Dolar
38.43
Euro
43.66
Altın
3,318.70
ETH/USDT
1,823.50
BTC/USDT
94,663.00
BIST 100
9,432.55
Kültür

Bulgarcada Osmanlı mirası çok sayıda Türkçe kelime varlığını koruyor

Bulgaristan'daki 500 yıllık Osmanlı varlığının sona ermesinin üzerinden 147 yıl geçmesine rağmen Türkçe kökenli yüzlerce kelime, Bulgarcada hala kullanılmaya devam ediyor.

Dzhanan Mehmed Ismail  | 18.04.2025 - Güncelleme : 18.04.2025
Bulgarcada Osmanlı mirası çok sayıda Türkçe kelime varlığını koruyor

Ankara

AA muhabirine konuşan Plovdiv Üniversitesi Filoloji Fakültesi Genel Dilbilim Bölümü Başkanı Doç. Dr. Harun Bekir ve Şumen Üniversitesinden emekli akademisyen Emine Halil, Bulgarcanın Türkçeden etkileşimini örneklerle anlattı.

Doç. Dr. Bekir, gerçek rakamı belirlemenin zor olduğunu kaydederek "Türkçeden Bulgarcaya geçmiş kelime sayısının 3 bin ile 8 bin arasında olduğu tahmin edilmektedir." dedi.

Türkçe kelimelerin özellikle mutfak kültürü, giyim kuşam, ev eşyası ve tarihi kavramlarla ilgili alanlarda yoğunlaştığına dikkati çeken Bekir, 800 ila 1000 Türkçe kökenli kelimenin Bulgarcada özellikle halk arasında ve gündelik yaşamda yaygın kullanıldığını söyledi.

Bekir, Bulgarcadaki bazı Türkçe kelimelerin yalnızca alıntı olarak kalmadığını, zamanla fonetik ve anlam bakımından uyarlamalara da uğradığını, örneğin “tencere” kelimesinin Bulgarcada "tencera" şeklinde telaffuz edildiğini açıkladı.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Türkçe atasözleri, Bulgarcada aynı anlamda kullanılıyor

Türkçe kelimelerin büyük bir kısmının Bulgarca söz varlığının doğal parçası kabul edildiğinin ve kullananlar tarafından yabancı kökenli algılanmadığının altını çizen Bekir, "Bunların en sık kullanılanları çorba, pazar (pazar yeri anlamında), bakaliya (bakkal), şişe, tencera (tencere), divan (oturma mobilyası), çorap, keremida (kiremit), yazık (acımak anlamında) gibi kelimelerdir." diye konuştu.

Bulgarca ve Türkçede ortak deyim ve atasözlerinin de bulunduğunu söyleyen Bekir, "Ne ekersen, onu biçersin.", "Acele işe şeytan karışır.", "Komşu komşunun külüne muhtaçtır." ve "Taş yerinde ağırdır." atasözlerini buna örnek gösterdi.

Bekir, "Bu benzerlikler, yalnızca dilsel değil aynı zamanda halkın yaşam tarzı, değer yargıları ve düşünsel kalıplarının da birbirine ne kadar yakın olduğunu göstermektedir. Atasözleri ve deyimler, bu anlamda iki halk arasında tarih boyunca gelişmiş kültürel etkileşimin sözlü belgeleri niteliğindedir." dedi.

"Türkçe, Bulgar dilini zenginleştirmiştir"

Emekli akademisyen Emine Halil de Bulgarcadaki Türkçe kökenli kelimelerle ilgili birçok araştırmanın bulunduğunu ancak bu kelimelerin sayısının tam olarak saptanamadığını belirtti.

Bu etkileşimin dile zarar vermediğini kaydeden Halil, "Türkçe, Bulgar dilini zenginleştirmiştir." değerlendirmesinde bulundu.

Halil, Bulgaristan'daki 500 yıllık Osmanlı varlığının, Bulgarcaya çok sayıda Türkçe kelimenin geçmesine neden olduğunu belirterek, bu kelimelerin çoğunun varlığını koruduğunu söyledi.

Türkçe kelimelerin özellikle yemek kültüründe yoğunlaştığına işaret eden Halil, "Bir Bulgar, Türkiye'ye gittiğinde aç kalmaz çünkü Türkçedeki köfte, kebap, fasulye (fasul), sarma, pilav, bulgur, çorba, krema, salata, domates (domat), börek, kıyma ve yoğurt (yogurt) sözcükleri Bulgarcada da aynıdır." dedi.​​​​​​​

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın