İSTANBUL

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) yayın organı olduğu gerekçesiyle kayyuma devredildikten sonra kapatılan Zaman gazetesinin eski yönetici ve yazarlarına yönelik yürütülen soruşturma sonucunda haklarında dava açılan 17's’i tutuklu 31 sanığın yargılandığı davada, savcı esas hakkındaki mütalaasında Mümtazer Türköne, Ali Bulaç ve Şahin Alpay'ın "anayasayı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 15'er yıla kadar ayrı ayrı hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yapılan binadaki salonda görülen duruşmaya biri başka davadan tutuklu 18 tutuklu sanık ile aralarında Şahin Alpay'ıın da bulunduğu 6 tutuksuz sanık katıldı.

Duruşmada Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasınının hazır olduğunu belirterek, mütalaayı okumaya başladı.

Savcı, sanıklar Mümtazer Türköne, Ali Bulaç, Şahin Alpay ve İbrahim Karayeğen'in, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 15'er yıla kadar ayrı ayrı hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti.

Cumhuriyet Savcısı tutuklu sanıklar Türköne, Bulaç ve Karayeğen'in tutukluluk hallerinin devamı yönünden karar verilmesini istedi.

Özdemir için "Anayasa'yı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet istemi

Mütaalada, Zaman Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Ünal'ın örgüte sadakatinden vazgeçmediği, örgüt üyesi olmadığını söylese de örgütle ilgili tek bir eleştiri yazısı yazmadığı, tüm yazılarını FETÖ'nün bakış açısıyla kaleme aldığı ve örgütün şirketlerinin içinin boşaltılmasına yardım ettiği tespitlerinde bulunuldu. Mütalaada, "toplumu darbe girişimine hazırlamaya çalıştığı", "darbenin nesnel koşullarını oluşturma yönünde faaliyet gösterdiği" anlaşılan sanık Ünal'ın "Anayasa'yı ihlal" ve "terör örgütü üyesi olmak" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsi talep edildi. 

Zaman gazetesi köşe yazarlarından Ahmet Turan Alkan'ın, örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in Pensilvanya'daki evini ziyaret ederek övgü dolu yazı yazdığı, Gülen'e sadık kalarak ve örgüt hiyerarşisi içinde hareket ederek yazılar kaleme aldığı ve darbenin nesnel koşullarının oluştuğuna toplumu iknaya çalıştığı vurgulanan mütalaada, Alkan hakkında da "Anayasa'yı ihlal ve "terör örgütü üyesi olmak" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngörüldü. 

Mütalaada sanık İhsan Duran, Orhan Kemal Cengiz hakkında da "Anayasa'yı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve "terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası istendi. 

Sanıklar Nuriye Ural ve Lalezar Sarıibrahimoğlu hakkında "örgüte üye olmamakla birlikte yardım etmek" suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası istenirken, bu sanıklar için "Anayasa'yı ihlal", "TBMM'yi ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından beraat talep edildi. 

Cumhuriyet savcısı mütalaasını 2 saatte okudu

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki binada yapılan duruşmada, Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasını yaklaşık 2 saatte okudu.

Savcı tutuklu sanıklar Ali Bulaç, Mümtazer Türköne, İbrahim Karayeğen, Mehmet Özdemir, Mustafa Ünal, Ahmet Turan Alkan ile tutuksuz sanıklar Şahin Alpay, İhsan Duran Dağ ve Orhan Kemal Cengiz'in "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütüne üye olma suçundan" 7 yıl 6 aydan 15'er yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti.

22 sanığa "darbe girişimi" suçlarından beraat talebi

Tutuklu sanıklar Ahmet Metin Sekizkardeş, Alaattin Güner, Cuma Kaya, Faruk Akkan, Hakan Taşdelen, Hüseyin Turan, Murat Avcıoğlu, Sedat Yetişkin, Şeref Yılmaz, Zafer Özsoy, Adil Gülçek ile tutuksuz sanıklar Hüseyin Belli, İsmail Küçük, Onur Kutlu, Yüksel Durgut, Ahmet İrem, Ali Hüseyinçelebi, Süleyman Sargın, Osman Nuri Arslan, Osman Nuri Öztürk'ün "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan, tutuksuz sanıklar Lalezer Sarıibrahimoğlu, Nuriye Ural "örgüte üye olmamakla birlikte yardım etmek" suçundan ayrı ayrı 7 yıl 6 aydan 15'er yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi.

Mütalaada, iddianamede "anayasal düzeni, TBMM ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet istenen 22 sanığın bu suçlardan beraati talep edildi.

Savcılık tutuklu 17 sanığın bu hallerinin devamı yönünde karar verilmesini istedi.

Mütalaada, sanıkların eylemlerine de yer verildi.

