmediğine ilişkin soru üzerine, bunun ilk toplantı olduğunu, devamının geleceğini belirtti.
Türkiye'nin Suriye konusundaki temel perspektiflerinin BM kararı çerçevesinde, anayasal sürecin ve siyasi müzakerelerin devam ettirilmesi yönünde olduğunu anlatan Kalın, Suriye ilgili temel kaygılarının, savaşın devam etmesi, terör saldırılarının Türkiye'ye karşı bir tehdit oluşturması ve insani krizin derinleşmesi olduğunu söyledi.
Kalın, PKK/PYD/ YPG tehdidinin ortadan kaldırılması, mültecilerin BM parametreleri çerçevesinde ülkelerine güvenli, onurlu ve gönüllü bir şekilde dönmelerini sağlayacak bir zeminin Suriye tarafından hazırlanması ve bununla ilgili güvencelerin verilmesi gerektiğini ifade ederek "Bunun için sahada tabii ki rejim güçleriyle, İran'la, Rusya'yla bir koordinasyon, bir eşgüdüm içerisinde olmak durumundayız." değerlendirmesini yaptı.
"Terörle mücadele ve mülteciler konusunda rahatlıkla adım atabiliriz"
İbrahim Kalın, Moskova'da Suriye konusunda yapılan toplantının ardından rejimin adım atmaya hazır olup olmadığına ilişkin soru üzerine, "Milli Savunma Bakanı'mızın ve İstihbarat Başkanı'mızın 28 Aralık'ta Moskova'da yaptığı görüşmede bu yönde olumlu adımlar, işaretler, mesajlar alındı. Bunlar tabii sahada çalışılacak, somutlaşacak, bunlar bir karara, taahhütte dönüşecek, ancak ondan sonra bu süreç başlayabilir." yanıtını verdi.
İlk defa 11 yıl sonra bu konularla ilgili bir temas kurduklarını aktaran Kalın, "Bunun hayırlı neticeler vermesi rejimin bundan sonra atacağı adımlara, taşıdığı niyete, sahip olduğu perspektife bağlı. Eğer bunları bizim iyi niyetimizle birleştirir ve bir kararlılığa dönüştürürse Rusya ile de sıkı bir koordinasyon içerisinde biz terörle mücadele ve mülteciler konusunda rahatlıkla adım atabiliriz." diye konuştu.
İkinci toplantının yeri ve zamanına ilişkin henüz bir tarih belirlenmediğini söyleyen Kalın, Milli Savunma Bakanı ile Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı'nın, Rus ve Suriyeli mevkidaşlarıyla yaptığı toplantının devamı mahiyetinde bazı toplantılar olabileceğine işaret ederek Dışişleri Bakanı'nın bir toplantısı olacağını ama onun takviminin de henüz belli olmadığını dile getirdi.
Kalın, gelecek aylarda bu alanda yeni toplantılar, görüşmeler olabileceğine dikkati çekti.
"Bugüne kadar Suriye muhaliflerini hiç yüzüstü bırakmadık"
"Suriye'deki muhaliflerden bir grup, bugün Ankara'da çeşitli görüşmeler yaptı. Türkiye'nin bu adımlarını muhalifler nasıl değerlendiriyor?" sorusu üzerine Kalın, muhalifleri baştan beri desteklediklerini, desteklemeye de devam ettiklerini söyledi.
Bugüne kadar Suriye muhaliflerini hiç yüzüstü bırakmadıklarını, bugün Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun muhaliflerle yaptığı toplantının onlara tekrar bu güveni vermek için olduğunu aktaran Kalın, "Bütün bunların nasıl seyredeceği rejimin bundan sonraki tavrına bağlı. Türkiye bir el uzattı, bu eli havada bırakmamalarını ümit ediyoruz, bırakmayacaklarını düşünüyoruz. İlk toplantı bu yönde atılmış çok olumlu bir adımdı. Arkasını da bu şekilde getirirsek, hem bizim için hem Suriye halkı için hem de bölge barışı için iyi neticeler verecek bir sürecin içine girmemiz söz konusu olur." dedi.
