TRT World Forum 2024 İstanbul'da başladı
TRT'nin bu yıl 8'sini düzenlediği "TRT World Forum 2024", "Kırılma Noktasında Bir Dünya: Krizleri ve Dönüşümleri Yönetmek" temasıyla İstanbul'da başladı.
İstanbul
İstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen forumun açılış konuşmasını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı da forumun açılışında konuşma yaptı.
Dünyada medya sektöründe yapılan en büyük forumlardan olan ve 2 gün boyunca devam edecek TRT World Forum'da 30'dan fazla ülkeden 150'ye yakın yerli ve yabancı konuşmacı yer alıyor.
Açılış törenin ardından katılımcıların açık oturumlar ve yuvarlak masa toplantıları yaptığı forumda, küresel gündemin öncelikli meseleleri masaya yatırılarak çözüm odaklı öneriler geliştirilmesi hedefleniyor.
Yerli ve yabancı siyasetçiler, iş insanları, akademisyenler, gazeteciler gibi pek çok fikir önderini bir araya getiren TRT World Forum 2024'te Orta Doğu ve Gazze, Türkiye, Afrika, Rusya-Ukrayna, politika ve diplomasi, jeopolitik, savaş ve güvenlik, iklim ve enerji, teknoloji, medya ve yayıncılık, uluslararası hukuk, ekonomi konuları ele alınıyor.
İlk kez 2017'de düzenlenen ve medya sektöründe dünyanın en büyük forumlarından biri olarak kabul edilen TRT World Forum, bugüne kadar 61 açık oturum ve 67 yuvarlak masa toplantısına ev sahipliği yaptı. Forumda bugüne dek 767 konuşmacı ve binlerce katılımcı ağırlandı.
TRT World Forum'da küresel demokrasinin geleceği konuşuldu
TRT'nin "Kırılma Noktasında Bir Dünya: Krizleri ve Dönüşümü Yönetmek" temasıyla İstanbul'da düzenlediği "TRT World Forum" etkinliğinde "ABD ve AB Üyelerinde 2024 Seçimleri: Küresel Demokrasiyi Neler Bekliyor?" başlıklı panel düzenlendi.
Andrea Sanke moderatörlüğündeki panelde, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, eski Hırvatistan Cumhurbaşkanı Ivo Josipovic, eski AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi Direktörü Matteo Mecacci ve CeSPI Türkiye Gözlem Merkezi Bilimsel Direktörü Dr. Valeria Giannotta, konuşmacı olarak yer aldı.
Kılıç buradaki konuşmasında, politikada her şeye hazırlıklı olunduğunu kaydetti.
Global dünyada insanların bir araya geldiğini aktaran Kılıç, aynı zamanda problemlerin de ortaklaştığına işaret etti.
Kılıç, ideolojilerin her ülkede farklı seviyelerde yorumlanabileceğine dikkati çekerek, "Bazı yerlerde aşırı sağ olarak görülebilecek bir şey, başka yerlerde merkez sağ olarak görülebilir." dedi.
Aynı durumun sol görüşte de olabileceği tespitini yapan Kılıç, sadece sosyal medya bilgilendirmelerinin gerçekliği anlama konusundaki eksikliğine dikkati çekti.
Kılıç, Norveç’te 2011'de çoğu çocuk 77 kişiyi öldürdüğü için 21 yıl hapis cezasına çarptırılan seri katil Anders Behring Breivik olayını örnek vererek, insanların Breivik'in, Müslüman çıkmasını beklediğini ancak bunun olmadığını ve konunun başka alanlara kaydığını aktardı.
Sorunların önemli bir kısmının bilgi eksikliği veya yanıltıcı bilgilerden kaynaklandığının altını çizen Kılıç, gençlerin bundan daha fazla etkilendiğini belirtti.
Kılıç, ABD'de Donald Trump'un başkan seçilmesini hatırlatarak, yeni gelecek yönetimin Joe Biden yönetimine kıyasla Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden daha fazla "yük paylaşımı" yapmasını isteyeceğini ifade etti.
Bunun da neredeyse tüm AB ülkelerinin NATO için daha fazla ödeme yapmak zorunda kalacağı bir durum olacağına değinen Kılıç, Türkiye'nin bu konularda hali hazırda sorumluluk aldığını dile getirdi.
Kılıç ayrıca, Türkiye'nin dış politikadaki anlayışına değinerek, Rusya-Ukrayna Savaşı'nda 2 tarafı bir araya getirdiğini hatırlattı.
Gazze'deki duruma ilişkin de konuşan Kılıç, İsrail'in insan hayatını hiçe saydığını ve Türkiye'nin bu meselede her zaman tepkisini gösterdiğini vurguladı.
Josipovic de bazı ülkelerde "sol ve sağ politikaların" değiştiğini, 2 grubun da hükümete geldikleri zamanların olduğunu anlattı.
Aşırı sol ve aşırı sağ politikaların aynı sonuçlara neden olduğuna değinen Josipovic, problemin bazı ülkelerde görünen aşırılıkçı yönetimlerin, insan hakları konusundaki yarattığı sorunlar olduğunu söyledi.
Josipovic, Balkanlar'daki en büyük problemin "popülizm ve milliyetçilik" olduğunu, bunların birlikte büyüdüğünü belirtti.
Eski AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi Direktörü Mecacci, yeni yönetimlerin hukuk kuralları, basın özgürlüğü, yargı gibi alanlarda nasıl bir tutum göstereceklerinin önemli olduğunu aktararak, bu yönetimlerin söz konusu konulardaki düzeni değiştirmeye çalışıp çalışmayacaklarının kritik olacağına işaret etti.
Mecacci, AB iktidar partilerinin genel olarak desteği kaybettiği tespitini yaparak, bunun da hükümetlerin halkın ihtiyaçları konusunda başarılı olma konusunda soru işaretlerine yol açtığını kaydetti.
"Siyasi liderler, eğer insanlar kendilerini desteklemiyorsa ve değişim talep ediyorlarsa, bu talepleri dikkate almak zorunda oldukları fikriyle başa çıkmak zorundadır." diyen Mecacci, bu sürecin olası sonuçlarını değerlendirdi.
CeSPI Türkiye Gözlem Merkezi Bilimsel Direktörü Giannotta, ABD başkanlık seçimleri ve AB'deki parlamento seçimleri arasındaki ortak noktalara dikkati çekerek, milliyetçilik, merkez sağ ve aşırı sağ gibi görüşlere eğilim olduğunu vurguladı.
Uluslararası sistemin sürdürülebilir çözümler konusunda yetersiz kaldığını kaydeden Giannotta, ABD ve AB'nin ortak temel sorunları arasında göç, sınır kontrolleri, sınır güvenliği gibi meselelerin olduğuna değindi.
Giannotta, AB'nin hangi yöne gideceği konusunda kritik bir karar vermesi gerektiğini belirterek, Türkiye ile AB arasındaki sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.