Adalet Bakanı Bozdağ: Çocukların cinsel istismarı bir insanlık suçudur
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Çocukların cinsel istismarı din, ahlak, hukuk, kültür dahil bizim mukaddes saydığımız her değeri ayaklar altına almak, çiğnemektir. Çocukların cinsel istismarı bir insanlık suçudur." dedi.
Ankara
Bozdağ, AK Parti Çandır İlçe Danışma Meclisi Toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin hızla geliştiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde geceyi gündüze katarak çalıştıklarını ifade eden Bozdağ, Erdoğan'ın Türkiye'yi ve dış politikayı yönetirken, il ziyaretleri yaparken muhalefetin sadece hükümeti eleştirdiğini söyledi.
Bozdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kadrosunu da gece gündüz çalıştırdığını, saat 03.00'te telefonla arayarak çeşitli konuları sorduğunu ve sıkıntıları ilgililerle konuştuğunu dile getirdi.
Türkiye'nin güçlü yürüyüşünün devam edeceğini ifade eden Bozdağ, güçlü Türkiye oluşturan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğindeki AK Parti'nin, Cumhur İttifakı'nın, Türkiye'nin durdurulmak istendiğini kaydetti.
Türkiye üzerine yapılan hesapların hiçbirisinin tutmayacağın söyleyen Bozdağ, Türkiye'nin Suriye'de terör devleti kurulmasına yönelik hesapları bozduğunu vurguladı.
"Türk milleti, kifayetsiz siyasal eğilimlere yol açmayacak, yetki vermeyecek"
Büyük güçlerin hesaplarına göre değil, Türk milletinin hesabına göre hareket eden iktidarla istediğini yapamayanların kendi gözlerine bakarak hiza ve istikamet alan iktidar istediğini aktaran Bozdağ, şöyle devam etti:
"Bunlar 2023'e giderken dört yıldır çalışıyorlar, çalışıyorlar, kendilerince bir hesap yapıyorlar, hesapları belli ki tam olmadı, ABD'ye, İngiltere'ye, şimdi de Almanya'ya ziyaretle hesaplarına destek istiyorlar. Diyorum ki Jeremy Rifkin, yahut da başkaları, Amerikalılar, İngiltereliler yahut da Almanlar Türkiye'de iktidarı tayin etmeyecekler. İktidara, birini getirecek olan aziz Türk milletidir. İktidarı değiştirecek olan yine aziz Türk milletidir. İktidarı Washington'da, Londra'da, Berlin'de değil, Ankara'da, Türkiye'de, Yozgat'ta arayanlara iktidar yetkisini bu millet verecektir. Ben buna yürekten inanıyorum. Çünkü Türk milleti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde manda ve himayeyi reddetmiş asil bir millettir. Şimdi gönüllü mandacılığa, Amerika'nın, başka güçlerin himayesine göz kırpan, kifayetsiz siyasal eğilimlere yol açmayacak, yetki vermeyecek, 'Yine ve yeniden Recep Tayyip Erdoğan, yine ve yeniden büyük Türkiye' diyecek."
Muhalefetin, kendisi dahil bakanları tehdit ettiğini söyleyen Bozdağ, helalleşmeyle değil, hesaplaşmayla hareket edildiğini vurguladı. "Bunların derdi Türkiye'de helalleşmek değil, kendilerince hedefleri hesaplaşmak." diyen Bozdağ, Türk milletinin sandıkta hesap soracağını aktardı.
Muhalefetin yeni söz söylemediğinin altını çizen Bozdağ, şöyle devam etti:
"Millete verdikleri umut var mı, yok. Ortaya koydukları bir eser, proje var mı, yok. İkinci Yüzyıla Çağrı'da milleti uyutmaktan başka bir iş yaptılar mı, yok. Bunların en heyecanla anlattıkları şey bile bunların hepsini uykuya daldırdı. Heyecan uyandırıyorlar mı, o da yok. Umut yok, gelecek yok, heyecan yok, proje yok. Peki bu millet size niye oy verecek? Tayyip Erdoğan'a niye oy veriliyor diye bakanlar Tayyip Bey'in Türkiye Yüzyılı vizyonuna, ortaya koyduğu projelere baksınlar, bakmaları lazım. Çünkü Türkiye, milletine verdiği sözü tutan, sözünün arkasında 15 seçimdir duran, 20 yıldır icraatıyla da bunu ispat eden bir liderle yönetiliyor."
