Dolar
36.67
Euro
39.90
Altın
2,982.58
ETH/USDT
1,938.90
BTC/USDT
84,516.00
BIST 100
10,840.59
Politika

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 2025'te sağlık teşkilatımızı 37 bin yeni personel ile daha da güçlendireceğiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İnşallah 2025 senesi içinde sağlık teşkilatımızı, istihdam edeceğimiz 37 bin hekim dışı yeni personelle daha da güçlendireceğiz." dedi.

Mikail Bıyıklı, Zeynep Rakipoğlu, Gökçe Karaköse, İrem Demir  | 14.03.2025 - Güncelleme : 14.03.2025
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 2025'te sağlık teşkilatımızı 37 bin yeni personel ile daha da güçlendireceğiz Fotoğraf: Mustafa Kamacı/AA

İstanbul

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde sağlık çalışanlarıyla bir araya geldiği iftar programında yaptığı konuşmada, sofralarını sağlık çalışanlarıyla paylaşmanın memnuniyeti içerisinde olduğunu söyledi.

Türkiye'nin 81 vilayetinde millete fedakarca hizmet eden, toplam sayısı 1,5 milyonu bulan sağlık ordusunun her bir mensubuna ayrı ayrı şükranlarını sunan Erdoğan, bugün aynı zamanda 14 Mart Tıp Bayramı'nın idrak edildiğini, hekimlerle birlikte tüm sağlık çalışanlarının bayramını gönülden kutladığını belirtti.

Tıp Bayramı'nın ülke, millet ve sağlık çalışanları için hayırlara vesile olmasını yüce Allah'tan niyaz ettiğini söyleyen Erdoğan, programı düzenleyen Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve ekibine teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Malumunuz 14 Mart, tıp tarihimizde iki önemli vakanın yıl dönümüdür. Bunlardan ilki tıp eğitimiyle ilgilidir. Bundan tam 198 yıl önce 14 Mart 1827'de ordumuza hekim yetiştirmek üzere Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire kurulmuştur. Böylelikle ülkemizde modern tıp eğitimi resmen başlamıştır. 14 Mart'ın tekabül ettiği diğer bir hadise ise tıbbiyelilerin beyaz önlüklerini bayrak yaparak başlattıkları muhteşem kıyamdır. İstanbul'un ve okullarının işgal edilmesine itiraz eden tıbbiyeliler, 14 Mart 1919'da okulun iki kulesi arasına astıkları büyük bir Türk bayrağı ile tüm öğrencileri toplantıya çağırmışlardır."

Direnişin önderlerinden Dr. Memduh Necdet'in duygu ve cesaret yüklü cümlelerinin bugün bile herkes için ilham verici olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Memduh Necdet, tıbbiyenin salonunu dolduran genç hekimlere şöyle seslenmiştir; 'İtiraf ediyoruz ki vatan, bilhassa onun kalbi, beyni olan İstanbul, bu dakikada korkunç bir buhran geçiriyor ama korkmuyoruz, buradayız, burada kalacağız. İstanbul bizimdir çünkü halife ve hakan yatağıdır. İstanbul bizimdir çünkü şehitler ve tarih buradadır. İstanbul bizimdir çünkü istiklal buradadır.' Bu muazzam ve muhteşem sözler sadece tıbbiyenin salonunda değil adeta tüm İstanbul'da yankılanmış, işgalciler neye uğradığını şaşırmış, toplantıyı şiddet kullanarak dağıtmaya çalışmışlardır." diye konuştu.

"Tüm sağlık personelimize, ülkem ve milletim adına bir kez daha teşekkür ediyorum"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tıbbiyelilerin İstiklal Harbi'nde hem cephe hattında hem cephe gerisinde hayatlarını riske atarak, kahramanca mücadele ederek şehit düştüklerini ve gazilikle müşerref olduklarını anımsattı.

Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının, genç Cumhuriyet'in büyümesi ve güçlenmesinde de hep önde yer aldıklarını vurgulayan Erdoğan, "Son olarak Kovid-19 salgınına karşı yürüttüğümüz savaşın ilk safında yine sağlık çalışanlarımız bulunuyordu. Hocasından doktoruna, hemşiresinden teknik personeline kadar sağlık ordumuzun tüm neferlerinin gayretine ve özverisine hem salgında hem de 6 Şubat depremlerinde milletçe hep beraber şahitlik ettik. Günlerce hatta haftalarca evlerinden, evlatlarından uzakta kalan, bir cana şifa olmak için gerektiğinde kendi canını tehlikeye atan, hekim olmanın, sağlık çalışanı olmanın omuzlarına yüklediği ağır mesuliyetle ülkesine ve milletine sevda ile hizmet eden siz kardeşlerimizin çabalarını, emeklerini asla ve asla unutamayız. Rabb'im sizlerden, tüm sağlık camiamızdan razı olsun diyorum. Sizlerin şahsında tüm sağlık personelimize, ülkem ve milletim adına bugün bir kez daha teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.

