Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Amreyev: Türk Yatırım Fonu'nun kurulmasını önemli bir karar olarak görüyorum
Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Baghdad Amreyev, "Türk dünyasının ilk finans kuruluşu olan Türk Yatırım Fonu'nun kurulmasını da önemli bir karar olarak görüyorum. Bu Fon, önümüzdeki aylarda faaliyete geçecek." dedi.
Ankara
Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Baghdad Amreyev, Türk dünyasının ilk finans kuruluşu olan "Türk Yatırım Fonu"nun kurulmasını önemli bir karar olarak gördüklerini belirterek Fon'un gelecek aylarda faaliyete geçeceğini ve iş birliğini güçlendirmede, karşılıklı yatırımı artırmada ve küçük ve orta ölçekli işletmeleri desteklemede önemli bir rol oynayacağına emin olduklarını bildirdi.
Amreyev, Türk Devletleri Teşkilatının İstanbul'da yapılan tarihi 8. zirvesinin ardından Anadolu Ajansı (AA) muhabirinin sorularını cevapladı.
Türk Devletleri Teşkilatı 8. Liderler Zirvesi'nin sadece Türk ülkelerinin değil, Türk dünyası ile şu veya bu şekilde etkileşimde bulunan tüm ülkelerin dikkatini çeken tarihi bir olay olarak adlandırılabileceğini kaydeden Amreyev, bölgedeki devletlerin yanı sıra ABD, Çin, Hindistan ve Arap ülkeleri gibi ülkelerden de zirvenin uluslararası önemini gösteren geri bildirimler aldıklarını ifade etti.
Amreyev, zirvenin tarihi niteliğinin alınan kararların önemiyle de ortaya çıktığını belirterek en önemli belgenin "Türk Dünyası Vizyonu-2040" olduğunu vurguladı. Amreyev, 2040 Vizyon Belgesinin "mevcut Türk liderleri neslinin gelecek nesillere bir mesajı" olarak görülebileceğine dikkati çekti.
Teşkilat'ın adının değiştirilmesinin de önemli olduğunu belirten Amreyev, Teşkilat'ın yeniden adlandırılmasının bu örgüte yeni, özel bir statü kazandırdığını, uluslararası arenadaki yetki ve rolünü artırdığını dile getirdi.
Amreyev, Türkmenistan'ın, Teşkilat'a katılmasının bir diğer önemli olay olduğunu belirterek böylece dünyadaki bütün egemen ve bağımsız Türk devletlerinin ve Macaristan'ın Türk Devletleri Teşkilatının ortak bayrağı altında birleştiklerini kaydetti.
Zirvede Gözlemci ve Ortaklar için hükümlerin kabul edilmesinin de önemine işaret eden Amreyev, bugün birçok ülkenin Teşkilat'ta bu tür statüleri elde etmek istediklerini ifade ettiğini belirtti.
Amreyev, zirve sonunda kabul edilen İstanbul Deklarasyonu'nun önemini de vurgulayarak deklarasyonun Türk dünyasının daha birlik ve bütünlük içinde olduğu anlamına geldiğini söyledi.
Öte yandan Baghdad Amreyev, "Türk dünyasının ilk finans kuruluşu olan Türk Yatırım Fonunun kurulmasını da önemli bir karar olarak görüyorum. Bu fon, önümüzdeki aylarda faaliyete geçecek ve iş birliğimizi güçlendirmede, ticaret cirosunu ve karşılıklı yatırımı artırmada ve en önemlisi küçük ve orta ölçekli işletmeleri desteklemede önemli bir rol oynayacağına eminim." değerlendirmesinde bulundu.
Zirvede Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'e Türk dünyasının güçlenmesine ve işgal altındaki Karabağ'ın kurtuluşundaki rolüne yaptığı üstün katkılardan dolayı "Türk Dünyası Ali Nişanı" verildiğini hatırlatan Amreyev, bu ödülün 6 devlet başkanının kararı ve imzası ile verildiğine ve dünyada tek olduğuna dikkati çekti.
"Türk Devletleri Teşkilatına" uluslararası toplumun tepkisi
Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Amreyev, uluslararası toplumun da forumu yakından takip ettiğini ve hiç düşmanca tepkiler almadıklarını belirterek "Birçok siyasi analist, Türk Devletleri Teşkilatının yeniden adlandırılmasını Avrasya alanında 'yeni bir jeopolitik gerçeklik' olarak gördü." dedi.
Üye devletlerin kardeş milletler olduğunu ve ortak etnik kimlik, dil, kültür, manevi değerler ve geleneklerin yanı sıra tarih, coğrafya, ekonomi, bilgi alanıyla da birleştiklerini kaydeden Amreyev, bu nedenle Türk devletlerinin ortak çıkarlarını ifade eden evrensel bir platformun oluşturulmasının çok mantıklı olduğunu vurguladı.