Millet İttifakı'nın, Türkiye'yi Anayasa ve yasalara göre, kendi hür iradesiyle yönetecek cumhurbaşkanı adayı aramadığını kaydeden Bozdağ, altılı masadaki genel başkanlara itaat edecek, omurgasız ve kukla bir aday arandığını ifade etti.
Bozdağ, "Diyorlar ki şimdiden 'Cumhurbaşkanı seçilirse bizim adayımız Anayasa'ya, yasalara göre Türkiye'yi yönetmeyecek altı genel başkanın iradesine göre Türkiye'yi yönetecek.' Bu, Anayasa'nın bazı hükümlerini fiilen yürürlükten kaldırma anlamına gelir. Devletin içinde paralel bir devlet yönetimi ortaya koyma anlamına geliyor. Türk milleti kendi iradesiyle ülkeyi yöneten kudretli bir cumhurbaşkanına alışmıştır." dedi.
Türkiye'nin insan hak ve hürriyetleri konusunda büyük reformlara imza attığını anlatan Bozdağ, hak arama yollarının çoğaltıldığını, hukuk devleti standartlarının yükseltildiğini dile getirdi.
Başörtüsüne yönelik Anayasa değişikliği teklifinin TBMM'ye sunulduğunu hatırlatan Bozdağ, hem başı açık hem de başı örtülü kadınların haklarını koruyan, teminat altına alan adım attıklarını bildirdi.
Bakan Bozdağ, "Bu değişikliğin en önemli özelliklerinden biri devletin, temel hak ve hürriyetler karşısında tutum belirlerken temel hak ve hürriyetleri korumayı esas alarak, korumayı sağlayarak tutum belirlemesini devlete emreden bir düzenleme. Bu açıdan da son derece önemli. Temel hak ve hürriyetler devlete göre değil, devlet temel hak ve hürriyetlere göre pozisyon alacak ve ona göre temel hak ve hürriyetleri korumak kaydıyla alınan ve verilen bir hizmetin gereği olan kıyafet söz konusu olduğunda başörtüsünü ve kadının dini inancı sebebiyle tercih ettiği kıyafetini kullanmasını garanti altına alıp ondan sonra diğer kıyafeti belirleyecek." şeklinde konuştu.
Milletvekillerini teklife destek vermeye çağıran Bozdağ, şunları kaydetti:
"Bu, son derece önemli bir konu, siyasetin üstünde, halkın tabanda ittifak ettiği temel bir konudur. Buradan ayrışma çıkarmak veyahut da 'hayır' demek için bahane üretmek kimseye fayda vermez. Teklif 400'ün üzerinde bir oyla kabul edildiği takdirde referanduma götürülmeyeceği dün de açıklandı. Sayın Cumhurbaşkanımız daha önce de açıkladı. Bugün bir kez de ben söylüyorum, eğer bu teklif yasalaşma sınırı olan 400 ve üzeri oyla TBMM'de kabul edilirse referanduma Sayın Cumhurbaşkanımız götürmeyecektir. Çünkü bizim amacımız buradan herhangi bir siyasi beklenti değil, bu sorunun Türkiye'nin gündeminden kalıcı olarak çıkmasıdır."
"Adalet Bakanı doğru bir yerde duruyor"
Adalet Bakanı olarak davalar ve soruşturmalar hakkında konuşmamayı prensip edindiğini belirten Bozdağ, bu konudaki Anayasa ve yasa hükümlerini hatırlatarak, şunları söyledi:
"Adalet Bakanı olarak ben her davada bir açıklama yaparsam o zaman adaletin terazisi nasıl dosdoğru tartacak? Kürsüde olan hakimler, savcılar, değerlendirme yaparken 'Kurul başkanı, Adalet Bakanı böyle demiş' diye onun tesiri altında kalmayacak mı? Ben adalet yerini bulsun diye konuşmuyorum. Ben hukuk devleti gereği gibi işlesin diye konuşmuyorum. Ben adalet terazisi dosdoğru tartsın diye konuşmuyorum. Yargı bağımsız ve tarafsız karar versin diye konuşmuyorum. Yoksa benim de her konuda söyleyecek bir sürü sözüm var ama bulunduğum konum itibarıyla adalet terazisinin ayarı bozulmasın, yargının bağımsız ve tarafsız işleyişi halel görmesin, adalet yerini bulsun, hak yerini bulsun diye ben konuşmuyorum. Hukuk devletinin gereği olarak da konuşmuyorum."
