Savunma Sanayii Başkanı Görgün: Her bir proje dışa bağımlılığı azaltan bir yapıya sahip
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, yapay zekanın da etkin şekilde kullanılmaya başlandığı savunma sanayisinde kuantum ve soğuk atom gibi çığır açıcı teknolojiler üzerine çalıştığını belirtti.

Ankara
"7. Verimlilik ve Teknoloji Fuarı", TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır'ın da katılımıyla ATO Congresium'da başladı.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Görgün, bu yıl "Yapay Zeka Teknolojileri" temasıyla gerçekleştirilen etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada, savunma sanayisinin AR-GE ve teknoloji yatırımlarına ayrılan kaynakları ciddi oranda artırdığını söyledi.
Sektörün AR-GE harcamasının 2002'deki 50 milyon dolar seviyesinden bugün 3 milyar dolara yaklaştığı bilgisini veren Görgün, "Bu sadece bir finansal büyüklük değil, aynı zamanda stratejik kararlılığımızın ve vizyoner planlamamızın da bir göstergesidir. Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) olarak bugüne kadar 100'e yakın AR-GE projesini başarıyla tamamladık. Halihazırda yürüttüğümüz 90 projemizse sektörümüzün dinamizmini ve sürdürülebilir üretim kapasitesini açıkça ortaya koymaktadır." diye konuştu.
"Her bir proje dışa bağımlılığı azaltan bir yapıya sahip"
Görgün, projelerde 10 araştırma kurumu ve enstitü ile 902'den fazla sanayi firmasının yer aldığını, bilgi birikimiyle üretim sahası arasında güçlü bir köprü kurulduğunu dile getirdi.
Sadece SSB'nin 2024'te 10 teknoloji alanına hizmet edecek şekilde 23 yeni AR-GE projesi başlattığını vurgulayan Görgün, şöyle devam etti:
"Bu projelerin toplam bedeli 16,5 milyar lirayı aşmaktadır ancak bu yatırımların değeri sadece mali büyüklükleriyle ölçülemez. Zira her bir proje, dışa bağımlılığı azaltan, çığır açıcı kabiliyetler inşa eden, yeniliği kurumsallaştıran bir yapıya sahiptir. Savunma sanayisinde verimlilik, yalnızca ekonomik değil, stratejik, teknolojik ve beşeri sermaye boyutlarıyla ele alınmaktadır. Bugün platformların dayanıklılığı, tedarik zincirinin güvenliği, üretim sürelerinin kısaltılması, dijitalleşmenin yaygınlaştırılması ve modüler mimarilerle esneklik kazanılması doğrudan verimlilik politikalarıyla ilişkilidir. Dolayısıyla bizim verimlilik anlayışımız, yalnızca 'daha azla daha çok üretmek' değil, aynı zamanda 'daha akıllıca, bağımsız ve stratejik üretmek' anlayışına dayanmaktadır."
Dost ve müttefik ülkelerle işbirlikleri geliştirilecek
Görgün, SSB olarak "Türkiye Yüzyılı" ve "Savunma Yüzyılı"nda odaklarının AR-GE ve teknoloji olduğunu belirterek, 2024-2028 Stratejik Planı kapsamında amaçlarının geleceğe yön verecek teknoloji ve yetenekleri milli imkanlarla geliştirmek olduğunu anlattı.
Hedeflerinin bugünün ve geleceğin teknolojilerine yönelik kapsayıcı ve istikrarlı gelişimin sürdürülmesi, yükselen ve çığır açan teknoloji alanlarında yetenek kazanımının sağlanması olduğunu söyleyen Görgün, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu amaç ve hedefleri gerçekleştirmek, güçlü savunma sanayisi ekosistemini oluşturmak üzere geliştirdiğimiz sistematik yöntemlerimizle çalışmalarımızı yürütmekteyiz. AR-GE ve teknoloji yönetimi kapsamında 30'a yakın farklı teknoloji alanında çalışmalar yapıyoruz. AR-GE faaliyetlerimizin planlama aşamasında, günümüzün ve geleceğin harp ortamında stratejik avantaj sağlayacak kritik teknoloji alanlarını tespit etmeyi çok önemsiyoruz. Yürüttüğümüz AR-GE faaliyetlerimizle günümüzün ve geleceğin harp ortamına yönelik milli çözümler geliştirmeyi, savunma sanayisi AR-GE'sinde elde ettiğimiz kazanımları sivil alanlarda ülkemizin hizmetine sunmayı, dost ve müttefik ülkelerle AR-GE alanında işbirliklerini geliştirmeyi amaçlıyoruz."
"Çığır açıcı teknolojiler üzerine çalışıyoruz"
Görgün, SSB'nin çığır açıcı teknolojiler üzerinde çalıştığına dikkati çekerek, bunlar arasında karar destek ve istihbarat, siber güvenlik, modelleme, simülasyon ve eğitim teknolojileri için yapay zeka ve kuantum teknolojileri olduğunu bildirdi.
Kuantum teknolojileri alanında Türkiye'nin kabiliyetini artırmaya yönelik projeler başlattıkları bilgisini veren Görgün, "Ayrıca soğuk atom teknolojisini çalışmaya başladık. Bu teknolojiyle bugüne kadar olabilecek en hassas ivmeölçer ve saatleri yapabileceğimize inanıyoruz." dedi.
Görgün, eklemeli imalat, piroteknik ve patlayıcı teknolojilerini etkin kullanmak için de çalıştıklarını belirterek, kızılötesi dedektörlerin çalıştıkları önemli alanlardan olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin bu projelerden çok daha fazlasını derinlemesine mühendislik yetkinliği, detay ve hassas üretim yeteneği, uluslararası kalite standartlarına entegre süreç ve proje yönetim yeterliliği ilkeleriyle yönettiğini vurgulayan Görgün, şöyle konuştu:
"Başardıklarımızın ötesine geçebilmek, daha derinlere inmek ve yarını bugünden düşünmek için bilimsel ve teknolojik AR-GE faaliyetlerimizde odaklı ve kapsayıcı bir yaklaşımı benimsiyoruz. Bu yaklaşımın bizi ulaştıracağı yerde daha verimli ve teknoloji yoğun bir savunma sanayisini ülkemizin hizmetine sunmayı hedefliyoruz. Platformlarımızın harekat kabiliyetlerinin ve kullanım ömürlerinin artırılması, mühimmatlarımızın operasyonlardaki etki alanının genişletilmesi gibi çalışmaların tamamı ürünlerimizden maksimum fayda sağlamak amacıyla yapılıyor."
"Milli Yetkinlik Hamlesi zihniyet dönüşümünü temsil ediyor"
Görgün, insan unsurunun da teknoloji ve üretim kadar önemli olduğunu dile getirerek, bu kapsamda "Milli Yetkinlik Hamlesi" başlattıklarını ifade etti.
Bu projenin sadece eğitim veya kariyer çalışması olmadığını vurgulayan Görgün, şunları kaydetti:
"Bu hamle, farkındalık kazanımı, yetkinlik gelişimi ve liderlik kapasitesinin artırılması gibi bileşenleriyle bir zihniyet dönüşümünü temsil ediyor. Hedefimiz, savunma sanayimizin ihtiyaç duyduğu teknik, fonksiyonel ve davranışsal yetkinlikleri geliştirmek, sektöre kazandırmak ve bu dönüşümü kalıcı hale getirmektir."