Ekrem İmamoğlu'ndan Galatasaray Başkanı Cengiz'e ziyaret
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı İmamoğlu, seçim çalışmaları kapsamında Galatasaray Kulübü Başkanı Cengiz'i ziyaret etti.

İSTANBUL
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, seçim çalışmaları kapsamında Galatasaray Kulübü Başkanı Mustafa Cengiz'i ziyaret etti.
Türk Telekom Stadyumu'ndaki ziyarette konuşan İmamoğlu, İstanbul'un dünya çapında markaları olduğunu belirterek, en öne çıkan markaların da 3 kulüp olduğunu belirterek, "Beşiktaş kulübümüzü ziyaret etmiştik. Bugün de Galatasaray kulübümüzü ziyaret ettik." dedi.
İmamoğlu, "Değerli başkan ve yöneticileriyle özellikle İstanbul kentinden beklentileri nedir? 114 yıllık kulübün hem bugünü hem de yarını açısından bu kentle bütünleşmesi, bu kentte spor kültürünün yaygınlaştırılmasının yanı sıra Galatasaray Kulübünün markalaşması konusunda bu kentin kulübümüze katacakları, ortak neler üretebiliriz noktasında fikirlerimizi paylaştık. Kendilerinin de çok değerli fikirlerini aldık." şeklinde konuştu.
Kulüpleri İstanbul'da sporun gelişimine ve herkesin her yaşta spor yapabilmesini motive edici bir unsur olarak gördüklerini kaydeden İmamoğlu, şöyle devam etti:
"Bu motivasyonu en üst seviyede sağlamak için sadece tesisleşme yetmiyor. İşin başka paradigmaları var. Tümüyle bu alanlara beraber eğileceğimizi anlattık. İnanılmaz çok değerli işler çıkacağını şimdiden görüyorum. Kent kulüp ilişkisi açısından bu şehrin bence sanal büyütülmeye dönük bir takım kavramlar üretmeye ihtiyacı yok, zaten mevcut çok değerli kulüpleri var. Onur duyduk. Galatasaray'a binlerce sporcusu ve milyonlarca taraftarıyla tüm spor alanlarında yapacağı mücadelede başarılar diliyorum."
Mustafa Cengiz de "Sportif anlamda biz siyasette asla olamayız. Sportif anlamda sayın başkanla düşüncelerimizi paylaştık. Özellikle büyük kentlerde, İstanbul'daki bir spor kulübü olarak İstanbul kentinde spor kulüplerine doğrudan ve daha çok katkı vermesini temsil anlamında diliyoruz. Biz sadece spor kulübü değiliz." ifadelerini kullandı.
Cengiz, İmamoğlu'na başarı dileklerini de iletti.
"Meclis başkanı 1 Nisan'da görevine dönecek"
İmamoğlu, daha sonra Güngören Birleşik Esnaf ve Sanatkarlar Odasını ziyaret etti.
Ziyaretin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan İmamoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin TBMM Başkanı Binali Yıldırım'ın istifa etmesine gerek olmadığına ilişkin sözlerinin hatırlatılması üzerine, "Yasada yeri net, tanımlanmış. Herkes kendine göre yasaları yorumlarsa işin içinden çıkamayız. Bu net. 1 Nisan'da zaten çok sevdiği görevine geri dönecek meclis başkanı." değerlendirmesinde bulundu.
Dikey mimariye yönelik soru üzerine de İmamoğlu, "Herkes kafasına göre bir şehir kurguluyor. Böyle olmaz. Bu kenti nasıl bütünleştirebiliriz, hangi kavramla burada bir dönüşüm felsefesi oluşturabiliriz ? Ama böyle değil, şu yapılaşmanın burada yaşayan hiçbir insanın kültürüne uygun olmadığını biliyoruz." değerlendirmesini yaptı.
İmamoğlu şöyle devam etti:
"Biz karşıyız demekle bu düzelmiyor. Bunun düzelmesi bir anlayış meselesi. Biz bunu düzelteceğiz. Güngören iyi durumda değil. Güngören'de sizin şu anda durduğunuz kadar yeşil alanınız yok. Sorunları tek tek sıralarsak, insani açıdan bu çok kötü. O zaman kimi suçlayacağız? 25 sene aynı anlayış yönetiyorsa o anlayışı suçlayacağız."
Otopark sorununa da değinen İmamoğlu, kendisine ait olan ve daha önce köfteci olarak işlettiği, şu anda manifaturacı olarak devam eden dükkanı ziyaret ederek, "Üniversite öğrencisiyken köfteci dükkanı açmanın başka bir hikayesi var. Bir anda üzerime kaldı. Mesuliyet almıştım. Personel yetişmediği zaman alt kata inip bulaşık yıkardım. Her zaman söylerim hangi işi yaparsanız yapın en iyisini yapmak önemli. Bu dükkan çok şey öğretti bana." ifadelerini kullandı.