Bazen eleştirildiğini aktaran Bozdağ, "Sustuğumuz konular kabul ettiğimizden değil, içimize sindiğinden değil ama konumumuz gereği hukuku korumak, hukukun üstünlüğünü ayakta tutmak, yargının bağımsızlığına ve tarafsızlığına riayet etmek, hukuk terazisinin doğru tartmasını temin etmek maksadıyla bizim almamız gereken doğru pozisyon. Ben bu konuda takdir beklerken herkes benden yargıya müdahale etmemi istiyor. Bir karar verin. Bütçe görüşmelerinde de oldu. Ben soruyorum, Adalet Bakanı olarak benim yargıya müdahale etmem doğru mu, değil mi? Doğru değil. O zaman niye müdahale etmemi istiyorsunuz. Müdahale etmemen doğru mu, doğru. O zaman niye müdahale etmediğimde kınıyorsunuz? Adalet Bakanı doğru bir yerde duruyor, HSK Başkanı doğru bir yerde duruyor. Her türlü kınamaya, her türlü suçlamaya rağmen doğru yerde de durmaya devam edecektir." ifadelerini kullandı.
"Yargıya emir ve talimat verecek bir pozisyon bende yok"
Haksızlığın, hukuksuzluğunun gereğinin yargıda görüleceğini vurgulayan Bozdağ, hukukun sağlıklı işlemesinin, usul ve yasaya uygun hareket etmesinin temel arzu olduğunu söyledi.
Adalet Bakanı Bozdağ, şunları kaydetti:
"Görülen herhangi bir davayla irtibat kurmaksızın genel anlamda ve çerçevede bir ifadede bulunmak istiyorum. Çocukların cinsel istismarı din, ahlak, hukuk, kültür dahil bizim mukaddes saydığımız her değeri ayaklar altına almak, çiğnemektir. Çocukların cinsel istismarı bir insanlık suçudur. Bunun karşılığı da elbette bizim hukukumuzda vardır. Hukuk böyle bir iddia gündeme geldiği zaman dosya, delil, taraflar, iddia, savunma, her şeyi değerlendirir, kararını ona göre verir. Ben hakim değilim, ben savcı değilim. Kararı verecek yargıdır. Mağdur şikayette bulunmuş, Cumhuriyet savcısı soruşturma yapmış, iddianamesini düzenlemiş, davasını açmış, mahkeme iddianameyi kabul etmiş, duruşma gününü vermiş, hukuk işliyor. Yargılama sonunda da maddi hakikat bütün yönleriyle ortaya çıkacaktır. Hukuka güvenmek, hukukun sağlıklı işleyişine güvenmek bizim için önemlidir. Önemli olan hukukun işlemesidir. Üzeri örtülen, kapatılan bir şey yok. Bu işi ortaya çıkaran zaten yargıdır. Yargı bu konuda gereğini takdir edip değerlendiriyor. Yargının yerine geçerek yargıya emir ve talimat verecek bir pozisyon bende yok. Hiç kimsede de yok, olmaması lazım. Önemli olan hukukun sağlıklı ve usule, yasaya uygun işlemesidir."
Toplantıya Yozgat Belediye Başkanı Celal Köse, AK Parti Yozgat İl Başkanı Yusuf Başer, Çandır Belediye Başkanı Mustafa Ertan Örgün, AK Parti Çandır İlçe Başkanı Halim İlbay ve partililer katıldı.
Bozdağ, toplantı öncesinde belediyeyi ziyaret ederek Belediye Başkanı Örgün'den çalışmalar hakkında bilgi aldı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.