İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca İBB'ye yönelik "suç örgütü yöneticisi olmak", "suç örgütüne üye olmak", "irtikap", "rüşvet", "nitelikli dolandırıcılık", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek" ve "ihaleye fesat karıştırmak" suçlarından yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında gözaltına alınan 48 şüphelinin emniyetteki işlemleri tamamlandı.

Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne sevk edilen 48 şüpheli, önce sağlık kontrolünden geçirildi. Bayrampaşa Devlet Hastanesi'ndeki işlemlerinin tamamlanmasının ardından şüpheliler, İstanbul Adliyesi'ne getirildi.

Şüphelilerin ifadelerinin, Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunda görevli 17 savcı tarafından alınmaya başlandığı öğrenildi.

4 şüpheli dün adliyeye getirildi

Bu arada, soruşturma kapsamında yakalanan ve gözaltı süresi dolan 4 şüpheli, dün adliyeye sevk edildi. Adliyede ifadeleri alınan şüpheliler, "ev hapsi" şeklinde adli kontrol talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine çıkarıldı.

Hakimlik, 4 şüpheli hakkında "yurt dışına çıkış yasağı" ve "imza atma" şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmasını kararlaştırdı.

Bazı şüphelilerin ifadelerine ulaşıldı

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüphelilerden İBB İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Ramazan Gülten, emniyetteki ifadesinde, Haziran 2024'ten bu yana İmar ve Şehircilik Daire Başkanı olarak görev yaptığını, aynı zamanda İBB'nin encümen üyesi olduğunu, İBB'nin "ihaleyi gerçekleştiren" sıfatıyla yaptığı ihalelere encümen üyesi olarak katıldığını söyledi.

İBB iştiraklerinden Kültür ve Medya AŞ tarafından bazı özel şirketlere verilen bilboard, reklam ve pano ihalelerinde usulsüzlükler yapılarak, kamunun milyonlarca lira zarara uğratıldığı iddialarına ilişkin Gülten, 2021 ve 2023 yıllarında encümen üyesi olmadığını, Kültür AŞ ile herhangi bir ilişkisinin bulunmadığını, bu konularla ilgili sorumluluğu olmadığını savundu.

"Ruhsat karşılığında kreş istendi" iddiası soruldu

Gülten'e soruşturmanın gizli tanıklarından Ladin'in ifadesi okundu.

Ladin'in ifadesinde şunlar yer aldı:

"İmar Daire'de İmar Memurluğu Siluet Şefliği olarak bilinen bir birim vardır. Bu birim kapsamında belirli niteliklere haiz binaların ruhsat alması mümkün değildir. Bu komisyon 2020 yılında kuruldu. Komisyonun yetkisi kapsamında kalan binalar için vatandaş başvuru yaptığında kurum kendilerinden çeşitli taleplerde bulunur. Birincisi kreş yapımını üstlenmeleri, ikincisi binlerce adet market kartı, üçüncüsü ise nakit para talebidir. Bu talepleri karşılamayan kişilerin dosyası bekletilir. Siluet Şefliği Birimi, başvurularda görüş niteliğinde rapor hazırlar. Bu raporu Mimari Estetik Komisyonuna sunar. Genelde başvuru yapan vatandaşlar BİMTAŞ'a yönlendirilir ve burada binanın kataloğunun yaptırılması istenir. Ancak BİMTAŞ bu katalogları olması gerekenin çok üzerinde fahiş fiyatlarla yapmaktadır. Katalog adı altında BİMTAŞ'a kaynak yaratılmaktadır. Kataloğu BİMTAŞ'a yaptırmayanlar bekletilmekte ya da aleyhine karar verilmektedir. Vatandaş başvuru yaptıktan sonra personele olumsuz rapor hazırlanması yönünde baskı yapılmaktadır. Olumsuz rapor düzenlenince onaya sunulmadan evvel ilgilisi belediyeye çağırılır, kendisiyle imar müdürü görüşme yapar. Görüşmeleri kendi odalarında gerçekleştirirler.

... Bahsettiğim üç talepten birisi kabul edilirse proje komisyona iletilip onaylanıyor. Para miktarı ya da talebin türü işin ve firmaların büyüklüğüne göre belirleniyor. İlgilisi talebi kabul etmezse dosyası yıllarca bekletiliyor. Başvuru yapıldıktan sonra projenin İmar Mevzuatına uygun olup olmadığı yönünde değerlendirme yapılır. Rapora bağlanan bu husus estetik kurula gönderilir. Ancak yukarıda belirttiğim gibi ilgilisiyle anlaşma halinde rapor kurula intikal eder. Estetik Kurulu da nihai kararı verir ancak kurulun neye göre karar verdiği belli değildir. Keyfi bir şekilde karar vermektedir. İmara aykırılıklar bulunmasına rağmen Estetik Kurulunun onay verdiği birçok bina bulunmaktadır. Ramazan Gülten ile Gürkan Akgün'ün istediği gibi rakamlar çıkmaktadır."