"Katar'daki el sıkışma 1,5 yıldır devam eden bir sürecin önemli aşamalarından birisiydi"
Kalın, Mısır ile ilişkilerde son duruma ilişkin soruya, "Katar'daki el sıkışma 1,5 yıldır devam eden bir sürecin önemli aşamalarından birisiydi. Tabii liderlerin el sıkışması önemli. O sisteme de verilmiş önemli bir mesaj. Ben bundan sonra hızlanacağını ümit ediyorum, bekliyorum, kanaatim de o yönde." yanıtını verdi.
Bakanlıkların Mısır ile temaslarının devam ettiğini belirten Kalın, "Bunlar bir büyükelçi atanması noktasına da gelir, liderler düzeyinde başka adımların atılması düzeyine de gelebilir. Biz, bu yönde olumlu bir tutum içerisinde olmaya devam edeceğiz." dedi.
Kalın, "İran'da devam eden olayları nasıl değerlendiriyorsunuz? Özellikle Güney Azerbaycan etkisi açısından düşünüldüğünde sizce olayların daha büyüme potansiyeli var mı?" sorusu üzerine, İran'da yaşanan olayların üzüntü ve endişe verici olduğunu dile getirerek olayların temel hak ve hürriyetleri koruma altına alan bir yapıya doğru evrilmesi temennisinde bulundu.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin Türkiye ziyaretinin yakın bir tarihe ertelendiğini belirten Kalın, tarihin henüz belli olmadığını, gelecek haftalar içerisinde bu ziyaretin gerçekleşebileceğini ifade etti.
"Zaman zaman İran'ın Ermenistan yanlısı bazı açıklamaları Azerbaycan tarafını üzdüğü gibi bizi de üzüyor." diyen Kalın, bölgenin barış ve istikrarı için Türkiye, Azerbaycan, İran, Ermenistan ve Gürcistan'ın birbiriyle uyum içerisinde hareket etmesi, birbirine açık ve net olması gerektiğine işaret etti.
"Terör belasına karşı somut adımlar atmanızı bekliyoruz"
İbrahim Kalın, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine ilişkin soruya şu yanıtı verdi:
"Bunu anlayışla karşılıyoruz. Ama biz de diyoruz ki 'Bakın siz ne kadar NATO'ya üye olmak istiyorsanız, biz de yıllardır uğraştığımız bu terör belasına karşı somut adımlar atmanızı bekliyoruz.' Çünkü NATO bir turizm örgütü değildir, NATO uluslararası kültür örgütü değildir, NATO bir güvenlik ittifakıdır. Dolayısıyla burada bütün üyelerin güvenliği garanti altına alınmadan NATO ittifakının misyonunu gerçekleştirmesi mümkün değildir."
"Bunun Yunanistan için ağır sonuçları olur"
Kalın, "Girit Adası'nda karasuların 12 mile çıkartılması iddiası söz konusu. Bu olursa Türkiye'nin cevabı ne olur?" sorusunu, "Değil 12 mil, 6, 7, 8, 9 bile yapsalar bunu kabul etmemiz asla mümkün değildir, söz konusu değildir. Bunun Yunanistan için de ağır sonuçları olur. Böyle bir yola başvurmamalarını bekliyoruz. Bu yönde adım atarlarsa bunu asla karşılıksız bırakmayız." şeklinde yanıtladı.
İsrail'de yeni hükümetin kurulmasına ilişkin açıklamalarda bulunan Kalın, yeni hükümetin izleyeceği politikalara bakacaklarına dikkati çekerek "Açıkçası ben kendi adıma bu hükümetin yerleşimci politikalarını destekleyecek olmasından büyük endişe duyuyorum." dedi.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.