Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince adliyenin konferans salonunda yapılan duruşmada, bazı tanıkların beyanı alındı.

Tanık Seçkin Demirci, Reyap Hastanesi'nde acilde pratisyen hekim olarak çalıştığını, hastanede çocuk yoğun bakım olmadığı halde hasta geldiği için Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne (CİMER) başvuru yaptığını söyledi.

Hastaneye sürekli olarak 28 günü aşmış bebeklerin 112 tarafından getirildiğini ifade eden Demirci, "Bizde yer olmadığı halde getiriyorlardı. Ben de 'Niye getiriyorsunuz?' deyince beni terslediler. Ben de CİMER'e başvuru yaptım. Bir şey olursa çocuklardan sorumlu olmamak için bunu yaptım. Bu yüzden gördüğüm yanlışı hemen bildirdim. Dosyaların hastaneden dışarı çıkarıldığıyla ilgili sağlık müdürlüğünden gelen yazıyla bilgim oldu. Ama bir şey görmedim. Bir hemşirenin bilgisi olsun ya da olmasın epikriz yazamaz. Epikrizi doktor yazar." ifadelerini kullandı.

"Bir saat kadar canlandırma işlemi yapıldı"

Kadın doğum doktoru olan tanık Ali Gedikbaşı, sanıklardan bazılarını tanıdığını belirterek, Tokluoğlu bebeklerin takibini özel kliniğinde yaptığını, muayene yaptığında her iki bebeğin de sıkıntılı olduğunu gördüğünü, anne babayı Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'ne yönlendirdiğini, oranın da anne babaya aynı sonucu verdiğini ifade etti.

Bebeklerden birinin durumunun daha riskli olduğunu beyan eden Gedikbaşı, şunları kaydetti:

"Bebeklerden birinin bacakları birbirine bakıyordu. Bu ameliyatla düzeltilebilirdi. Ancak diğerinin durumu ciddiydi. İdrar yolları tıkanıktı. Doğum için nerede yapalım diye sordular. Ben de daha önce doğum yaptırdığım hastane olan Avcılar Hospital'i söyledim. Ben doğumu yaptırdım. Durumu ciddi olan bebeği yenidoğan yoğun bakıma aldılar. 45 dakika sonra yoğun bakıma ben de indim. Bebek entübeydi. İlker Gönen, 'Nefes almadı. Cevap vermiyor.' dedi. Bir saat kadar canlandırma işlemi yapıldı."

"Hastaneye ilk kez 6 aylık bebek yatıyordu"

Olay tarihinde Birinci Hastanesi'nde paramedik olarak çalışan tanık Yaren Sena Kayır da Opera bebeğin hastaneye yatırıldığını, sanık Şeyhmus Çelik'in de doktor olduğunu ancak o gün bebeği gelip görmediğini anlattı.

Sabah bebeğin başına gittiğini anlatan Kayır, şunları söyledi:

"Durumu gayet normaldi. Teslime yakın kötüleşti. Monitör uyarı verdi. Hemen başına gittik. Kalbini alamıyoruz diye Doğukan'ı aradılar. Hastanede sağlıklı şekilde bebeği bağlayıp bakabileceğimiz prop yoktu. Elimizdeki imkanlarla baktık. Tuğçe kalp masajı yaptı. Biz uğraşırken bebeğin teslim vakti geldi. Bebek teslim alınmadan önce yaşıyordu. Bir süre sonra Doğukan geldi. Sonra Şeyhmus hoca geldi. Bebek eks oldu dediler. Biz o ana kadar müdahale ettik. Bebeğin yattığı gün hepimiz şaşırdık. Hastaneye ilk kez 6 aylık bebek yatıyordu. Bunun nedenini sorduk. Doğukan 'Gününe 20 bin lira alınıyor' dedi. Sonra Şeyhmus hocanın parayı geri verin dediğini öğrendik."

Mahkeme heyeti, duruşmayı yarın saat 10.00'a erteledi.

13 sanıklı iddianame ana dosyayla birleştirildi

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca "yenidoğan çetesi"ne yönelik Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının fezlekesi doğrultusunda hazırlanan 57 sayfalık iddianamede ise 13 kişi "şüpheli", Sosyal Güvenlik Kurumu "suçtan zarar gören" olarak yer alıyor.

Firari hemşire Serenay Şenkalaycı'nın iki dosyada da şüpheli olarak yer aldığı belirtilen iddianame, "yenidoğan çetesi"ne ilişkin Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılaması devam eden ana dosyayla birleştirilmişti.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.