Bu iddiaların gerçek dışı ve hayal ürünü olduğunu savunan Gülten, komisyona girecek dosyaların ilgilileri tarafından hazırlanarak İBB'ye teslim edildiğini belirterek, "Gizli tanığın ileri sürdüğü gibi her istediğim kararın verildiği şeklindeki temelsiz iddia gerçek dışıdır. Bu komisyonun oluşturulmasında benim hiçbir yetkim bulunmamaktadır." ifadesini kullandı.

İBB Etüd ve Projeler Dairesi Başkanı Serap Öbekçi'nin ifadesi

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüphelilerden İBB Etüd ve Projeler Dairesi Başkanı Serap Öbekçi de ifadesinde, İBB'de Eylül 2020'den bu görevde bulunduğunu söyledi.

Öbekçi, her ihale için farklı bir ihale komisyonu kurulduğunu, bu komisyonda ihale işlemlerinin yürütüldüğünü ve karar alındığını, bu sürecin içinde bulunmadığını öne sürdü.

Kendisiyle aynı soruşturma kapsamında şüpheli konumunda bulunan kişilerin fotoğrafları gösterilerek tanıyıp tanımadığı sorulan Öbekçi, bazı şüphelileri görevi ve işi dolayısıyla tanıdığını bildirdi.

Soruşturmanın şüphelilerinden İstanbul Planlama Ajansı Başkanı Buğra Gökçe, İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş, İBB'de mühendis olarak çalışan Yakup Öner ve İBB Kamulaştırma Şube Müdürü Fatih Özçelik'in de aralarında olduğu bazı kişilerle ilgili HTS kayıtlarının sorulması üzerine Öbekçi, "Yürütmekte olduğum daire başkanlığının iş tanımı sebebiyle ismi belirtilen şahıslarla iletişim halinde olmam normaldir. Belediye iş ve işlemleri dışında herhangi bir görüşmem olmamıştır." ifadelerini kullandı.

Öbekçi, 25 yıldır devlet memurluğu yaptığını ve bugüne kadar hiçbir suç işlemediğini savunarak, "İddia edilen suçlarla ilgili herhangi bir ilgim ve alakam yoktur. Görevimi bugüne kadar yasal mevzuatlar çerçevesinde yerine getirdim." dedi. 

Zeynep Ayten Gözdem Ongun'un ifadesi

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan İBB Başkan Danışmanı ve MEDYA AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun'un eşi Zeynep Ayten Gözdem Ongun, emniyette alınan ifadesinde, aylık gelirinin 80 bin lira olduğunu söyledi.

Herhangi bir suç işlemediği için etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istemediğini belirten Ongun, takı yapımı, seramik ve sahaflık alanında eğitimler aldığını ifade ederek, "İSMEK'in 3 yıllık sertifika programını kazanıp sertifika aldım. 2022 yılında Byzag Sanat Tasarım ve Ticaret LTD ünvanlı şirketi kurdum. Bu şirketimle takı tasarım seramik üretimi ticareti yapmaktayım. Hem bilindik markaların bünyesinde hem de kendi online alışveriş sitemde ticaretimi yapmaktayım. Hala çeşitli sanat alanlarında eğitimlerim devam etmektedir." dedi.

Üzerine kayıtlı herhangi bir taşınır veya taşınmaz mal varlığının bulunmadığını ifade eden Ongun, İBB nezdinde yapılan hiçbir ihaleye katılmadığını, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile de ticari ilişkisi olmadığını belirtti.

Zeynep Ayten Gözdem Ongun, soruşturmaya konu 33 firma ve sahipleriyle ticari ilişkisi olup olmadığı sorusuna şöyle cevap verdi:

"Takı şirketim üzerinden ticari faaliyet yürütmekteyim. Şahıs veya şirketler benim şirketimden ürün almış olabilir. Sorulan şirketler belki de şahsi müşterilerimin sahibi olduğu şirketler olabilir ancak şu an net olarak hatırlamıyorum. Ancak Urbanmedia Reklam ve İletişim Hizmetleri AŞ ünvanlı şirket tanıdık gelmektedir. Bu şirkete satış yaptığımı hatırlıyorum. Bununla ilgili belgeler mevcuttur."

Ongun'a, ev sahibi olan tanık N.K'nin, "14 Nisan 2024 tarihinde A** Emlak ünvanlı iş yerinde Murat Ongun ve eşi olarak bildiğim Zeynep Ayten Gözdem Ongun isimli şahısla birlikte kira sözleşmesi imzaladık. Bu tarihten itibaren kiracım olarak dairemde ikamet etmeye başladılar. Dairemi 2 yıllık kiraladım ve 1 yıllık 3 milyon 717 bin lirayı Zeynep Ayten Gözdem Ongun benim hesabıma gönderdi." şeklindeki beyanı soruldu.