14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde sağlık çalışanlarıyla iftar programında buluşan Erdoğan, sağlık çalışanlarının zor günlerde gösterdikleri fedakarlıkların millet tarafından her zaman şükranla yad edileceğini söyledi.

Erdoğan, vazife esnasında vefat edenler başta olmak üzere dar-ı bekaya uğurladıkları tüm sağlık çalışanlarına rahmet diledi.

Bir gerçeği hatırlatmakta fayda gördüğünü kaydeden Erdoğan, "Salgınla mücadeleyi Amerika ve Avrupa'sı dahil imkan bakımından bizden ileri düzeyde olan ülkelerden daha iyi yönetmemizde, şu an çatısı altında bulunduğumuz Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi gibi sağlık tesislerimiz de oldukça kritik roller oynamışlardır. Ülkemizdeki muhalefetin 'israf' dediği, engellemek için her yolu denediği hatta akla ziyan mazeretler üreterek bağlantı yollarını dahi yapmadığı bu hastaneler, binlerce insanımızın hayatının kurtulmasına vesile olmuştur. Tabii, sel gider ama balçığı kalırmış. Her ne kadar salgını atlatmış olsak da olumsuz etkilerini halen müşahede ediyoruz." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgının ardından toplumun ertelenmiş sağlık hizmeti talebinde çok ciddi artışlar yaşandığını, tüm dünya gibi Türkiye'nin de bu yeni durumla sınandığını belirtti.

Son 2 yılda sağlık sisteminde ilave bir yük oluşturan bu talebin doğru dağıtılması ve karşılanması amacıyla farklı adımlar attıklarını anlatan Erdoğan, "Vatandaşın sağlık hizmetlerine ilk başvuru kapısı olan aile hekimliğinin yeniden yapılandırılması ve koruyucu hekimliğin ön plana çıkartılması bunlardan sadece bir tanesidir. Her iki çalışmamızın da müspet neticelerini sahada görmeye başladık. Hekimlerimizin de çabalarımızı sahiplenmesiyle birlikte insanımızın doğru yerde, doğru zamanda etkin tedaviye ulaşmasını sağlayacak, inşallah hastanelerimizdeki yoğunluğun da azaltılmasını temin edeceğiz." dedi.

Erdoğan, göreve geldiklerinde önem ve öncelik vereceklerini ilan ettikleri alanlardan bir tanesinin de sağlık olduğunu anımsatarak, sözlerine şöyle devam etti:

"İnsanı merkeze alan, insan hayatına ve sağlığına değer veren bir anlayışla sağlık alanında 22 yıl boyunca pek çok reforma imza attık. Üniversite ve özel hastane kapılarının bütün vatandaşlarımıza açılmasını sağladık. Hastane, poliklinik, sağlık ocağı sayılarının arttırılmasından sağlık kuruluşlarımızdaki şartların ve teçhizatın modernleştirilmesine, sağlık alanında hizmet veren personelimizin sayı, özlük ve imkanlarının iyileştirilmesinden şehir hastaneleri gibi özgün projelerin sağlık sistemine kazandırılmasına kadar geniş bir yelpazede çok önemli işler yaptık. Çam ve Sakura'nın da içinde olduğu toplamda 37 bin 367 yataklı 25 şehir hastanemiz hamdolsun hizmete girdi. Halen toplam 13 bin 950 yataklı 11 şehir hastanesinin yapımı sürüyor. İhale, proje ve arsa süreci devam edenlerle birlikte hepsi tamamlandığında, toplamda 57 bin yatak kapasiteli 45 şehir hastanemiz olacak. Tomografi, MR, diyaliz cihazı, ambulans, hava ambulansı gibi birçok alanda geçmişle kıyaslanamayacak seviyelere ulaştık. İlk defa dönemimizde uygulamaya aldığımız evde sağlık hizmetleriyle bugün 2 milyon 753 bin insanımızın ayağına sağlık hizmetini götürüyoruz. Sağlıkta yaptığımız devrimleri burada tek tek anlatmaya kalksak değil iftarı, sahuru da herhalde burada yaparız."

"Sağlık personelimize el kaldırılmasını asla kabul etmeyiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'dan Hakkari'ye, Van'dan Muğla'ya, Antalya'dan Trabzon'a, ülkenin dört bir yanındaki vatandaşların sağlık hizmetlerinin son 22 yılda nereden nereye geldiğini zaten çok iyi bildiğini belirtti.

"Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi. Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi." düsturuyla emanetini taşıdıkları millete en kaliteli sağlık hizmetini sunabilmek için gece-gündüz demeden koşturduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Değerli dostlar, değişen ihtiyaçlara ve beklentilere cevap verebilmek amacıyla inşallah önümüzdeki dönemde kamunun sağlık alanında üstlendiği öncü rolü güçlendirmeyi, vatandaşın acil sağlık hizmet talebinde ambulanstan taburcu olduğu aralığa kadar sağlık hizmet sunumunun kalitesinin artırılmasını, kronik hastalıkların erken teşhisi, takibi ve tedavisinin yanı sıra gereksiz ilaç kullanımının önlenmesini, aşırı kilo ve hareketsizlik yanında madde, tütün ve teknoloji bağımlılığıyla mücadeleyi daha etkin bir şekilde yürütmeyi hedefliyoruz. Her alanda olduğu gibi sağlıkta da şiddete asla müsamahamız yoktur. Bu konuda ilkemiz sıfır toleranstır. Hayat kurtaran, insanın en değerli nimeti olan sağlığına kavuşmasına yardımcı olan hekimlerimize ve sağlık personelimize el kaldırılmasını asla kabul etmeyiz. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet konusunda zaten en üst düzeyde olan hassasiyetimizin değişmeyeceğini tekrar altını çizerek söylüyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 sene boyunca ne yaptılarsa, başta doktorlar olmak üzere sağlık çalışanlarıyla birlikte dayanışma içinde yaptıklarını kaydederek, "Neyi başardıysak, hekimlerimizle, hemşirelerimizle, sağlık çalışanlarımızla birlikte omuz omuza vererek başardık. İnşallah bu şekilde de yola devam edeceğiz." dedi.

Sağlık camiasının beklediği önemli bir müjdeyi sağlık çalışanları ve aziz milletiyle paylaşmak istediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnşallah 2025 senesi içinde sağlık teşkilatımızı, istihdam edeceğimiz 37 bin hekim dışı yeni personelle daha da güçlendireceğiz. Hayırlı uğurlu olsun diyorum. Bu düşüncelerle, hekimlerimiz başta olmak üzere ülkemizin dört bir ucunda sabır, şefkat ve metanetle insanımıza hizmet etmeyi görev bilen tüm sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramı'nı tekrar tebrik ediyorum." diye konuştu.

Sabuncuoğlu Şerefeddin Ödülleri sahiplerini buldu

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Hazreti Muhammed'in tüm insanlığa rahmet olarak gönderildiğini ve ahlaki mükemmelliğini anlatan "kainatın iftihar tablosu"nu günün anısına takdim etti.

Konuşmaların ardından 14 Mart Tıp Bayramı kapsamında düzenlenen Sabuncuoğlu Şerefeddin Ödülleri törenine geçildi. Törende, ödülleri Cumhurbaşkanı Erdoğan takdim etti.

Yaptırdığı normal doğum oranı yüksek, sezaryen doğum oranı düşük olan kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Sevdenur Su "hizmet ödülleri" kategorisinde, Konya-Ankara yolundaki trafik kazasında yaralanan 8 yaşındaki Eymen'e kendi çorabını giydiren acil tıp teknisyeni Aysen Göçer "vefa ödülü" kategorisinde ödül aldı.

Kovid-19 nedeniyle Haziran 2020'de vefat eden hemşire Dilek Akçabelen'in eşi Tansu Akçabelen ve oğlu Tunç Akçabelen'e de özel plaket verildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Sağlık Bakanı Memişoğlu, ödüle değer görülenlerle hatıra fotoğrafı çektirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan paylaşım 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık çalışanlarıyla bir araya geldiği iftar programına ilişkin paylaşımda bulundu.

Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Bugün iftarımızı sabır, şefkat ve metanetle insanımıza hizmet etmeyi görev bilen sağlık camiamızın kıymetli mensuplarıyla İstanbul Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanemizde yaptık. Böyle anlamlı bir günde gönüllerimizi buluşturan tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum." ifadesini kullandı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın