İlk kez 1969'da Paris'te, gazeteci ve yemek eleştirmeni Henri Gault ve Christian Millau tarafından yayımlanan Gault & Millau, Sözen Group iş birliğiyle Türkiye'de de yayımlanacak.

Etkinliğe katılan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, dünyada saygın bir yeri olan Gault & Millau rehberine Türk mutfağının da dahil edilmesinden büyük memnuniyet duyduklarını söyledi.

Türkiye'nin son yıllarda gastronomi alanında önemli başarılara imza attığını vurgulayan Yavuz "Bakanlık olarak gastronomi alanındaki bütün ulusal ve uluslararası iş birliklerine açığız. Gault & Millau'nun Türkiye'yi küresel gastronomi ağının bir parçası haline getirmek için harekete geçmesi son derece kıymetli. Bu saygın rehberin ülkemize göstermiş olduğu ilgi, bizlere gastronomide önemli yol aldığımızı gösteriyor." dedi.

Yavuz, Türkiye'nin gastronomi turizmindeki iddiasını uluslararası arenada daha üst sıralara taşımayı arzu ettiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:

"Pek çok turist, gideceği destinasyondaki doğal ve kültürel güzelliklerin yanı sıra oradaki restoranların kalitesine, yemeğin özgünlüğüne bakıyor. Gurme turistleri ülkemize çekmek, Türk mutfağını markalaştırmak ve aynı zamanda dünya mutfaklarının en iyi örneklerinin de ülkemizde yer alması, stratejik hedeflerimizden bir tanesi. Ülkemizin turizmdeki başarılarının ardında elbette ki yeme-içme sektörünün de son derece önemli bir rolü var. Gault & Millau'nun Türkiye'ye gelmesi, sektörün sahip olduğu yüksek standartların tüm dünyaya tanıtılması yönünde önemli bir adımı oluşturuyor. Türk turizminin tanıtılması için verilen her emeğin önemini biliyoruz. Bu yolda sarf edilen tüm çabaların her zaman destekçisi olacağımızı da ifade ediyoruz."

"Yemek kültürüne hakim Türk müfettişler değerlendirme yapacak"

Gault & Millau CEO'su Patrick Hayoun da Sözen Group iş birliği ile Türkiye'deki faaliyetlerini başlatacak olmaktan memnuniyet duyduklarını aktararak, Gault & Millau'nun 50 yıl önce Fransız gastronomisine yeni bir vizyon katmak amacıyla kurulduğunu dile getirdi.

Restoranlara sıfırdan 20'ye kadar puan verilen rehberde, şeflerin de sembolik olarak 1 ila 5 aşçı külahıyla notlandırıldığını kaydeden Hayoun, "Geleceğin yeteneklerini keşfetmek bizim son derece önem verdiğimiz bir gayret. Restoranları puanlarken yemek deneyimine, servisin kalitesine, şaraplara ve ortamın verdiği keyfe odaklanıyoruz. Bizim müfettişlerimiz anonim bir şekilde restoranları ziyaret ediyor ve herkes gibi adisyonlarını ödeyip çıkıyor." ifadelerini kullandı.

Hayoun, Türkiye'nin rehberdeki 17. ülke olacağına dikkati çekerek, Türkiye'de eğitim alan, yemek kültürüne hakim Türk müfettişlerin değerlendirme yapacağını vurguladı.

"Rehber, Türkiye'nin gastronomi dünyasına hareket kazandıracak"

Sözen Group CEO'su Gökmen Sözen ise rehberin Türkiye'nin gastronomi dünyasına hareket kazandıracağını aktararak, "Gault & Millau, 8 bölgesel rehber, birer şarap ve şampanya rehberine sahip. Gault & Millau, restoranı hizmet, fiyat ve atmosfer hakkında ayrı ayrı değerlendiriyor. Yemeğin kalitesi üzerinden puan verilirken yüksek puan alan restoranlara Gault & Millau'nun imzası olan şapkalardan veriliyor. Bu saygın rehberde, şefler ve restoranlar hakkındaki negatif yorumlara yer verilmiyor." şeklinde konuştu.

Rehberin her yıl tüm dünyada 16 bin restoranı incelediğinin altını çizen Sözen, gastronomi alanında en çok bilinen ve tavsiye edilen iki rehberden biri olduğunu da sözlerine ekledi.

Etkinlikte, gastronomi dünyasından çok sayıda yazar, şef ve gurme de yer aldı. Gault & Millau rehberinin Türkiye galasının Ekim 2023'te yapılması planlanıyor.