Dolar
34.55
Euro
36.01
Altın
2,686.33
ETH/USDT
3,290.90
BTC/USDT
97,680.00
BIST 100
9,510.00
Politika, arşiv

Çözüm sürecinin başarıya ulaşması için desteğimiz sürecek

HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, Davutoğlu ile görüşmesini son derece olumlu nitelendirerek, "Çözüm sürecinin başarıya ulaşması için desteğimizi sunmaya devam edeceğiz" dedi.

01.10.2014 - Güncelleme : 01.10.2014
Çözüm sürecinin başarıya ulaşması için desteğimiz sürecek

ANKARA

Başbakan Ahmet Davutoğlu, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı kabul etti.

Başbakanlık Yeni Bina'da basına kapalı gerçekleşen kabul, 1,5 saat sürdü.

Kabule, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, HDP Şırnak Milletvekili Selma Irmak ve Başbakanlık Başmüşaviri Ali Sarıkaya da katıldı.

HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, Başbakan Davutoğlu ile görüşmesinin ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Görüşmeye ilişkin, "Son derece önemli ve olumlu bir görüşme olarak tanımlayabiliriz" ifadesini kullanan Demirtaş, Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Kapsamında Yürütülecek Çalışmalara İlişkin Esaslar'ın yürürlüğe konulmasına yönelik Bakanlar Kurulu kararının Resmi Gazete'de yayımlandığını hatırlattı.

Bunu "olumlu bir gelişme" olarak değerlendiren Demirtaş, şunları söyledi:

"Elbetteki bu perspektife uygun pratik adımların yakın zamanda hayata geçmesi, çözüm süreci açısından, kalıcı barışın bir an önce gerçekleşmesi açısından çok önemlidir. Biz de HDP olarak parlamento içinde, dışında elimizden gelen bütün gayreti göstereceğiz, çözüm sürecinin başarıya ulaşması için desteğimizi sunmaya devam edeceğiz."

"Hepimizin çaba sarf etmesi lazım"

Suriye'de yaşananların ardından sınırdaki gelişmeleri kaygıyla yakından takip ettiklerini ifade eden Demirtaş, "Sadece Kobani'dekileri, Kobani'deki ya da Türkiye'de yaşayan Kürtleri ilgilendiren bir mevzu değil; hepimizi, Türkiye'nin tamamını ilgilendiren bir mevzu, önemli bir gelişmedir" diye konuştu.

Hükümetin IŞİD'i terör örgütü olarak tanımladığını hatırlatan Demirtaş, şöyle konuştu:

"Bu tehdidin bölgeden bertaraf edilmesi için Türkiye'nin hükümet olarak yapması gerekenler, bizlerin muhalefet olarak yapması gerekenler bu görüşmede ele alındı. Sayın Başbakanın bu konudaki yaklaşımları da olumludur. Umut ediyorum ki şu günlerde oluşan negatif hava, gerilimli atmosfer bir an önce yerini pozitif bir havaya bırakır. Hepimizin bunun için gayret, çaba sarf etmesi lazım. Çünkü bu ülkede ortak bir barışı, kalıcı bir eşitliği, adaleti, kardeşliği gerçekleştirmek istiyoruz, bunu hep birlikte yapmak istiyoruz. Bütün bölge halklarına da ülkelerine de bu barış sürecinin yaratacağı sinerjinin sirayet etmesini arzuluyoruz."

Özellikle Suruç'ta sınırda halka yönelik bazı müdahalelerin olduğunu savunan Demirtaş, "Onları da Sayın Başbakan ile paylaştık. Kendisi de dikkatle inceleyeceğini belirtti. O müdahalelerin de olmaması gerektiğini ifade ediyoruz, düşünüyoruz" dedi.

Kobani'den çok sayıda sivilin yaşananların ardından Türkiye'ye giriş yaptığını hatırlatan Demirtaş, "Gelenlerin yaşadığı sorunlar, sıkıntılar olmakla birlikte kısa süre zarfında Türkiye'nin sınırlarının sivil insanlara açılması önemlidir. Bu konuda hükümetin yaklaşımı olumludur" ifadelerini kullandı.

"Daha fazla diyalog içinde olunması gerektiğini ifade ettik"

Davutoğlu'na sınırların açılması konusunda teşekkür ettiklerini belirten Demirtaş, "Ama eksikleri, yapılan hataları, yanlışları giderebilmek ve doğru bir rotada, doğru bir siyaseti hep birlikte sahada pratikte gerçekleştirebilmek için daha fazla diyalog içinde olunması gerektiğini ifade ettik" dedi. 

