Hollanda'daki camiler, ramazan ayı boyunca kapılarını sadece Müslümanlara değil, tüm Hollandalılara açıyor. Düzenlenen iftar etkinlikleriyle Hollandalılar da ramazanın coşkusuna ve manevi iklimine ortak oluyor. Bu etkinlikler, farklı kültürlerin kaynaşmasına ve karşılıklı anlayışın gelişmesine önemli katkı sağlıyor.

Amsterdam Fatih Camii tarafından düzenlenen iftarda farklı kültürlerden insanlar bir araya gelirken Müslümanlar ve Hollandalı komşular arasında samimi sohbetler yaşanıyor.

Amsterdam Fatih Camii Derneği Başkanı Fikret Önder, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Ramazan birlik, beraberlik ve sevgi ayı. Biz de bu duyguları camimizin etrafındaki Hollandalı komşularımızla birlikte yaşıyoruz. Onları kendi soframıza davet ederek hem komşuluk sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz hem de İslam'a ve camiye ısınmalarını sağlıyoruz." dedi.

Önder, iftar organizasyonunu Hollanda'da yaygın olan "mahalle festivali" (buurtfeest) konseptiyle düzenlediklerini belirterek "Hollanda'da komşuların bir araya gelerek sokakları süsleyip ortaklaşa imece usulü sofra kurup yemek yedikleri bu etkinliği biz ramazan ayında, camimizin ev sahipliğinde burada gerçekleştirdik. Bireyselliğin ön planda olduğu Hollanda'nın yaşam tarzına bir alternatif olarak biz birlikte ve beraberlik içerisinde ortak değerleri ve mahalle kültürünü canlandırmaya çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

İftara katılan Jordaan Mahallesi sakinlerinden Jet Beers, "Benim için ramazanın anlamı bir araya gelmek, bağlantı kurmak, en derin düşüncelerimizi paylaşmak ve başkalarını düşünmektir" dedi.

Beers, bir kez oruç tutmayı denediğini belirterek "Zordu evet ama sonrasındaki iftar gerçekten güzeldi" diye konuştu.

Etkinliğin amacı ve buraya katılanlara ilişkin Beers, "Bu etkinlik, cami cemaati ve komşularla birlikte düzenleniyor. Amaç birbirimizle bağlantı kurmak ve ramazanın gerçekte ne anlama geldiğini görmek." ifadelerini kullandı.

Beers, bir Hollandalı olarak ramazanın kendisi için ne ifade ettiği konusunda, "Benim için ramazan, (farklı görüşlere) açık olmak demek. İnsanların çok acıktığını düşünüyorum ama aynı zamanda onların daha derin benliklerine gittiklerini, maneviyatı hissettiklerini ve inançlarıyla da bağlantı kurduklarını düşünüyorum." değerlendirmesini yaptı.

Caminin hemen arkasında oturan mahalle sakini Maximilian Terstappen de "Caminin arka kapısından yürüyünce doğrudan benim evime varıyorsunuz. Bu yüzden her zaman caminin önünden geçiyoruz ve içeride neler olup bittiğini hep merak ediyoruz." dedi.

Daha önce hiç iftara katılmadığını belirten Terstappen, gençliğinde annesinin ve kardeşinin yönlendirmesiyle bir kez oruç tutmayı denediğini anlattı.

Terstappen, "İslam'la herhangi bir bağlantımız olmamasına rağmen ramazan sırasında nasıl bir duygu olduğunu ve gerçekte ne kadar zor olduğunu görmek için denemiştik." diye konuştu.

Bu tür etkinliklerde mahallenin bir araya gelmesinin güzel olduğunu vurgulayan Terstappen, "İslam'a ilgi gösterip derinlemesine araştırmadım ama özellikle caminin ön tarafından her geçişimde, içeri girip çıkan, birbiriyle sohbet eden ve iyi vakit geçiriyor gibi görünen birçok insanın olması çok güzel." değerlendirmesinde bulundu.

Fatih Camii'nin arka sokağında İltica Barınma Merkezine (COA) ait bir binada çalışan Lies Otten ise ramazan ve oruç hakkında küçüklükten beri bilgisinin olduğunu söyleyerek "Gençken Müslüman arkadaşlarım vardı ama mültecilerle çalışmaya başladığımda daha fazla bilgi edindim. Daha önce hiç oruç tutmayı denemedim ama merkezdeki çocuklar her zaman 'denemelisin, denemelisin' diyorlar." ifadelerini kullandı.

Birlikte yemek yemenin ve insanlarla birlikte olmanın harika bir duygu olduğu kaydeden Otten, şunları kaydetti:

"Mahallenin ve caminin bu tür şeyleri düzenlemesinin çok güzel olduğunu düşünüyorum çünkü burada, özellikle Amsterdam'da farklı kültürel geçmişlerden birçok insan yaşıyor. Bir araya gelmeleri ve birbirleri hakkında şeyler öğrenmeleri çok güzel."

Cemaatsiz kaldığı için kapatılan Aziz İgnasius adlı kiliseye ait 1920 yapımı bir binadan çevrilen Fatih Camii, Amsterdam'da 1980'den bu yana hizmet veriyor.