Baghdad Amreyev, küresel iklim değişikliği, salgın, terörizm ve aşırıcılık gibi modern zorluklar karşısında barış ve istikrarın korunması olarak Türk ülkelerini birleştirmenin bugünün eğilimi olduğunu belirterek şunları kaydetti:
"Teşkilat'ımız 12 yıl önce kuruldu. Bu süre zarfında dış dünya ile herhangi bir sorun yaşanmadı ve faaliyetlerimiz ile ilgili herhangi bir şikayet olmadı. Aksine Teşkilat'ımıza büyük bir ilgi var. 15 devlet gözlemci olma niyetlerini dile getirdi. Bütün bunlar doğru yolda olduğumuzu, iyi bir uluslararası itibar kazandığımızı ve dış dünya ile yapıcı ilişkiler kurabildiğimizi gösteriyor. Kimse kötü bir şirkete katılmak istemez. Herkesi kabul edemesek de bundan çok memnunuz. Türk Devletleri Teşkilatı çok olumlu bir hükümetler arası dernektir."
Türk Devletleri Teşkilatına katılma koşulları
Türk Devletleri Teşkilatına kimlerin, hangi koşullarda katılabileceği sorusuna yanıt veren Amreyev, Nahçıvan Anlaşması'nın 22. maddesine göre, Teşkilat'a sadece Türk devletlerinin katılabileceğini, kural olarak bunların nüfusunun çoğunluğunun Türk halklarına ait ve Türk dillerinden birinin devlet dili olduğu devletler olduğunu ifade etti.
Amreyev "Bu temelde, Türk devletleri olan Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkiye ve Özbekistan Teşkilat'a üye ülkelerdir. Türkmenistan da 12 Kasım 2021 tarihinden itibaren ittifakımıza katılmıştır. Aynı kural Macaristan için de geçerlidir. Bu bakımdan, dünyada başka Türk devleti olmadığı için Türk Devletleri Teşkilatının nihayet oluşumunu tamamlamış olduğu düşünülebilir." ifadesini kullandı.
Öte yandan Avrupa'dan Asya'ya ve Latin Amerika'ya kadar pek çok ülkenin Teşkilat'ta gözlemci statüsü almak istediğini kaydeden Baghdad Amreyev, bunu yapmaktan mutluluk duyacaklarını ancak üye devletlerden daha fazla gözlemci olmaması gerektiğini ve hepsini kabul edemeyeceklerini kaydetti.
Amreyev, anayasal ve ulusal olarak Türk dillerinden birine devlet dili veya resmi dil olarak sahip olan ülkelere gözlemci statüsü verilebileceğine işaret ederek bazı Türk dillerine bu statüyü vermeye hazır olan veya ona yakın olan ülkeler olduğunu belirtti.
Teşkilat'ın daha esnek kabul koşullarının olduğu "Ortak Statüsü"nün de bulunduğunu kaydeden Amreyev, "Ekonomi, ulaşım, kültür vb. dahil olmak üzere çeşitli alanlarda ortak çıkarlar ve iş birliği projeleri varsa herhangi bir ülke veya kuruluş ortak olabilir. Ortakları özel bir anlaşma imzalayarak resmileştireceğiz. Türk Devletleri Teşkilatı, ortak çıkarların mevcudiyetinde tüm dünya ülkeleriyle ortaklık ilişkileri kurmaya hazır ve bizimle iş birliği yapmaya hazır olan herkesle yapıcı diyaloğa ve karşılıklı yarar sağlayan ilişkilere açıktır." değerlendirmesini yaptı.
Birçok Türk halkının yaşadığı Rusya'nın, Teşkilat'a katılıp katılamayacağına ilişkin bir soruya, dünyada Türk halklarının yaşadığı birçok devlet olduğu yanıtını veren Amreyev, hükümetler arası bir kuruluş olarak, sadece devletler ve merkezi hükümetlerle anlaşabileceklerini ve "iç işlerine müdahale suçlamalarından kaçınmak için" doğrudan Türkçe konuşan topluluklarla çalışamayacaklarını kaydetti.
Baghdad Amreyev, Türk azınlıklarıyla temas ve ilişkiler için çeşitli faaliyetler yürüten TÜRKSOY ve Türk Akademisi gibi alt kuruluşların bulunduğunu hatırlattı.
Türk Devletleri Teşkilatı üyelerinin Rusya ile yakın olduklarını kaydeden Amreyev, "Dünyadaki başka hiçbir ülke Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Özbekistan ve hatta Türkiye kadar Rusya'ya yakın ve dost değildir. Dahası, Rusya ile ilişkilerimizin tüm ihtiyaçları halihazırda yürürlükte olan çok sayıda ikili anlaşma ile örtüşüyor." ifadelerini kullandı.
Ortak bir Türk bilgi alanının oluşturulması planları
Amreyev, ortak bir Türk bilgi alanının oluşturulması yönünde somut bir plan olup olmadığına ilişkin, Türk dünyasındaki olaylar da dahil olmak üzere her türlü bilginin anında internette yer aldığını belirterek "Bununla birlikte Türk dünyasının bilgi alanının oluşturulması, Teşkilat'ımızın önemli görevlerinden biridir." değerlendirmesini yaptı.
Türk Konseyi Medya ve Enformasyondan Sorumlu Bakanlar ve Üst Düzey Yetkililer 3. Toplantısı'nın bu yıl Bakü'de yapıldığını ve 2021-2022 Eylem Planı'nın onaylanarak bir Medya Koordinasyon Komitesi kurulması konusunda anlaşıldığını hatırlatan Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Amreyev, şöyle devam etti:
"Tek bir 'Uluslararası Türk Haber Kanalı'nın kurulması ve haber ajansları ile ulusal TV kanalları arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi de aktif olarak değerlendirilmektedir. Belki de sadece bir ülkeden medya temsilcilerine sahip olmayacak, aynı zamanda Teşkilat'ın diğer üye ülkelerinden "karma" olacak. Tüm dünyayı kardeş ülkelerimizin önemli siyasi, ekonomik ve sosyal süreçleri hakkında 24 saat bilgilendirecek tek bir haber kanalının oluşturulmasını hızlandıracağız."
Türk Devletleri arasındaki askeri-politik iş birliği beklentileri
Türk Devletleri arasındaki askeri-politik iş birliği beklentilerini de değerlendiren Amreyev, Teşkilat'ın faaliyetlerinin iş birliğinin askeri boyutunu içermediğini belirterek "Üye devletlerimizin Türk Devletleri Teşkilatını askeri bir yapıya dönüştürmek gibi bir niyetleri yoktur ve buna nesnel bir ihtiyaç da görmemektedir." ifadelerini kullandı.
Öte yandan Amreyev, bunun ikili formatta askeri iş birliğinin reddedildiği anlamına da gelmeyeceğine işaret ederek ikili düzeyde halihazırda askeri personelin tatbikatları ve eğitimi, yeniden eğitim ve en son teknoloji konularında deneyim alışverişi gerçekleştirildiğini kaydetti.
Türk faktörü
Türk entegrasyonu kavramı ve Türk faktörünü değerlendiren Baghdad Amreyev, Türk faktörünün toplumun iç-politik konsolidasyonu üzerindeki etkisine ilişkin, "Toplumun diğer kesimlerinin çıkarlarının da ihlal edilmemesi şartıyla Türk faktörünün toplumu gerçekten birleştirip devletleri güçlendirebileceğinden eminim." değerlendirmesinde bulundu.
Amreyev, şunları kaydetti:
"Önce Kazak, Özbek, Kırgız, sonra Türk'üz. Asırlık kimliğimizi değiştirmemiz pek olası değil. Nüfusumuzun çoğunluğu için Türk kimliği, ulusal kimliğimizin ana unsurlarından biri olarak kabul edilmektedir. Bu açıdan Türk kimliğinin toplumun ve devletin sağlamlaşmasındaki rolü ve etkisi gerçekten önemlidir. Bu bizi birleştirir, güçlendirir."
Türk dünyası veya ortak Türk derneklerinin Türk dünyasındaki iç siyasi süreçlere etkisine ilişkin soruya yanıt veren Amreyev, Türk faktörünün iç siyasi süreçler ile kamuoyu üzerinde önemli bir etkisi olmadığını belirtti.
Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Amreyev, bunun nedeninin ise ülkelerin bir diğer kardeş ülkenin iç siyasi süreçlerini etkilemeye çalışmaması olduğuna dikkati çekerek "Özbeklerin, Kazakların veya Türklerin diğer Türk devletlerinin iç işlerine karıştığını hiç duymadım. Herhangi bir bahaneyle nüfuzlarını yayma, değerlerini dayatma, çıkarlarını gözetme girişimleri yoktur." ifadelerini kullandı.
"Türk Devletleri Teşkilatında kesinlikle hiçbir ülkenin hegemonyası, birbirlerine karşı iddiaları ve birbirlerinin içişlerine karışma niyeti yoktur." ifadesini kullanan Amreyev,
Türk Devletleri Teşkilatının bencil olmayan, dostane ve kardeş ülkeler birliği olduğunu ve bunu Türk toplumunun en önemli avantajlarından biri olduğuna inandığını belirtti.