Görüşmede, tezkere konusundaki eleştirilerini de aktardıklarını anlatan Demirtaş, "Sayın Başbakan, bunun bir savaş tezkeresi olmadığını ifade ediyor. Yarın Parlamento'da görüşülürken zaten detaylı olarak görüşlerimizi paylaşacağız, kamuoyuna görüşlerimizi detaylı ifade edeceğiz" diye konuştu. 

Davutoğlu ile görüşmenin "genel olarak olumlu" olduğunu bildiren Demirtaş, şöyle devam etti:

"Başbakanlık'ta Sayın Başbakan ile görüşme yapmış olmak, bütün bu konuları açık yüreklilikle tartışmış olmak, bütün bu gerilimli atmosferde önemliydi. Sorunlara diyalogla çözüm bulabilme açısından önemliydi, verimli bir görüşmeydi."

Sorular

Demirtaş,  açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.  "Tezkere için tutumunuz nedir?" sorusuna Demirtaş, şu karşılığı verdi:

"Biz, hayır oyu kullanacağımızı belirttik. Eleştirilerimiz var. Tabii ki Suriye'de olup bitenlere sessiz kalınsın demiyoruz ama çözüm yöntemi olarak önerdiğimiz şeyler, farklıdır. Tezkerede ucu açık ifadelerin olması, özellikle uluslararası askeri güçlerin Türkiye'de ne amaçla, hangi süre zarfında bulunabileceklerine dair açıklıkların olmaması gibi eleştirilerimiz vardı. Askeri kara operasyonlarından çok, uluslararası Suriye'ye dönük işgalden çok yereldeki direniş gösteren grupların desteklenmesinin daha doğru olacağını düşünüyorum. Çünkü orada rejime karşı muhalefet sürdüren, mücadele eden, direniş içerisinde olan çeşitli güçler var. Bu güçlerin doğrudan desteklenmesi, daha sonuç alıcı olur inancındayız."

Demirtaş, "Kobani ile ilgili olumlu dediniz. Dün, PYD'ye silah yardımı için koridor talebiniz olmuştu. Bu anlamda mı olumlu? Başka talepleriniz  de oldu mu?" sorusu üzerine, şöyle konuştu:

"Hayır. Biz, bu mevzuları konuşmadık, Sayın Başbakan'la. Sayın Başbakan, IŞİD'e kesinlikle destek vermediklerini bu görüşmede de bir kez daha ifade etti. Kamuoyunda bu yönlü, yanlış bir algının yaratıldığını, asla böyle bir yaklaşımlarının olmadığını ve olmayacağını, tam tersine Kobani'nin IŞİD'den, IŞİD tehdidinden kurtarılması, Suriye'nin Irak'ın IŞİD tehdidinden kurtarılması gerektiğini düşündüklerini, bunu savunduklarını, insani yardım konusunda da Hükümet olarak ellerinden geleni yapacaklarını ifade ettiler. Biz, bu görüşmede, silah, koridor, vesaire, bunları konuşmadık."

"Çözüm adına fikri desteğini sunmak isteyen herkes, komisyonlarda yer alabilmeli"

Demirtaş, "Çözüm süreci ile ilgili iki koordinasyon kurulu oluşturulacak. Bu komisyonlar sizin beklentiniz doğrultusunda mı oluşacak? HDP açısından çözüm süreci hangi noktada?" sorusunu yanıtlarken, Bakanlar Kurulu Kararı olarak yayımlanan yol haritası niteliğindeki belgenin çok önemli olduğunu söyledi. HDP heyetinin bugün İmralı'da bir görüşme gerçekleştirdiğine işaret eden Demirtaş, şöyle konuştu:

"O toplantıdan ve görüşmeden çıkacak sonuçlar, hayati derecede önemlidir. Oradan yapılacak açıklamayı da beklememiz lazım. Fakat bütün risklerine, bütün gerilimlere rağmen çözüm sürecinin devam ettiği ortada. Bizler de devam etmesini arzuluyoruz. Bir an önce pratikleşmesi ve sorunların pratikte çözümü konusunda adımların atılmasını arzuluyoruz. Oluşacak komisyonlar sadece HDP'nin isteği doğrultusunda oluşacak komisyonlar değil. Bu komisyonlarda uzmanlar, sivil toplum örgütleri, akademisyenler yer alabilir. Zaten Bakanlar Kurulu Kararı'nda da bu şekilde zikredilmiştir. Pratikte bu komisyonlar oluşurken çözüm adına fikri desteğini, pratik desteğini, düşünsel desteğini sunmak isteyen herkes, bence bu tür komisyonlarda yer alabilmeli, görev alabilmeli ve çözüm sürecine destek sunabilmelidir. Pratik uygulama da gecikmeden bir an önce hayata geçmesi gereken önemli bir mevzudur. Sayın Başbakan ile bu konuları kısa da olsa konuşma fırsatımız oldu."