"Ali Bulaç Gülen'in emirleri doğrultusunda yazılar yazmıştır"

Sanık Ali Bulaç'ın kapatılan Zaman gazetesinde yazarlık yaptığı, FETÖ'nün üst düzey yöneticileriyle irtibat halinde olduğu, Bank Asya hesabında 2014 yılından sonra önemli miktarda artış olduğu aktarılan mütalaada, Bulaç'a ait ele geçirilen dijital materyallerde örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in sohbet görüntülerinin olduğu belirtildi.

Sanık Bulaç'ın Gülen'e sadık kaldığı ve Gülen'i emirleri doğrultusunda yazılar yazdığı anlatılan mütalaada "Ali Bulaç darbeyi meşru gösterme arayışı içine girmiştir. Fetullahçı çizgide yazılar yazmıştır." ifadeleri kullanıldı.

Mütalaada sanıklardan İbrahim Karayeğen'in de örgütün gizli haberleşme ağı olan ByLock'a 2 bin 21 defa giriş yaptığı, darbeden sonra kaçarken havalimanında yakalandığı ve üzerinde yapılan aramada da 1 dolar ele geçirildiği kaydedildi. Sanık Karayeğen'in örgüte yönelik soruşturmaları eleştirdiği ve örgüt elebaşısı Gülen'e bağlılığını sık sık dile getirdiğine mütalaada yer verildi.

"Türköne Gülen'e sadık kalmıştır"

Kapatılan Zaman gazetesi yazarlarından Mümtazer Türköne'nin yazılarını mütalaasında okuyan savcı, sanık Türköne'nin takipsizlik kararı verilen 17-25 Aralık soruşturmalarının tekrar açılması ve kapatanların da yargılanması gerektiğine yazısında yer verdiğini vurguladı.

Mütalaada Türköne için "Yazdığı yazılarda otokrasiye vurgu yapmıştır. Yurtta Sulh Konseyi'nin TRT'de okuttuğu bildiride de ülkenin otokrasi ile yönetilen bir ülke haline getirildiği cümlesi kullanılmıştır. Yazılarında Fetullahçı yapının sözcülüğüne soyunmuştur. Yurtta Sulh Konseyi bildirisi ile yazıları arasında benzerlik olduğu, örgüt üyesi olmadığını savunsa da yazıları ve yorumlarıyla Fetullahçı perspektifinde baktığı, yazılarında hükümetin ve anayasal sistemin cebir ile değiştirilebileceğini söyleyerek darbeye zemin hazırladığı anlaşılmıştır. Örgüt elebaşısı Fetullah Gülen'e Türköne sadık kalmıştır. Sadakatinden ödün vermemiştir. Kendisine verilen görevi yerine getirmiştir." ifadeleri kullanıldı.

Tutuksuz sanık Alpay'ın da Zaman gazetesi yazarı olduğu belirilen mütalaada, Alpay'ın örgüte yakınlığıyla bilinen kanalların Digitürk'ten çıkarılmasının ardından faks çekerek aboneliğini sonlandırdığı belirtildi.

Alpay'ın "Zaman gazetesi özgür basının kalesidir." beyanı

Sanık Alpay'ın yazılarında "paralel devlet yapılanması" kelimesinin safsata olduğunu belirttiği kaydedilen mütalaada, Alpay'ın örgüt yöneticileri Ekrem Dumanlı, Hidayet Karaca ile örgütün yaptığı kumpaslarda görev alan bazı emniyet mensupları hakkında yürütülen soruşturmaları "ciddiyetsiz soruşturmalar" olarak gördüğü aktarıldı.

Alpay'ın "Zaman gazetesi özgür basının kalesidir." şeklinde beyanı olduğu belirtilen mütalaada, sanık Alpay'ın katıldığı bir televizyon programında da "Yav hangi terör, ne olmuş ne şiddet uygulanmış... Fetullah Gülen ile şiddetin ne alakası var. Ulan siz kimleri kandırabilirsiniz? Fetullah Gülen dünyanın en barışçıl din adamı, İslam dünyasında en barışçıl din adamı. Siz kim oluyorsunuz ya!.. Fetullah Gülen'e terörist diyecek, kim oluyorsunuz siz? Ya utanın..." ifadelerini kullandığı kaydedildi.

Şahin Alpay'ın örgütsel tavırlarından vazgeçmediği, ülkede yaşanan olaylara Fetullahçı perspektifle baktığı aktarılan mütalaada, Alpay'ın toplumu muhtemel darbe girişimine hazırladığı, yazılarında darbenin nesnel koşullarının oluştuğunu iddia ettiğine yer verildi.

Muhabir: Mustafa Hatipoğlu, Melike Gallenkuş