Orhan Çelik idaresindeki Türkay Turizme ait 34 ESY 73 plakalı yolcu otobüsü, Alatarla köyü mevkisinde tarlaya devrildi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda jandarma, itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi.

Kazada 6 kişi hayatını kaybetti, 3'ü ağır 33 kişi yaralandı. Ekiplerin araçtan çıkardığı, aralarında sürücünün de bulunduğu yaralılar çevredeki hastanelere kaldırıldı.

Ekiplerin yaptığı incelemede, hayatını kaybedenlerden üçünün Şerafettin Öz (71), Mevlüt Karakuş (63) ve Niyazi Ersoy (73) olduğu belirlendi. Hayatını kaybeden diğer kişilerin kimliklerinin belirlenmesi için çalışmalar sürüyor.

Kazada yaralanan 33 kişinin ise hastanelerde tedavisinin devam ettiği öğrenildi.

Olay yerinde incelemelerde bulunan Kastamonu Valisi Meftun Dallı, gazetecilere, otobüsün İstanbul'dan Sinop'un Ayancık ilçesine sefer yaptığını söyledi.

Otobüsün saat 05.50'de devrildiğini belirten Dallı, "Kazada 6 vatandaşımız hayatını kaybetti. 33 yaralımız var. 3'ünün durumunun ağır olduğu bilgisi geldi. Yaralıların tamamı hastanelere ulaştırılmış durumda ve tedavi altındalar." dedi.

Otobüs kazasına ilişkin soruşturma başlatıldı

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Kastamonu-Taşköprü kara yolunda 6 kişinin ölümüyle sonuçlanan otobüs kazasına ilişkin soruşturma başlatılarak, 2 cumhuriyet savcısının görevlendirildiğini bildirdi.

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Bakan Tunç, İstanbul-Sinop seferini yapan yolcu otobüsünün Kastamonu-Taşköprü kara yolunda devrilmesi sonucu hayatını kaybeden 6 kişiye rahmet, yaralılara şifa diledi.

Kazayla ilgili Taşköprü Cumhuriyet Başsavcılığınca adli soruşturma başlatıldığı bilgisini paylaşan Tunç, bu kapsamda 2 cumhuriyet savcısı görevlendirildiğini kaydetti.

Yaralananlar olayı anlattı

Kastamonu'nun Taşköprü ilçesinde, 6 kişi yaşamını yitirdiği, 33 kişinin yaralandığı otobüs kazasında yaralananlar olayı anlattı.

Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavisi süren yaralılardan Cemil Altun, gazetecilere, iş için gittiği İstanbul'dan memleketi Sinop'a dönerken kazanın meydana geldiğini söyledi.

Esenler Otogarı'ndan dün akşam yola çıktıklarını belirten Altun, "İki şoför mevcuttu, Kastamonu'nun Araç ilçesine çok güzel bir şekilde geldik. Araç ilçesinde kar yağışı başladı, yerler de kayganlaştı biraz. Araç'ta yaklaşık 40 dakika mola verdik. Mola verdikten sonra aradan 15-20 dakika geçince o zaman uyumamıştık, otobüste bir kahve servisi yapıldı. Sonra ışıklar kapandı ve herkes uyumaya başladı." dedi.

Otobüsün sallanmasıyla uyandıklarını dile getiren Altun, "Bizim de gözümüz daldı. Otobüs hafiften sallanmaya başladı, bir ses duyuldu. Önden bağırtı gelince bizlerde ne oluyor dedik. Birden otobüs devrildi. O bölgede otobüsün yattığı yerde ağaç vardı, ağaç olmasaydı belki şu anda bizler de yaşamıyorduk. O ağaç otobüsü biraz tuttu, devrilen otobüsün bir yerinde boşluk buldum ve oradan dışarı çıktım. Genç bir kardeşimizi de çıkarttım. O gencin annesinin vefat ettiğini öğrendim. Amcamız da o boşluktan çıktı. Herkes panik olmuştu, bir arkadaştan telefonunu alıp 112'yi aradım ve jandarma ile sağlık ekipleri olay yerine çok hızlı bir şekilde geldi. Devletimizin diğer kurumları da hızlı bir şekilde kaza yerine geldi." diye konuştu.

Yaralılardan Yunus Özyurt ise olayı şöyle anlattı:

"Biz aslında muhabbet ediyorduk, sonra otobüsün arkası kaymaya başladı. Bir daha da arabayı durduramadı. Otobüs yan yatıp devrildi. Allah rahmet eylesin, birkaç kişi de vefat etmiş. Ağır yaralılar da varmış. İstanbul'dan Kastamonu'nun Araç ilçesine kadar hiçbir sorun olmadan çok güzel bir şekilde geldik. Ondan sonra otobüs hızlandı, kar yağışı da başlayınca daha da tedbirli olması gerekiyordu aslında. Dikkatsizlikten, uykusuzluktan başka bir nedenden dolayı değil kaza. Araç ilçesinde otobüs durduğunda mola verdiğinde otobüsün yeni şoförüne biraz takıldık, muhabbet ettik, niye kalktın, yatsaydın gibilerinden konuştuk. Kaza yapan şoföre söyledik. Yeni şoför otobüsün alt katında uyuyordu, sonra uykudan kaldırdılar. Hadi araba sür dediler 10 dakika sonra, tabii ki buda olmadı."