Merkezi İsviçre'de bulunan Dünya Kardeş Şehirler Turizm Birliği Genel Sekreteri Hüseyin Baraner, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının bütün ülkeleri etkisi altına aldığını, salgından en fazla etkilenen sektörün de turizm olduğunu belirtti.

Türk turizmcilerin salgının etkisini en düşük seviyede hissetmesi için Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un Almanya üzerinden bir strateji yürüttüğünü anlatan Baraner, bu çalışmaların önem taşıdığını vurguladı.

Baraner, Almanya'nın Türk turizmi için en önemli ülkelerden birisi olduğunu dile getirerek, "Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı Almanya'da çok ciddi çalışmalar başlattı. Esasında stratejik bir plan doğrultusunda öncelikle bu çalışmalar bütün dünyada başlatıldı. Stratejik olarak piyasalara yaklaştı. 'Koronavirüs tehlikesi ve korkusu esnasında Türkiye ile ilgili güvenlik sorununu nasıl aşabiliriz' diye bir plan hazırladıktan sonra işte 100'e yakın mevkidaşına mektup yazdı." ifadelerini kullandı.

"Sıcak bir diyalog oluşturdu"

Bakan Ersoy'un turizm dinamiklerine bizzat bilgilendirmeler yaptığını anlatan Baraner, şöyle devam etti:

"Çünkü siz yaşanan gelişmelerle ilgili bilgiyi vermediğiniz zaman, o ülkeden Türkiye'ye de o sıcak bakış oluşmuyordu. Bunların hepsi bu son iki haftalık dönemde yapıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, başta bizzat Bakanın kendisi olmak kaydı ile Almanya'daki en büyük tur operatörlerini yani Türkiye'ye turist gönderen şirketlerin sahipleri, yönetim kurulu başkanları veya genel müdürleri ile defalarca görüştü. Federal Almanya Seyahat Birliği ve Almanya'nın Turizm Bakanlığı olarak kabul edilen kurumun yöneticileri ile yaptığı telefon görüşmelerinde çok sıcak bir diyalog oluşturdu. Bir sempati de oluştu. Belirli acil çözümler aranıyor. Birbirlerini gerçekten bilgilendiriyorlar. Bu, sektörümüz için çok önemli. Yapılan görüşmeler Türkiye'nin lehine sonuçlanacak. Kültür ve Turizm Bakanlığının attığı adımlar sayesinde Türkiye'de kısa süre içinde turizm sektöründe canlanma başlayacak."

AB ülkelerinin, kendi içindeki seyahat özgürlüğü ve seyahat hareketliliğinin canlanması için bazı önlemler aldığını ifade eden Baraner, "Şu anda Türkiye'nin buna dahil edilmesi için çok büyük bir baskı var. Bu baskıyı yapanlar Almanya'daki Türk dernekleri, Avrupa'daki özellikle Almanya'daki tur operatörleri, Türkiye'ye yoğun turist gönderen kurumlar, dinamikler, Türkiye'de yatırımı olan Almanlar. Burada Bakan Ersoy çok iyi vurgulama yaptı. 'Türkiye ile ilgili çok akıllı bir karar almamız lazım, onu da şu an almamız lazım. Zira Almanya'da yaşayan 3 milyon Türk kökenli Alman vatandaşı bir şekilde Türkiye'ye gelecek. Kimse onların Türkiye'ye gelmesini engelleyemez. Ayrıca Almanlar Türkiye'de tatil yapmak istiyor. Çok ciddi arzu ve talep var. Bunun önünü kesmemeliyiz, kesemeyiz' dedi." ifadelerini kullandı.

"Avrupalı turistler ülkelerine döndüğünde karantinaya alınmasın"

Turizm sektörü temsilcileri olarak Almanya veya Avrupa hükümetlerinden, Türkiye'ye gelen turistlerin veya seyahat eden kişilerin ülkelerine geri döndüğünde karantinaya alınmamasını istediklerini kaydeden Baraner, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu durum, yazılı olarak Alman devleti tarafından beyan edilirse o satış gruplarına, tur operatörlerine çok iş düşer ve o zaman bizim işimiz çok hızlanır. Kriz anında özellikle Türkiye'nin otellerinin altyapısının ne kadar güçlü olduğunu, otellerimizin bahçelerinin ne kadar geniş bir alana sahip olduğunu, orada her müşteriye özel bir yer olduğunu, bunun yanında o bahçelerin tropik cennet gibi olduğunu, çok ciddi botanik yapısına dönüştürüldüğünü gördük. Dünyanın en lezzetli sebze yemeklerinin, tahıllarının Türkiye'de olduğunu herkes biliyor artık. Biz buna vurgu yapıyoruz, yapmalıyız. Çünkü doktorlar 'sağlıklı beslenin' diyorlar. Sağlık Türkiye'de, sağlıklı gıda diğer ülkelerle kıyaslarsanız en çok Türkiye'de var."