Ongun, "Beyan doğrudur. Şu anda halen ikamet ettiğim dubleks niteliğindeki daireyi 1 yıllık toplamda 3 milyon 717 bin liraya kiraladık. Bu kira bedelini eşim elden bana verdi. Ben de bu parayı hesabıma yatırarak oradan ev sahibinin hesabına gönderdim." cevabını verdi.

Peripol Creative İletişim Tic. Ltd. Şti. ünvanlı firma tarafından "boş ve cari hesaba mü" işlem açıklamasıyla banka hesabına 768 bin lira gönderilmesine ilişkin Ongun, "Şirket, eşim Murat Ongun'un arkadaşı Emrah Bağdatlı'nın kız kardeşi olan Özge Bağdatlı'nın şirketidir. Kendisi müşterilerine vermek üzere benden yılbaşı promosyon ürünü almıştı. Bununla ilgili ödemelerdir. Ayrıca bu para transferleriyle ilgili tüm ticari fatura ve belgeler mevcuttur." ifadelerini kullandı.

Soruşturma kapsamında el konulan Urbanmedia Reklam ve İletişim Hizmetleri'nden hesabına 288 bin lira gönderilmesiyle ilgili Ongun, "Hem şahsi hem de şirketler tarafından hediyelik eşya için şirketime sipariş gelmektedir. Urbanmedia Reklam ve İletişim Hizmetleri'yle ilişkimiz ticari ilişkidir. Şirketimden alışveriş yapan bir firmanın ürün ödemesiyle ilgili ödemedir. Ayrıca bu transferlerle ilgili tüm ticari fatura ve belgeler mevcuttur." dedi.

Zeynep Ayten Gözdem Ongun, diğer para transferlerinin de hazırladığı hediyelik eşyalara karşı gelen ürün ödemeleri olduğunu savundu.

İBB Genel Sekreter Yardımcısı Alpay'ın ifadesi

Soruşturma kapsamında gözaltına İBB Genel Sekreter Yardımcısı Arif Gürkan Alpay ise emniyetteki ifadesinde, 2019'da İBB'de satın alma daire başkanı olarak işe başladığını, 2020'den bu yana genel sekreter yardımcısı olarak görevini sürdürdüğünü belirtti.

Alpay'a, bir reklam şirketinin 2019 yılı ekim ayı öncesinde izin verilen Beşiktaş'taki reklam alanının İBB tarafından "İstanbul Reklam İlan ve Tanıtım Yönetmeliği" gerekçe gösterilerek kullandırılmadığı, şirkete ait reklam panolarının zabıta tarafından sökülerek kaldırıldığı ve söz konusu uygulamanın başka şirketlere yapılmadığı, bu şekilde kamunun KDV hariç 260 milyon 755 bin 555 lira zarara uğratıldığı yönünde müşteki Sedat K'nin iddiaları soruldu.

Bu suçlamayı kabul etmeyen Alpay'a gizli tanık "Ladin"in savcılıkta verdiği şu ifadeler okundu:

"İmar dairede İmar Memurluğu Siluet Şefliği olarak bilinen bir birim vardır. Bu birim kapsamında belirli niteliklere haiz binaların imar estetiği konusunda karar verilir. Normalde estetik kurulunda karar alınmadan binaların ruhsat alması mümkün değildir bu komisyon 2020 yılında kuruldu, Arif Gürkan Alpay başkan olarak atandı. Komisyonun yetkisi kapsamında kalan binalar için vatandaş başvuru yaptığında kurum kendilerinden çeşitli taleplerde bulunur. Birincisi kreş yapımını üstlenmeleri, ikincisi binlerce adet market kartı, üçüncüsü ise nakit para talebidir. Bu talepleri karşılamayan kişilerin dosyaları bekletilir. Siluet Şefliği birimi başvurularda görüş niteliğinde rapor hazırlar. Bu raporu Mimari Estetik Komisyonuna sunar. Genelde başvuru yapan vatandaşlar BİMTAŞ'a yönlendirilir ve burada binanın kataloğunun yaptırılması istenir. Ancak BİMTAŞ bu katalogları, olması gerekenin çok üzerinde fahiş fiyatlarla yapmaktadır. Katalog adı altında BİMTAŞ'a kaynak yaratılmaktadır. Kataloğu BİMTAŞ'ta yaptırmayanlar bekletilmekte veya aleyhlerine karar verilmektedir."

