TBMM Başkanvekili Önder'in hayati tehlikesi devam ediyor
Geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle hastaneye kaldırılan ve ameliyat sonrası yoğun bakım ünitesine alınan TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in hayati tehlikesinin artarak devam ettiği bildirildi.

İstanbul
İstanbul Florence Nightingale Hastanesinden yapılan açıklamada, Önder'in yoğun bakım ünitesindeki 13. gününde olduğu aktarıldı.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Önder’in ECMO ve inotropik destek tedavisi altında hemodinamik stabilitesini korumasına rağmen nörolojik tablosunun giderek bozulduğuna dikkati çekilen açıklamada, "Başka bir kırılma noktasına gelmiş bulunmaktayız. Hastamızın refleksleri azalmış, beyin ödemi devam etmektedir. Hayati tehlikesi maalesef artarak devam etmektedir. Ancak sabırla tedavilerimizi yaparak beklemeye devam edeceğiz." ifadelerine yer verildi.
"Bulgular hayati tehlikesinin giderek arttığını ortaya koymaktadır"
Demiroğlu Bilim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çavlan Çiftçi de İstanbul Florence Nightingale Hastanesi önünde Önder'in sağlık durumuna ilişkin basın mensuplarına açıklamalar yaptı.
Önder'in ECMO kalp destek cihazı ve yoğun inotropik destek tedavileri altında yoğun bakım ünitesinde hemodinamik stabilitesini korumasına rağmen nörolojik açıdan içinde bulunduğu tablonun giderek bozulmaya başladığını aktaran Çiftçi, bu nedenle başka bir kırılma noktasına gelindiğini kaydetti.
Prof. Dr. Çiftçi, "Hastamızın nörolojik açıdan beyin refleksleri azalmış ve beyin ödemi devam etmektedir. Kendisinin beyin kan akımı mevcuttur ve tüm bu bulgular bize kendisinin hayati tehlikesinin giderek arttığını ortaya koymaktadır. Ancak biz sabırla tüm tedavilerimize devam edeceğiz ve sabırla bekleyeceğiz." dedi.
Nöroloji uzmanı Prof. Dr. Yasef Özsarfati ise Önder'in önceden kalp sistemindeki problemler ön plandayken son zamanlarda nörolojik problemlerinin daha öne çıktığını ifade etti.
Bu nedenle nörolojik durumun giderek kötüleşmesinin bir kırılma noktası oluşturduğunu dile getiren Özsarfati, şöyle devam etti:
"Giderek reflekslerin azaldığını söyleyebiliriz. Hem muayenelerdeki refleksler giderek azalıyor hem de elektrofizyolojik olarak EEG kayıtlarında çıkan bulgularda belli bir süpresyon dediğimiz cevapsızlık halini göstermeye başladı. Hem muayenenin hem de yardımcı muayenelerin bulguları ışığında ilk günlere göre nörolojik bulgularda bir kötüleşmeden söz edilebilir. Bu hastadaki kötüleşmenin beyne hava gitmesinin az olmasıyla şekillenen bir beyin tutulumu olduğunu biliyoruz. O tabloya bağlı olarak da hastanın beyin ödemi var, beyin şişmiş vaziyette."
Bir gazetecinin "Bu durum, beyin ölümünden önceki son aşama mıdır?" sorusunu Özsarfati, "Beyin ölümü bulguları şu anda yok. Yapılan tetkiklerde böyle bir şey yok. Bunu ancak zaman içerisinde cevaplandırabileceğiz." şeklinde cevapladı.
"Vücudun oksijenlenmesinde, dolaşımın sağlanmasında bir problem yok"
Kalp ve damar cerrahisi uzmanı Prof. Dr. Ertan Sağbaş ise Önder'in ameliyatının üçüncü gününde kalbini revizyon için açtıklarında sağ tarafında kasılma gördüklerini, bunun sürpriz ve beklenmedik erken dönemde iyi bir şey olduğunu ancak sonra ilerleme olmadığını kaydetti.
Hala ECMO desteğine ihtiyaçları olduğuna dikkati çeken Sağbaş, bu desteğin kesilmesi nedeniyle vücudun dolaşımını idame edecek düzeyde olmadığını aktardı.
Prof. Dr. Sağbaş, Önder'in nörolojik tablosunun akciğerleri etkilediğinin altını çizerek, "Nörojenik akciğer ödemi gibi bir hadise oluştu. Geçen hafta içerisinde yine entübasyon tüpünden bir kanamamız vardı, 2-3 gündür o da durdu. Birçok organ sistemi tabii ki birbirini ilgilendiriyor, ister istemez. Çünkü birbirine bağımlı hemodinamik olarak kalbe bağımlı, akciğer, oksijenlenme derken ama şimdi akciğer tamamen etkilendi ama ECMO akciğerinin yerini tutuyor zaten, ECMO kalbin yerini tutuyor zaten. O nedenle şu an vücudun oksijenlenmesinde, dolaşımın sağlanmasında bir problem yok." ifadelerini kullandı.
"Tüm verilerin daha da netleşmesi için kritik bir zaman dilimi var mı?" sorusunu cevaplayan Sağbaş, şunları ifade etti:
"Onu çok soruyorsunuz ama Yasef Hocam'ın da söylediği gibi bu hastayla ilgili ne nörolojik ne kalbiyle ilgili ne akciğeriyle ilgili inanın bir şey söyleyemeyiz. Hep aynı şeyi söylüyoruz. Biz anlık verilere bakıyoruz, onlara ait tedaviyi düzenliyoruz. Mesela en çok korktuklarımızdan birisi de enfeksiyon. Şu ana kadar öyle iyi koruduk ki şu an herhangi bir enfeksiyon parametrelerinde falan bir şey yok. Antibiyotikleri değiştiriyoruz duruma göre, hemen pozisyon alıyoruz. İlerisiyle ilgili bir şey söyleyemeyiz ama yoğun olarak tedaviye devam ediyoruz."
Sağbaş, herhangi bir uyutucu ilaç verme işlerinin üzerinden 8 gün geçtiğini anlatarak, "Dolayısıyla biz de bekliyoruz. Uyanma yok, reflekslerde bir ilerleme yok. Nörolojik olarak herhangi bir şey kaydedilmedi. Baştan beri söylediğimiz, yani bir mucizeyi gerçekleştirmeye çalışıyoruz. İlk günden o kalp masajıyla aldığımız o ilk andan itibaren böyle bir gayret içerisinde bunun mücadelesi içerisindeyiz." dedi.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.