"31 Mart'tan sonra özgür, üretken ve mutlu bir şehir oluşturalım"
İmamoğlu, The Green Park Otel'de Güngören sanayici ve iş insanlarıyla yaptığı toplantıda ise Güngören'de kişi başına düşen yeşil alanın 0,70 metrekare olduğunu vurgulayarak, olması gereken miktarın en az 20 metrekare olduğunu söyledi.
Güngören'in geri kalmış, insani olarak yaşama standartlarının çok altında bir ilçe olduğunu aktaran İmamoğlu, "25 yıldır burayı yöneten akıl Güngören'i bu hale getirmek zorunda mıydı diye düşündüğümde, 'Hayır.' diyorum. Bu bir yol haritasıdır. Güngören kötü yönetilmiştir. Güngören'i bu şekilde görmek üzücü. Aynı şeyi Bağcılar, Esenler için de söyleyebiliriz. İstanbul'un bugün geldiği nokta siyaset üstü bir durumdur. İstanbul'un nüfusu 16 milyonu aşmıştır. Böyle bir kentin yarını için İBB'nin hiç bir tasarrufu yok. Bu kentin geleceğe dönük stratejik bir planı yoktur. İstanbul'u sorunlarla dolu bir megapol olarak tanımlayabiliriz." diye konuştu.
İmamoğlu, 31 Mart seçimlerinin sadece bir belediye başkanı seçimi olmadığını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sanayicilere hep şunu soruyorum; 'Sizinle ilgili yöneticilerden herhangi bir planlama duydunuz mu?' Çoğu, 'Duymadık.' diyor. Biz sanayicilerimizin, üreten insanların bu şehirden gideceksiniz deme hakkına sahip olmadığımızı biliyoruz. Planlı, uzun vadeli, değişime muhtaç alanlarda sanayi ile ilgili farklı üretim stratejilerinin gelişmesi gerektiğini konuşmalıyız. Aynı zamanda bu şehrin planlı istihdam üreten tesislerinin varlığını mutlaka desteklemeliyiz. Elbette alt yapı, ulaşım sorunlarını çözerek desteklemeliyiz. Bugün Güngören Sanayi Mahallesini gezdim, 20 yıl önce neyse bugün de odur. Bu örnekleri İstanbul'un her yerinde çoğaltabilirsiniz.
31 Mart'tan sonra İstanbul'da hayatın değişmesi, sistemin başka yöne dönmesi, İstanbul'un kendine gelmesi, kıymetinin farkına varması ve planlı bir şekilde tekrar dünya merkezi olması yolunda ilerlemesi lazım. Dünyada merkez olmayı hak eden İstanbul'un, kendi kaynaklarını üreten, ekonomik olarak merkezi hükümete yük değil yardımcı olan, ayakları üstünde duran, dünyanın çekim merkezi bir şehir olmasını mutlaka başarmalıyız. Bu şehrin kronik sorunlarının çözümü vardır. Bizim bütün hazırlığımız buna."
Paylaşımcı bir yerel yönetim anlayışı
İmamoğlu, İstanbul'da yapılan bir araştırmada, yüzde 60'ının "fırsatım olsa bu kenti terk ederim" dediğini aktararak, "Bu sıradan bir rakam değildir. Bu şehir bunu hak etmiyor. Bu kentin sorunlarını hep birlikte çözme fırsatını elde etmeliyiz. Bu nasıl olacak? Biz şunu biliyoruz ki bu şehrin insanları çok değerli, bu insanlar bambaşka bir İstanbul çıkarabilir ama fırsat verilirse. Bütün tarafları sorunun çözümüne ortak yapan bir anlayışı ortaya koyacağız. Paylaşımcı bir yerel yönetim anlayışından bahsediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Trafik sorununu çözeceklerini, metro yatırımlarına devam edeceklerini, deniz ulaşımındaki oranı arttıracaklarını dile getiren İmamoğlu, yatırımların devam edeceğini söyledi.
Tüm bu problemleri çözerken, tüm paydaşları dikkate alacaklarını ifade eden İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İstanbul'un mevcut bütçesinin, en az iki katına çıkarılabileceğini bütün İstanbul'a ispat edeceğiz. Bu şehir kötü yönetilmektedir, bu şehri yöneten kişi ne yazık ki İstanbul'da yoktur. İstanbul böyle yönetilsin isteniyor, biz bunu tersine çevireceğiz. Biz bu şehri, İstanbulluların yönettiği, İBB Meclisinin söz sahibi olduğu, geleceğe yönelik planlamaların değişmez kurallarının olduğu bir yönetimin anlayışıyla yöneteceğiz. Gelin bu şehri hak ettiği değere hep birlikte taşıyalım. 31 Mart'tan sonra özgür, üretken ve mutlu bir şehir oluşturalım. 1 Nisan'dan sonra asıl mesleğine dönecek olan Sayın Meclis Başkanını tekrar Ankara'ya göndereceğimiz bir siyasal sürece dikkatli bir şekilde odaklanın. Gelin İstanbul'da yeni bir başlangıcı hep birlikte ortaya koyalım."
İmamoğlu, iş adamlarıyla buluşmasının öncesinde Pir Sultan Abdal Derneğini ziyaret etti.
Muhabir: Berk Özkan-Semra Orkan