Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Kıbrıs'ta sondajlarımızı sürdüreceğiz
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Kıbrıs adasının etrafında sondajları sürdüreceklerini belirterek, "Derdimiz kimseyle kavga etmek değil, zenginliklerin hakça paylaşılmasıdır." dedi.
ANKARA
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinde düzenlenen "Doğu Akdeniz'de Hukuk ve Siyaset" konulu sempozyumda konuştu.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin, Kıbrıs sorununun çözümü için uzun yıllar çaba sarfettiğini ancak en son geçen sene, önce Cenevre'de daha sonra temmuz ayında Grand Montana'da tüm çabalara rağmen kalıcı bir çözüme ulaşılamadığını söyledi. Bunun sorumlusunun Rum tarafı olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Gördük ki Rum tarafı Kıbrıslı Türklerle yaşamaya hazır değil ve Ada'daki ekonomi ve siyasi gücü eşit bir şekilde paylaşmaya hazır değil. Şimdi ise yeniden ne yapabiliriz arayışı içindeyiz.
Daha önce iki kesimliliğe ve siyasi eşitliğe dayanan, federal bir çözümle ilgili müzakereler Annan Planı'yla da daha önceki denemelerde de olmadı. Artık yeni bir müzakereye nasıl başlayabiliriz. Sırf müzakereye başlamak için tekrar masaya oturmak bizim için anlamlı değil. Sonuç alıcı olması lazım. Neyi müzakere edeceğimizi önceden çok iyi bir şekilde tüm taraflarla belirlememiz lazım."
Kıbrıs konusunda tek taraflı çalışmalara müsaade etmeyeceklerini söyleyen Bakan Çavuşoğlu, artık fiili adımlarla Kıbrıs Türk halkının haklarını korumak durumunda olduklarını vurguladı.
Çavuşoğlu, "Bir taraftan Türkiye'nin münhasır ekonomik bölgesinde sondajlarımızı yapacağız. Diğer taraftan da KKTC'nin daveti üzerine KKTC'nin deniz yetki alanları ve münhasır ekonomik bölgesinde yani Ada etrafında da bu sondajlarımızı sürdüreceğiz. Derdimiz kimseyle kavga etmek değil, zenginliklerin hakça paylaşılmasıdır." diye konuştu.
Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz'de gerek Türkiye'nin gerekse KKTC'nin ve Kıbrıs Türk halkının hakkını kimseye yedirmeyeceklerinin altını çizdi.
"Dünyada bazı sorunlar dondurulmuş ihtilaf haline döndü"
Bölgede ve dünyada bazı sorunların dondurulmuş ihtilaf ya da çözümü dondurulmuş ihtilaf haline döndüğünü kaydeden Çavuşoğlu, bu sorunlardan bir tanesinin Kıbrıs sorunu olduğunu belirtti. Uzun zamandır tüm çabalara rağmen Kıbrıs sorununa çözüm bulunamadığını ifade eden Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz'de sorunun sadece Kıbrıs olmadığının altını çizdi.
Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Daha detaylı baktığımızda Suriye'de 8 yıldır devam eden savaş ve bu sivil savaşın cezbettiği, burada var olmak isteyen ülkelerin Doğu Akdeniz'de savaş gemileriyle, denizaltıyla ve diğer mevcudiyetleriyle daha fazla yer aldıklarını görüyoruz. Bunlar fırsat mı getirecek yoksa bu bölgenin var olan sorunlarını mı tetikleyecek?"
Doğu Akdeniz'de göç sorunlarının da ciddi olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, bu konuya sadece güvenlik açısından değil, insani açıdan da bakılması gerektiğini vurguladı.
Kıbrıs konusunda müzakereler kapsamında neyin müzakere edileceğinin net bir şekilde belirlenmesi gerektiğine işaret eden Çavuşoğlu, "Federal bir çözüm için, iki kesimli veya başka bir çözüm olabilir. Biz her türlü fikre açığız. Sonuçta diplomasiyle ve barışçıl müzakerelerle bir siyasi çözüme ulaşmamız lazım." dedi.
Çavuşoğlu, bu konularda KKTC ve Türkiye olarak uyum içinde çalıştıklarını belirterek garantör ülkeler olarak üçlü formatta da görüşmeleri sürdürdüklerini kaydetti. Çavuşoğlu, en son New York'ta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kapsamında Türkiye, Yunanistan ve İngiltere dışişleri bakanları olarak bir araya geldiklerini söyledi.
Gayriresmi temasların da sürdüğünü ifade eden Çavuşoğlu, "Bir başarısızlığı daha bizim kabul etmemiz, hazmetmemiz mümkün değil. Bundan sonra sonuç odaklı bir müzakerenin olması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, bu süreçte Rum tarafının çözüm olmadan Avrupa Birliği'ne (AB) üye olarak kabul edilmesini eleştirerek "(Böylece) Sorunlar daha da karmaşık hale geldi ve çözümü de zorlaştı." dedi.
AB'nin de müzakerelerde gözlemci olarak bulunduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, "AB'nin olması önemli ama tabii Rum kesimi (AB'ye) üye olduğu için AB, masada bir taraf olmaz ve olmayacak. Bunu da kendileri çok iyi biliyorlar." şeklinde konuştu.
Rum kesiminin tek taraflı olarak Kıbrıs adasının etrafında hidrokarbon arayışını sürdürdüğüne dikkati çeken Çavuşoğlu, "Biz AB'ye ve kendilerine çok net bir şekilde söylüyoruz. Biz buna müsaade etmeyeceğiz." ifadesini kullandı.
Çavuşoğlu, adanın etrafındaki zenginliklerin paylaşılmasından yana olduklarını kaydederek Kıbrıs Türk halkının da hakkı olduğunu belirtti. Kıbrıs Rum tarafının uygulamada farklı, karşılıklı diyalogda farklı davrandığını söyleyen Çavuşoğlu, bu tutumu çifte standart ve iki yüzlülük olarak değerlendirdi.
- "Türkiye'nin dünyanın her yerine ulaşması gerekiyor"
Çavuşoğlu, sempozyum kapsamında ayrıca Türk dış politikasının bazı unsurları ve dünyadaki bazı gelişmelere değindi. Dünyada ve bölgede yeni bir geçiş süreci yaşandığını söyleyen Çavuşoğlu, kendi öğrencilik yıllarında, İkinci Dünya Savaşı sonrasının iki kutuplu dünya düzeninin hakim olduğunu ancak daha sonra "Çok kutuplu dünya nasıl olur?" tartışmalarının başladığını anımsattı.
Bakan Çavuşoğlu, "Eskiden iki kutuplu dünyanın liderliğini yapan ülkelerin de artık tek taraflı aldığı kararlarla bölgeye hükmetmek istediğini görüyoruz. Yani tek taraflılık. Bugün özellikle ABD'nin aldığı kararlar, uyguladığı politikalar bu yönde." şeklinde konuştu.
Türkiye olarak "etkin birçok taraflılığı" desteklediklerini kaydeden Çavuşoğlu, "Bunun için de üyesi olduğumuz örgütlerin reforma tabi tutulması gerekiyor. Her ülkenin buralarda katılımı ve iş birliği önemli." değerlendirmesinde bulundu.
Çavuşoğlu, günümüzde terör, radikalleşme, aşırıcılık, hoşgörüsüzlük, yabancı düşmanlığı, İslam düşmanlığı, yasa dışı göç, insani trajediler, iklim değişikliği, ekonomik bunalımlar ve işsizlik gibi birçok sorunun küresel boyuta ulaştığını ifade ederek Türkiye'nin de bu gibi sorunların yaşandığı bölgenin merkezinde olduğunu belirtti.
"Ama karamsar olmamamız lazım." diyen Çavuşoğlu, değişen dünyada ciddi fırsatların da olduğunun altını çizdi. Çavuşoğlu, bu kapsamda ekonomik gücün batıdan doğuya doğru kaymaya başladığını kaydederek "2050 için Afrika'nın dünya ekonomisine sunabileceği katkı 50 trilyon dolar." dedi.
Çavuşoğlu, Türkiye olarak girişimci ve insani bir dış politika izlediklerini belirterek girişimci dış politikanın tek taraflı değil, çok taraflı bir dış politika olduğunu söyledi. Kimilerinin bunu "eksen kayması" olarak değerlendirdiğini anımsatan Çavuşoğlu, "Bugünün dünyasında hedefleri olan bir Türkiye'nin dünyanın her yerine ulaşması gerekiyor." ifadesini kullandı.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Türkiye'nin girişimci dış politika kapsamında Türk Hava Yolları (THY), Yunus Emre Enstitüsü, Türk Kızılayı ve Maarif Vakfı ile dünyanın her yerinde var olduğunu kaydetti.
Çavuşoğlu ayrıca Türkiye'nin proaktif bir şekilde Kafkasya'da, Balkanlarda, Asya Pasifik'te ve Afrika'da barış, ekonomik kalkınma ve istikrar için çalıştığını vurguladı.
Muhabir: Meltem Bulur, Tuğçenur Yılmaz, Tevfik Durul