Gizli tanık "Ladin"in, "Bahsettiğim üç talepten birisi kabul edilirse, proje komisyona iletilip onaylanıyor. Para miktarı ya da talebin türü işin ve firmaların büyüklüğüne göre belirliyor. İlgilisi talebi kabul etmezse dosyası yıllarca bekletiliyor. Başvuru yapıldıktan sonra projenin imar mevzuatına uygun olup olmadığı yönünde değerlendirme yapılır. Raporda bağlanan bu husus Estetik Kuruluna gönderilir. Ancak yukarıda belirttiğim gibi, ilgilisiyle anlaşma halinde rapor kurula intikal eder. Estetik kurul da nihai kararı verir ancak kurulun neye göre karar verdiği belli değildir. Keyfi bir şekilde karar vermektedir. İmara aykırılıklar bulunmasına rağmen estetik kurulun onay verdiği birçok bina bulunmaktadır." iddiası da İBB Genel Sekreter Yardımcısı Alpay'a soruldu.

Alpay, "Gizli tanığın beyanında geçen iddiaları ilk kez ve hayretle burada görüyorum. Anladığım kadarıyla, başvuruların Siluet Şefi tarafından alındığı ve birtakım menfaatler talep edildiği iddia edilmektedir. Ben, Kent Estetiği Komisyonuna başkanlık yapmaya 2022 yılı haziran ayında başladım. Biz önümüze gelen belgeleri teknik gereklilikler ve yasal çerçevede değerlendiririz. BİMTAŞ ve akabindeki konularla ilgili hiçbir iddiayı kesinlikle kabul etmiyorum. 25 yıllık devlet memuru olarak böyle bir iddiayla karşılaşmayı zul sayıyorum. Geçen iddialar asılsız ve iftiradır." şeklinde cevap verdi.

İBB ihalelerinden kazanılan paraların aklandığı iddiası

Gözaltına alınan şüphelilerden Erkan Şimşek, emniyetteki ifadesinde araba ve taksi plakası alım satım işleri yaptığını, aylık gelirinin 500 bin lira olduğunu söyledi.

Üzerine kayıtlı mal varlıkları sorulan Şimşek, 1998 model Tofaş arabası, Küçükçekmece ve Sefaköy'de birer evi, Tekirdağ'da bir yazlığı, banka hesabında 60 bin lira parası olduğunu kaydetti.

Kas Taksi ve Nursim Gayrimenkul adlı şirketlerde ortaklığı bulunduğunu, bu şirketler adına çok sayıda mal varlığı olduğunu söyleyen Şimşek, İBB tarafından ürün ve hizmet alım satımı amacıyla gerçekleştirilen ihalelere katılmadığını ifade etti.

Bunun üzerine, "İBB tarafından yapılan belediye otobüslerinin bakım ihalelerinin Fikret Şimşek'in kardeşleri olan Yılmaz ve Erkan Şimşek'in Şimşek Oto isimli şirketleri uhdesinde bırakıldığı, bu şirketin resmiyette var olsa da fiiliyatta olmadığı, İBB ihalelerinden kazanılan paraların Şimşek Oto şirketine aktarılarak aklandığı, ihalelerden elde edilen paralarla Silivri-Çatalca tarafından arsa alındığı, ayrıca Silivri bölgesinde ayrı bir kooperatif kurularak paraların bir kısmının buraya aktarıldığı" şeklinde beyanda bulunan tanık G.T'nin iddiaları soruldu.

G.T'yi tanımadığını ifade eden Şimşek, "Bahsettiği kooperatifle alakalı benim bir ilgim ve bilgim bulunmamaktadır. Ne benim ne de ağabeylerimin Elektronik Kamu Alımları Platformu'na (EKAP) kayıtları bulunmaktadır ve herhangi bir yerde ihale alınmamıştır. Bahsedilen İBB otobüs bakım ihaleleriyle alakalı benim ya da ağabeylerimin, şirketimiz uhdesinde almış olduğu herhangi bir ihale bulunmamaktadır. Bahsedilen kooperatifle alakalı bir bilgim olmadığı gibi, bu kooperatifte benim bir imza yetkim ya da görevim yoktur. Ağabeyim Fikret Şimşek'in kooperatif başkanlığı yaptığını biliyorum." diye konuştu.

Soruşturma

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, tutuklanmasının ardından İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu zanlılar hakkında "suç örgütü yöneticisi olmak", "suç örgütüne üye olmak", "irtikap", "rüşvet", "nitelikli dolandırıcılık", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek" ve "ihaleye fesat karıştırmak" suçlarından yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında 53 şüpheli hakkında daha gözaltı kararı verilmişti.

Bunun üzerine Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince, İstanbul, Ankara ve Tekirdağ'da 26 Nisan'da düzenlenen operasyonda 47 zanlı gözaltına alınmıştı. Ekiplerce şüphelilerin yakalanmasına yönelik yürütülen çalışmalarda 5 kişi daha gözaltına alınmış, gözaltı sayısı 52'ye ulaşmıştı.