Karaman, tarihi ve kültürel yapısıyla kışın da gezginlerin uğrak noktası oldu
Türkiye'nin önemli merkezlerinden Karaman, binlerce yıllık geçmişi, doğal harikaları ve köklü gelenekleriyle yılın dört mevsiminde gezginlerin uğrak noktası oldu.

Karaman
İç Anadolu ve Akdeniz Bölgeleri arasında stratejik bir geçiş noktası olan Karaman, tarihi derinliği, doğal güzellikleri, kültürel zenginlikleri ve mutfağıyla keşfedilmeyi bekliyor.
Milattan önce 7000'li yıllara uzanan geçmişiyle birçok medeniyete ev sahipliği yapan bölge, Hitit, Frigya, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı uygarlıklarından izler taşıyor. Karaman ayrıca Karamanoğulları Beyliği'nin başkenti olarak da dikkati çekiyor.
Binbir Kilise, Hristiyanlığın ilk dönemlerine ışık tutuyor
Orta Çağ'da Likaonya bölgesinde bulunan ve içerisinde yaklaşık 50 Bizans kilise kalıntısı yer alan bölgede, Erken Hristiyanlık Dönemi'ne ait birçok yapı yer alıyor.
Bizans döneminde bölgenin önemli dini merkezi haline gelen Binbir Kilise, geç antik dönemde Avrupa'dan Kudüs'e giden Hristiyan hacıların uğradığı bir yer olarak biliniyor.
Yapıların büyük oranda 1880 ile 1905 yılları arasında gerçekleşen bir depremde zarar gördüğü düşünülürken, depremden geriye kalan yapılar, tarihi ve kültürel değeriyle hem Türkiye'nin hem de dünyanın ilgisini çeken özel destinasyonlardan biri olmaya aday olarak gösteriliyor.
Doğa ve tarihle buluşma noktası: Manazan Mağaraları
Karaman'ın Taşkale kasabasında bulunan ve tarihten izler taşıyan Manazan Mağaraları de ilginç jeolojik yapısıyla ziyaretçilerin dikkatini çekiyor.
Yüksek bir kaya kütlesinin tamamen insan eli ile oyulmasıyla oluşturulan mağaralar, yaklaşık 1400 yıl önce inşa edilmiş beş katlı bir apartmanı andırıyor. İlk iki katı hücre şeklinde birçok odacıktan oluşan mağaranın diğer katları Kumkale, At Meydanı ve Ölüler Meydanı olarak adlandırılıyor.
Üst katlarına dar koridor ve bacalarla çıkılan mağarada her katın ortasında büyük galeriler ve bu galerilere açılan hücre odacıklar yer alıyor. En üst kat olan ve Ölüler Meydanı olarak adlandırılan galeride, birçok ceset parçaları tespit edilmiş ve burada bulunan, Bizans dönemine tarihlendirilen bir kadın cesedi Karaman Müzesinde görülebiliyor.
Karaman'ın saklı hazinelerinden biri olan Manazan Mağaraları'nın hem güvenlik açısından hem de killi kireç taşının ısı ve nemi sabit tutması özelliği nedeniyle 6. ve 7. yüzyıllarda oyulduğu ve kullanılmış olduğu tahmin ediliyor.
Aktekke Camisi, Karaman'ın tarihi ve ruhani kimliğini yansıtıyor
Mader-i Mevlana olarak da bilinen Aktekke Camisi ise Karaman'ın tarihi ve ruhani kimliğini yansıtan önemli bir yapı. Şehir merkezinde yer alan cami içerisinde Mevlana Celaleddin Rumi'nin annesi Mümine Hatun'un yanı sıra birçok akrabasının da kabri bulunuyor.
Mevlana'nın ailesinin Karaman'da ikamet ettiği dönemde inşa edilen cami, manevi atmosferi, beyaz dış cephesi ve sade tasarımıyla yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
İç mekanda kullanılan ahşap ve taş işçiliği, dönemin sanat anlayışını yansıtırken, aynı zamanda ibadet ve inanç turizmi açısından önemli bir ziyaret noktası haline geliyor.
Taşkale Tahıl Ambarları
Karaman'a bağlı Taşkale beldesinde yer alan ve yüzyıllardır geleneksel tahıl depolama yöntemini sürdüren Taşkale Tahıl Ambarları, bölgenin kültürel ve tarihi zenginliğini yansıtan bir çekim merkezi olarak öne çıkıyor.
Killi kireç taşından yüksek bir kaya kütlesinin insan eliyle oyularak inşa edilen 350'nin üzerinde ambar, ısı ve nemi sabit tutma özelliğiyle, tahıl ürünlerinin uzun süre bozulmadan saklanabildiği buzdolabı işlevi görüyor.
Kaya yüzeyindeki nişlere tutunarak çıkılan ve zincirli makara sistemi ile tahıl ürünleri taşınan tahıl ambarlar, bölge halkının tahıl ve diğer gıda ürünlerini saklayabilmesi için ideal bir ortam sağlarken, tarihi yapısıyla da turistlerin ilgi odağı oluyor.
Ambarların ilk Bizans döneminden başlayarak Cumhuriyet dönemine kadar ihtiyaca göre elle yontularak yapıldığı, yakın zamana kadar zemine yakın ambarların ikamet olarak kullanıldığı biliniyor.
Tartan Konağı yeniden göz kamaştırıyor
Karaman kent merkezinde yer alan ve Osmanlı dönemi sivil mimarisinin seçkin örneklerinden biri kabul edilen Tartan Konağı, geleneksel konak kültürünü yansıtıyor.
Konağın ilk sahipleri olan Tartan Ailesi, dönemin ileri gelen aileleri arasında yer alıyordu. Zaman içinde farklı işlevlerde kullanılan yapı, bugün müze-konak olarak yerli ve yabancı turistleri ağırlıyor.
Dış cephesindeki ahşap ve taş işçiliğinin uyumuyla dikkat çeken konak, içerisindeki yüksek tavanlar, işlemeli kapılar ve el yapımı ahşap oymalarla dönemin estetik anlayışını yansıtıyor.
Gazi Kültür Sanat Merkezi ziyaretçilerini ilkokul yıllarına götürüyor
Karaman'daki Türkiye'nin ilk ve tek "ilköğretim" sergi müzesi Gazi Kültür Sanat Merkezi, Türkiye'de ilköğretimin gelişim ve değişim serüvenini izleyiciye sunuyor. 96 yıllık tarihi Gazi İlkokulu binasının müzeye dönüşmesiyle ortaya çıkan sergi, ziyaretçilerini ilkokul yıllarına götürüyor.
Eğitime katkı için ilköğretim müzesi kurmaya karar veren ve 1989'dan bu yana müzayedelerden, mezatlardan ve bit pazarlarından eğitim öğretime yönelik araç gereçleri toplayan Ali Yağcı'nın seçkisinden oluşan müzede objeler, sıbyan mektebi, iptidai mektebi, Cumhuriyet dönemi, maarif ve Hollanda olmak üzere 5 sınıfta sergileniyor.
AA muhabirine açıklamalarda bulunan Gazi Kültür Sanat Merkezi Müdürü Ali Yağcı, müze serginin 2018'de açıldığını ve kalıcı sergi olduğunu aktararak, "Müze olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Günlük 700 kişiye ulaşan ziyaretçi sayımız var. Sergimizde ilköğretim tarihini kronolojik bir şekilde ziyaretçilerimize sunuyoruz." dedi.
İslam'ın iki büyük şiarının okumak ve yazmak olduğunu söyleyen Yağcı, şunları kaydetti:
"Okuma ve yazma araç gereçlerine ecdadımız büyük imtina, sevgi, saygı göstermiştir. Örneğin eskiden kalemler kamışlardan yapılıyordu. Bunlarla yazılar yazılıyordu. Bizim ecdadımız kalemi kutsal bilir. Tıraş makinesinin içine kalemini koyar, ucunu açar ve yongaları atmazdı. Yani yongalarına bile saygı vardı. Hattatlarımız açtıkları kalemlerin yongalarını biriktirirler ve vefatlarının ardından gasil sularının bu yongaların yakılarak ısıtılmasını vasiyet ederlerdi. Bu gelenek hala devam eder."
Karamanoğlu Mehmet Bey'in 1277'de "Türkçeyi devlet dili ilan ettiği" Karaman'da ayrıca Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde yenilenmiş ve bugüne kadar ulaşmış Karaman Kalesi, ince taş işçiliğiyle süslenmiş olan Selçuklu dönemi yapısı Hatuniye Medresesi, Türkiye'nin en büyük dördüncü barajı olan turkuaz suları ve çevresindeki doğa ile huzur dolu bir atmosfer sunan Ermenek Barajı, Toros Dağları'ndan doğan ve Akdeniz'e dökülen Göksu Nehri, kristal berraklığında turkuaz sulara sahip Yerköprü Şelalesi de önemli noktalar arasında yer alıyor.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.