İSTANBUL - Sibel Ertürk Kurtoğlu
Tesadüfen tanıştığı Lale Film Şirketi'nin sahibi İlhan Filmer aracılığıyla, 1963 yılında bir bölümü İstanbul'da çekilen James Bond serisinin ikinci filmi ''Rusya'dan Sevgilerle'' de rol alarak sinemaya adım atan ve 4 yıl sinema sektöründe çalıştıktan sonra ticaretle uğraşmaya başlayan 78 yaşındaki Nusret Ataer, AA muhabirinin sorularını cevapladı.
Nusret Ataer, 1963 yılında Lale Film Şirketi'nin sahibi İlhan Filmer'in kendisini ofisine çağırdığını anlatarak, şöyle konuştu:
''İlhan ağabey, boksör olduğumu, hızlı araba kullandığımı ve müzisyen olduğumu biliyordu. Ofisine gittim. İngilizler'in İstanbul'da James Bond filmi çektiğini ve bir Türk ajanını oynayacak birine ihtiyaçları olduğunu söyledi. Ben de kabul ettim. Fotoğraflarımı çekti. Sonra ben filmin yönetmeni Terence Young'ın yanına gittim. Young beni gördü, şöyle bir baktı 'Tamam, bu benim aradığım arkadaş' dedi. Sonra bana 'Derhal gidin, gri bir takım elbise, mavi bir gömlek, mavi bir kravat ve bir pardösü alıp, Sirkeci Tren İstasyonu'na gelin' dedi. Alışveriş yaptım, geldim. İstasyonda beni karşıladılar. Birisi bana konuşacağım kelimeleri öğretti. Saat 23.00-24.00 sıralarında çekime başladık. Aşağı yukarı 4-5 saat sürdü, 12-13 sefer çekim yapıldı. Beğendiler ve oradan ayrıldık. Tekrar beni arayacaklarını söylediler.''
Bu filmden sonra Türkiye'de de birçok filmde rol aldığını anlatan Ataer, 1967 yılında sinemaya ara verdiğini ama James Bond ile yatıp kalktığını ifade ederek, film çekimleri sırasında oyuncuların ve teknik ekibin kendisine çok iyi davrandıklarını ve bunu hiç unutmadığını dile getirdi.
İkinci filmin üzerinden 49 yıl geçtiğini hatırlatan Atater, ''James Bond filmlerinin yazarı Ian Fleming, 30 sene Türkiye'de yaşadı ama herkes 10 yıl olarak biliyor. 20 kayıp yılı kimse bilmiyor. Ian Fleming, '50 yıl sonra yine bir James Bond filmi İstanbul'da çekilecek' demişti. Hep onu bekliyorum, bir de baktım geldiler'' diye konuştu.
Serinin son filmi ''Skyfall''ın çekimlerinin yapıldığı Kapalıçarşı'ya gittiğini anlatan Ataer, Kapalıçarşı'da yaşadıklarını şöyle anlattı:
''Elimde, film sahnesiyle alakalı Sean Connery ile çekilmiş bir fotoğraf vardı. Kapıda beni karşılayanlara fotoğrafı gösterdim. 'Olamaz' dediler, inanmadılar. Sonra fotoğrafı oradaki diğer kişilere gösterdiler. Sonra benimle çok ilgilendiler. Fotoğraf, rejisörün, asistanların elinde dolaştı. Beni filmin başrol oyuncusu yeni James Bond, Daniel Craig ile tanıştırdılar. Craig, bana sarıldı, ben de ona sarıldım, resimlerimiz çekildi. Ayrıca bana çok iyi davrandılar. Filmin yapımcısı Barbara Broccoli'yi çağırdılar, onun kız kardeşi ve kızıyla tanıştım. Resimlerimiz çekildi. Barbara'nın kız kardeşi benimle 1,5 saat röportaj yaptı. Orada 'Kendimi çok dinç hissediyorum, bir James Bond filminde oynamak istiyorum' dedim. Çok memnun oldular, çok iyi karşıladılar. Beni arayacaklarını, yaptığımız röportajı ve resimleri ileteceklerini söylediler ve vedalaştık. Şimdi onlardan haber bekliyorum, çok sevinçliyim, kendimi yeniden doğmuş gibi hissediyorum.''
