Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Türkiye, Su Alanında ODK'nin ilk toplantısına Kasım 2023'te Ankara ev sahipliği yaparken, ODK'nin İkinci Toplantısı 1 Temmuz'da Irak'ın ev sahipliğinde Bağdat'ta her iki ülkenin ilgili bakanlıklarının temsilcilerinin katılımıyla yapıldı.

Toplantıya Türkiye'nin su alanında faaliyet gösteren icracı kurumlarının tümünden üst düzey yetkililerden oluşan bir heyetle katılım sağlanırken, katılımcılarda sürekliliğe önem veriliyor.

Oldukça olumlu bir havada yapılan son toplantıda, suyun verimli kullanılması için iklim değişikliği ve nüfus artışı gibi sınamalar dikkate alınarak, ortak bir vizyon ve yol haritası belirlenmesi konusunda ilave adımlar atıldı.

Toplantıda, iklim değişikliğinin olumsuz etkileri karşısında suyun sürdürülebilir kullanımı için atık suların yeniden kullanılması, barajlardaki buharlaşmanın azaltılması, tarımda su verimliliğinin artırılması gibi konularda ortak projeler geliştirilmesi, Habur Nehri'nde ortak akım gözlem istasyonunun işlevsel hale getirilmesi başta olmak üzere, pek çok konu ele alındı.

Ağustos 2023'te Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Irak'ı ziyaretinde su alanında Türkiye-Irak işbirliğinin kurumsallaşmış, sürdürülebilir ve bilimsel temele dayalı olarak daha da geliştirilmesini teminen ODK'nin kurulması hususunda mutabık kalınmıştı.

Türkiye, su konusunda iki ülke arasında son dönemde yapılan toplantılarla sürdürülen işbirliğinin devamına önem veriyor.

Bilimsel ve akılcı bir perspektifte ilerleyerek verimli sonuçlar elde etmek için kararlılık ve tam iradeye sahip olan Türkiye, bu konuda kazanılan olumlu ivmenin somut projelerle taçlandırılması gerektiğini düşünüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyareti Türkiye'nin iradesini ortaya koydu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 22 Nisan'da Irak'ı ziyareti bir dönüm noktasını teşkil ederken, bu ziyaret, iki ülke arasındaki ilişkilerin daha ileriye götürülmesi yolundaki Türkiye'nin iradesinin en üst seviyede ortaya koyulmasını sağladı.

İklim değişikliğinden en fazla etkilenen bölgelerden birinde bulunan Türkiye, su zengini bir ülke olmadığı gibi, gelecek dönemde su stresi çeken ülkeler arasında yer alması öngörülüyor.

Türkiye, bu nedenle ulusal su verimliliği seferberliği başlatırken, kuraklık dönemlerinde dahi barajlardaki suyu düzenlemesiyle mansaba doğal akışın üzerinde su bıraktı.

Bu, Türkiye'nin su konusuna insani perspektiften yaklaştığının ve komşularını mağdur etmeme anlayışının bir tezahürü olurken, Türkiye iklim değişikliğinin su kaynaklarına ciddi olumsuz etkileri bulunduğunun farkında olarak su konusunda işbirliğine büyük önem veriyor.

- Su, kıyıdaş ülkeler arasındaki ilişkileri güçlendirici bir köprü

Su konusunu komşularıyla bir "işbirliği aracı" olarak değerlendiren Türkiye, suyun kıyıdaş ülkeler arasındaki ilişkileri güçlendirici bir "köprü" olarak kullanılması gerektiğini düşünüyor.

Su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir kullanımı için uygun ulusal entegre havza yönetimi stratejilerinin hayata geçirilmesi gerekiyor.

Söz konusu stratejilerin uygulanması ise kıyıdaş ülkelerin ilgili kurumları arasında verimli koordinasyonun sağlanmasını gerektirirken, Türkiye, akılcı ve bilimsel temelde, ortak çıkarları göz önüne alarak su alanında işbirliğinin geliştirilmesini teminen kurulan Ortak Daimi Komitenin çalışmalarına önem veriyor.

Öte yandan, Türkiye kıyıdaş ülkeler olarak sınır aşan sularla ilgili meselelerin üstesinden ancak birlikte, akılcı ve bilimsel temelde işbirliğiyle gelinebileceğine inanıyor.