"HDP tezkereye hayır oyu verecek"

Bir gazetecinin, "Tezkerenin gerekçesinde 'sadece IŞİD terör örgütünün değil PKK dahil diğer terör örgütlerinin bölgede ciddi risk oluşturduğuna' dair ifade var. Siz de bölgede incelemede bulundunuz. Tezkeredeki bu ayrıntıyı nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Demirtaş, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Hükümet, çözüm sürecinde pratik adım atma konusunda bir karar aldı, Bakanlar Kurulu, bir karar yayımladı. Elbette ki bu kararın uygulamaya geçmesi demek, çözüm sürecinin tezkere ile değil diyalog ile ilerleyeceğini gösteriyor. Biz, buna inanmak istiyoruz, buna güvenmek istiyoruz. Dolayısıyla tezkere, doğrudan PKK'ye karşı savaş ilanıdır, şeklinde belki bu aşamada ifade edilmez, edilemez çünkü daha dün çözüm sürecinin pratikte nasıl ilerleyeceğine dair Bakanlar Kurulu kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı. Asıl referansın o olduğunu düşünüyoruz. Olması gereken, çözüm sürecinde de atılması gereken adımların orada ifade edilen hususların hayata geçirilmesidir. Fakat yine de biz, ilkesel olarak hiçbir savaş kararına bugüne kadar evet demedik. Ulusal, uluslararası bir karadan işgale yol açacak müdahaleleri desteklemedik. Bir ilkesel tutum olarak HDP, bu konudaki tavrını elbette ki sürdürecek ve tezkereye hayır oyu verecek. Umut ediyorum ki tezkere Meclis'ten geçse bile tezkerenin kullanılmasına ihtiyaç kalmadan, gerek kalmadan bölgedeki sorunlar, diyalogla çözüm noktasına gelir."

"Bu barış, hepimizin ortak barışı"

 Selahattin Demirtaş, "Kandil'den gelen açıklamaların süreci olumsuz etkilediğini düşünüyor musunuz?" sorusunu yanıtlarken şunları kaydetti:

"Bütün bu karşılıklı geren, gerilimi ifade eden açıklamalar, pratikteki sorunlardan kaynaklı. Dolayısıyla pratikte yaşanan sorunlar çözüldükçe ben inanıyorum ki açıklamalar da olumlu temelde gelişecektir. Çözüm sürecinin bir yerinden hepimizin tutması lazım. Sonuçta bu barış, hepimizin ortak barışı. Arzu ettiğimiz, adalet, eşitlik ve özgürlük talepleri, ülkemizin tamamını, bütün halkları, bireyleri ilgilendiren mevzusudur. Bizler, iki parti olarak meseleyi hiçbir zaman ele almadık. Bu görüşmeyi de iki parti olarak yapmadık, Başbakan'lıkta Sayın Başbakan'la devlet adına bir görüşme gerçekleştirdik. Bütün halklar, şundan emin olmalı ki bizler çözüm sürecinde ısrarlıysak bu, sadece partimizin çıkarları ya da açık söyleyeyim Kürtlerin çıkarlarına yürüyen bir süreç olduğu için değil bütün halkların, Arabın da, Türkün de, bu ülkede yaşayan Ermeni'nin de, Alevi'nin, Sünni'nin de çıkarına, yararına olduğuna inandığımız için biz bu süreçte ısrarcıyız. Barışı, bu nedenle çok önemsiyoruz. HDP olarak bu ilkesel duruşumuzu, kararlılığımızı hep sürdürdük. Bu kritik günlerde, kritik saatlerde de çözüm süreci adına umutlu gelişmeleri, pratiğe yansıtabilmek için çaba sarf etmek lazım. Barış, sadece lafla yürüyen bir peynir gemisi değildir. Bizler, pratikte değişiklikleri karşılıklı adımlarla ilerletmek zorunda hissediyoruz kendimizi."

Muhabir: Sarp Özer, Fatma Can

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın