Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hiç kimsenin şehirlerinin 5 yılının daha çalınmasına rıza göstermeyeceğine inanıyoruz
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Göngören Güneştepe Millet Bahçesi'nde düzenlenen mitingde konuştu.
İstanbul
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Güngören Güneştepe Millet Bahçesi'nde düzenlediği mitingde, 14-28 Mayıs seçimlerinde Cumhur İttifakı'na milletvekilliğinde yüzde 52, Cumhurbaşkanlığında ise yüzde 54 oranıyla destek verdiğini anımsatarak, şükranlarını sundu.
Güngören'in tercihini, 30 yılı aşkın süredir hep eser ve hizmet siyasetinden yana kullandığını belirten Erdoğan, inşallah yarınki seçimlerde de rekor bir oyla, ilçenin tercihinin yine AK Parti, yine Cumhur İttifakı'ndan olacağını dile getirdi.
Erdoğan'ın "Buna hazır mıyız?", "Yarın akşama kadar bu çalışmalarımızı sürdürüyor muyuz?" sorularını alandakiler, "Evet" diyerek cevapladı.
Güngören'in, geçmişinin bir insan ömrünü bulan bir ilçe olduğunu kaydeden Erdoğan, "Buna rağmen Güngören, doğusundaki sanayi tesisleri ve batısındaki yerleşim yerleriyle, İstanbul'un önemli merkezleri arasına girmeyi başardı. Güngören, yaşadığı hızlı ve kontrolsüz büyümenin mirası olan depreme dayanaksız ve düşük standartlı konut stokunu dönüştürmeye başladı. İnşallah Murat Kurum kardeşimizin Büyükşehir'de vereceği destekle, bu süreç daha da hızlanacak." diye konuştu.
"Elazığ'da yaşanan 4,7 büyüklüğündeki şiddetli sarsıntı bize bunu bir kez daha hatırlattı"
Erdoğan, bilim adamlarının sürekli uyardığı depremin kapılarını çalmadan, tüm ilçeleriyle İstanbul'u depreme daha hazır hale getireceklerini vurgulayarak, "Sadece belediyemiz değil, tabii ki bizlerde merkezi yönetim olarak her zaman İstanbul'umuzun yanında olmaya devam edeceğiz. Daha bir sene önce asrın felaketinde 53 binden fazla canımızı toprağa vermiş bir ülke olarak, deprem tehdidini yok sayamayız. Dün gece Elazığ'da yaşanan 4,7 büyüklüğündeki şiddetli sarsıntı bize bunu bir kez daha hatırlattı. Elazığ'a buradan tekrar geçmiş olsun diyorum." ifadelerini kullandı.
Deprem konusuna, siyaset üstü bir mesele olarak bakmaları gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"'Yarısı Bizden' kampanyasına yenilerini ekleyerek, İstanbul'umuzun daha güvenli, daha dirençli hale gelmesini sağlayacağız. İstanbul, ihmali, gevşekliği, umursamazlığı kaldıramaz. Son 5 yılda bu hakikati bir kez daha gördük. Bu şehrin hazine değerinde 5 senesi, sadece kendi ihtiraslarının peşinden giden bir zihniyetin elinde heba oldu. Halbuki bu şehr-i İstanbul'un ihtiyacı tatil değil, delege avı peşinde koşmak değil, başka sıfatlar için ülkeyi dolaşmak hiç değil. İstanbul, 'ikinci iş', 'ek iş', 'yarı zamanlı iş' olarak yönetilebilecek bir şehir değil. Vaktinizin, enerjinizin, benliğinizin tamamını İstanbul'a adayacaksınız ki, binlerce yıllık geçmişinden süzülüp gelen ruhuna bir parça nüfuz etmiş olasınız. İstanbul'a atlama taşı değil, ömrünüzün nihayetine kadar dizinin dibinden ayrılmayacağınız bir sevgili gözüyle bakacaksınız. Kader sizin yolunuzu nereye çıkartır, o ayrı mesele... Ama siz İstanbul'a böyle bakmak, İstanbul'u böyle kucaklamak, İstanbul'a kendinizi böyle adamak mecburiyetindesiniz. Aksi takdirde bu şehir kırılır, küser, ritmi düşer, heyecanı azalır."
Erdoğan, "Gün geçmiyor ki otobüsler yanmasın, hep bunları yaşadık. İstanbul, vizyonu, ufku beslenemediği için solgun. İstanbul, son 5 yılda kaderine terk edildiği için mahzun. İstanbul, içinde yaşayanların başka yere gitmeye adeta can attığı bir yere dönüşüyor. Biz, İstanbul'u içine düştüğü bu çöküşten kurtarıp yeniden dinamizmine kavuşturmaya talibiz." ifadesini kullandı.
Hükümet olarak yaptıkları yatırımları ikmal edecek adımların, Büyükşehir'in beceriksiz ve ufuksuz yönetimi tarafından yönetilemediğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Çünkü şehrin kaynaklarını sizler için harcamak yerine bavul bavul yağmalayıp, başka ihtirasların finansmanında kullanıyorlar. Bavul bavul dolarlar, bavul bavul avrolar, bütün bunlarla beraber seçime hazırlanıyor. Haftalardır vatandaş ortaya saçılan görüntüleri konuşuyor; CHP tarafında, Büyükşehir yönetiminde bir Allah'ın kulu çıkıp da tutarlı, belgeli, maşeri vicdanı tatmin edecek bir açıklama yapmıyor, yapamıyor. Cep telefonuyla banka uygulamasına girip 30 saniyede yapabilecekleri basit bir işlem için neden 6-7 kişinin saatlerce uğraştığını açıklamıyorlar. Demek ki ortada izahı mümkün olmayan ilişkiler, işler, ödemeler var. Ne diyelim? İstanbul'u bu hale düşürenler utansın."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir şehrin, asıl meselelerini konuşmayı ve tartışmayı bırakıp, bu tür konularla meşgul olmaya başlamışsa vaktin yaklaştığına dikkati çekerek, "Biz bunu İstanbul'da 1989-1994 döneminde yaşadık. Beceriksizliğe, yalana, talana, yolsuzluğa batan İstanbul'u yeniden yatırım, eser, hizmet gündemine döndürmek için çok çalıştık. İnşallah yarın, İstanbul yine böyle bir değişimi sandıkta gerçekleştirecektir." diye konuştu.
Erdoğan, katılımcılara, "Bunun için Güngören'den öyle bir ses verin ki iki tarafta da duymayan kalmasın. Hazır mıyız Güngören? Yüz ölçümü küçük, yüreği kocaman Güngören. 31 Mart'ta Türkiye Yüzyılı şehirleri için hazır mıyız? 31 Mart'ta Türkiye Yüzyılı şehirleri için kararlı mıyız? 31 Mart'ta gerçek belediyeciliği tercih ediyor muyuz? Bunun için seçim gününe kadar kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Hanımlar var mıyız? Gençler var mıyız? Güngören'le birlikte İstanbul haritasının tamamını Cumhur İttifakı'nın renkleriyle boyamaya var mıyız? Büyükşehir'de Murat Kurum diyor muyuz? Güngören'de Bünyamin Demir diyor muyuz?" sorularını yöneltti. Mitinge katılanların "Evet" cevabı üzerine Erdoğan, "Rabbim hepinizden razı olsun." dedi.
"Hiç kimsenin şehirlerinin 5 yılının çalınmasına rıza göstermeyeceğine inanıyoruz"
Milletin iradesini sandık vasıtasıyla ortaya koyduğu her seçimin siyasi partiler için bir sınama olduğunu kaydeden Erdoğan, çok partili siyasi hayata geçildiğinden beri milletin her seçimde bu sınamayı vererek sandığa ve iradesine sahip çıktığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Darbeler de yaşasak, vesayetin tuzaklarıyla da uğraşsak, nice siyasi, sosyal, ekonomik krizle de yüzleşsek, yolun sonu hep milli irade meydanına çıkmıştır. Ülkemizin son 21 yıldır yaşadığı güven ve istikrar ikliminde gerçekleştirdiğimiz demokrasi ve kalkınma atılımlarının sağladığı kazanımları en iyi sizler biliyorsunuz." diye konuştu.
Bu dönemin güllük gülistanlık geçmediğini dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Farklı görünümlerle karşımıza çıkan nice tuzak ve saldırıyla boğuştuk. Milletimizin desteği sayesinde, hamdolsun hepsinin de üstesinden geldik. Geçtiğimiz mayıs seçimlerinde ülkede oluşturdukları havayı hatırlıyorsunuz değil mi? İstanbul'a, Ankara'ya karşı sorumlu olanların, işlerini güçlerini bırakıp, aylar boyunca cumhurbaşkanı yardımcılığı oynadığı günleri yaşadık. Altılı Masa'da olanlar neye çalışıyorlardı? 'Cumhurbaşkanı olacağız.' Ne oldu? Hiçbiri seçilebildi mi? Şu anda hepsi parlamentonun dışında. 17'nci seçim zaferimizi biz yaşamış olduk. Şimdi belediyelerde yine benzeri bir hava estirmenin peşindeler. Milletimizin sandıktan çıkan iradesine elbette saygılıyız, saygılı olacağız. Ama hiç kimsenin de şehirlerinin 5 yılının daha çalınmasına rıza göstermeyeceğine inanıyoruz. Biliyorsunuz, geçtiğimiz mahalli idareler seçiminde verdikleri sözlerin çoğunu sonradan hatırlamaz oldular. Sayıp döktükleri rakamların da yarısı yanlış, yarısı yalan. Sosyal medyaya, televizyon reklamlarına bakarsanız, İstanbul’u yeni baştan inşa etmişler sanırsınız."
Mevcut İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yönetimini eleştiren Erdoğan, "Bu şehirde yaşayan herkes biliyor ki yapılan kayda değer hiçbir iş olmadığı gibi, devraldıkları düzeni işletmeyi bile becerememişlerdir. Şayet seçim yabancı ajansların göz boyayan kampanyalarıyla kazanılsaydı, geçmişten beri bu ülkede iktidardan hiç düşmeyecekler vardı." değerlendirmesinde bulundu.
Seçimin, ortaya konulan eser ve hizmetlerle milletin gönlündeki yerin ne kadar inşa edildiğiyle ilgili olduğuna değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu seçimlerde de İstanbul'un karşısına iki kulvarda çıktık. Bir, 1994'ten beri Büyükşehir Belediyesinde, 2003'ten beri Hükümette gerçekleştirdiğimiz hizmetlerdir. İki, önümüzdeki dönemde İstanbul'a depremden ulaşıma, sosyal belediyecilikten çevreye kazandıracağımız projelerdir." dedi.
"Tam yol ileri.' diyor. Bu direksiyonu da kaybetti galiba"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehre kazandırdıkları hizmetleri anlatan "Türkiye Yüzyılı şehirleri için gerçek belediyecilik" başlıklı videoyu da katılımcılarla birlikte izledi.
Geçmişte vatandaşların çöpten ve susuzluktan şikayetlerini dile getirdikleri görüntülerin gösterildiği sırada Erdoğan, "İşte CHP zihniyeti bu; çöp, çukur, çamur." dedi.
Erdoğan, İBB Başkanlığı döneminde, İstanbul'daki susuzluğa çözüm bulmak için kente su getirdiklerine yönelik görüntünün izlenildiği esnada, "Bu su nereden geldi biliyor musunuz? Istranca Dağları'ndan. 104 kilometre." diye konuştu.
Videoda doğal gazın yaygınlaştırıldığı bilgisi verildiğinde Erdoğan, "Belediye başkanlığımda 50 bin evde doğal gaz vardı. Görevden ayrıldığımda 1 milyon 250 bine doğal gazı çıkardık." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kente ulaşım ağıyla ilgili yapılan yatırımların izlenildiği sırada, "Marmaray'ı yaptık mı? Avrasya Tüneli'ni yaptık mı? Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık mı? Birinci havalimanını yaptık mı?" diyerek, "Yaparsa AK Parti yapar." sözünü katılımcılarla tekrarladı.
Videoda, son yıllarda trafik ve toplu ulaşımla ilgili yaşanan sorunlardan bahsedilirken bir üst geçitte asılı olan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun "Tam Yol İleri" yazılı afişine işaret eden Erdoğan, "'Tam yol ileri.' diyor. Bu direksiyonu da kaybetti galiba. Tam yol geri." eleştirisinde bulundu.
"Sana, bir daha dönmemek üzere benim milletim tatil iznini verecek"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, video bittikten sonra "Yeniden İstanbul" sözlerini katılımcılarla tekrarlayarak, şöyle devam etti:
"Bizim yaptıklarımızda, yapacaklarımızda yalan yok, hilaf yok, göz boyama yok, kandırmaca yok. Hepsi de ya zaten ortada olan ya da programı, projesi, planı hazırlanmış olan... Bize göre en tehlikeli insan, gözünüzün içine bakarak yalan söyleyebilen, bunu da büyük bir iştiyakla yapandır. İşte bunlar, İstanbul'u sel alıyor, İstanbul'un belediye başkanı İsviçre'de, tatilde. 'Benim de tatil yapma hakkım yok mu?' diyor. Var. Sana, bir daha dönmemek üzere benim milletim tatil iznini verecek."
Alandakilere, "Buna hazır mıyız?" diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Evet." yanıtını aldı.
Mitingden notlar
AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, Güngören Belediye Başkanı Bünyamin Demir, AK Parti Güngören İlçe Başkanı Devran Yalçınkaya ve Cumhur İttifakı'nın İBB Başkan adayı Murat Kurum da mitingde konuşma yaptı.
Konuşmasının ardından Erdoğan, beraberindekilerle sahnede vatandaşları selamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sırada, miting alanındaki bir binaya asılan, "Ne sen bizi bırakabilirsin ne de biz seni, seninle ölümüne sözleşmedik mi?" pankartını okuyarak, "Eyvallah. Allah yar, yardımcımız olsun. Ben sizleri Allah için seviyorum. Sizin de bu şekilde sevdiğinize inanıyorum. Yarın akşam Güngören'den inşallah müjdeleri bekliyoruz. Durmak yok." dedi.
Erdoğan, miting alanındaki vatandaşlarla, "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, buradaki gibi kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız." sözlerini tekrarladı.
Platforma çıkan çocuklarla fotoğraf çektiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, onlara harçlık dağıttı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde namaz kıldı
Erdoğan, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri kapsamındaki mitinglerini Güngören'de tamamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, akşam namazı için Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'ne geldi. Namazı burada kılan Erdoğan, camideki vatandaşlarla sohbet etti, kendisini bekleyen çocuklara harçlık dağıttı.
Erdoğan'a, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe ve Cumhur İttifakı'nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum da eşlik etti.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.