Dolar
38.43
Euro
43.66
Altın
3,318.70
ETH/USDT
1,805.00
BTC/USDT
95,020.00
BIST 100
9,432.55
Politika, arşiv

TBMM Genel Kurulu'nda küfürlü tartışma

2014 yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2012 Yılı Kesinhesap Kanunu Tasarısı'nın TBMM Genel Kurulu'nda ikinci gün görüşmelerinde küfürlü tartışmalar yaşandı.

11.12.2013 - Güncelleme : 11.12.2013
TBMM Genel Kurulu'nda küfürlü tartışma

TBMM 

TBMM Genel Kurulu, Başkanvekili Sadık Yakut Başkanlığında toplandı.

Genel kurul açıldıktan sonra, CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, düzeltme yapmak için söz istedi.

Kürsüye gelen İnce, Başbakan Erdoğan'ın dün konuşmasında "Terbiyesiz herifler ya" dediğini ifade ederek, "Sayın Başbakan Meclis'e hakaret etmiştir. Bu lafı CHP Grubu adına iade ediyorum" dedi.

İnce'nin konuşmasının ardından, AK Parti Grup Başkavekili Nurettin Canikli söz istedi. Bu sırada, CHP Grup Başkanvekili İnce ile AK Parti Tokat Milletvekili Zeyid Aslan arasında sözlü tartışma yaşandı. İnce'nin üzerine yürümek isteyen Aslan'ı, milletvekili arkadaşları engelledi.

TBMM Başkanvekili Yakut, CHP ve AK Parti'liler arasında tartışmanın büyümesi üzerine birleşime ara verdi. Arada da İnce ile Aslan'ın birbirine sözlü sataşması devam etti.

İnce'nin bu tartışma sırasında Aslan'a "Sen bana 'kafanı kırarım lan' diye bağırdın mı, bağırmadın mı?" diye seslendi.

Aslan'ın da "Ben başkasına benzemem" diye bağırdığı duyuldu.

Aranın ardından söz alan Canikli, bu tartışmaların, hiçbir şeye katkısının olmadığını ifade etti.

Gerginliğin, tartışmanın, küfürlerin havada uçuştuğu bir ortamı milletin takdir etmesinin beklenmemesi gerektiğini ifade eden Canikli, "Bu kürsüde çok haksız ve inanılmaz yalanlar sergileniyor. Başbakan'ın oğlunun yedi gemisi var... Var mı bir belge? Kuyruklu yalan. Niye bu kuyruklu yalanları söylemeye devam ediyorsunuz?" diye sordu.

Daha sonra Zeyid Aslan, İnce'nin kendisine küfür ettiğini savunarak, özür dilemesini istedi. TBMM Başkanvekili Yakut, tutanakları inceleyeceğini dile getirdi.

Özür dilediler ancak tartışmalar sürdü

AK Parti Tokat Milletvekili Zeyid Aslan, CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce ile tartışmasında kullandığı ve tutanaklara yansıyan sözlerinden dolayı özür diledi ancak tartışmalar devam etti.

TBMM Genel Kurulu'nda, 2014 bütçesinin görüşmeleri sırasında verilen öğle arasının ardından söz alan Aslan, şunları söyledi:

"Dün TBMM Genel Kurulu'nda, bütçe görüşmelerinde sayın Başbakan'ın konuşması sırasında ana muhalefet milletvekillerinin, Meclis'in saygınlığına uygun olmayan tavır ve davranışlarıyla başlayan gerilimin, bugün Meclis'in açılmasıyla birlikte, sayın İnce'nin dün yaşanan gerginliği daha da artıran, sayın Başbakanımız ve ailesine yönelik iftira ve hakaretlerle başlayan sözlü tartışma esnasında, sayın İnce'nin şahsıma küfretmesiyle, maalesef, kendi üslubuna uygun şekilde, zabıtlardan gördüğüm kadarıyla karşılık vermişim. Elbetteki bizim söylediğimiz sözler Meclis'in saygınlığına yakışmayan sözlerdir. Bu sözler dolayısıyla tüm Meclisimizden özür diliyorum. 

Basına düşen haberlerde sayın İnce'nin küfürünün üstünün kapatılarak verilmesi ve küfrün sadece tarafımızdan yapılmış gibi gösterilmiş olması bir çifte standarttır. Evet, bir küfürleşme olmuştur, hoş değildir ama bu küfürleşmeyi başlatan sayın İnce'dir. Ben kendi adıma kendi sözlerimden dolayı Meclisimizden özür diliyorum."

Madalya takın bir de

Aslan'ın konuşmasına CHP'li milletvekilleri tepki gösterdi. CHP İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut'tan söz istedi. Bu sırada AK Parti İstanbul Milletvekili Bülent Turan ile CHP'li Aslanoğlu arasında tartışma çıktı. 

Aynı anda Genel Kurul'un arka sıralarından CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, "Madalya takın bir de" diyerek bağırdı. AK Parti Nevşehir Milletvekili Murat Göktürk, CHP'li Ağbaba'nın üzerine yürüdü. Bu sırada CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç ile tartışmaya başlayan Göktürk'ü milletvekili arkadaşları engelledi.

Yakut, birleşime ara verdi ancak tartışma arada da devam etti.

AK Parti Kocaeli Milletvekili Muzaffer Baştopçu ile de CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar tartıştı. Birbirlerinin üzerine yürümeye çalışan milletvekillerini, arkadaşları engelledi.

Babayiğit varsa gelsin okusun

Verilen aranın ardından CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce de söz alarak, ilk kez böyle bir konunun tarafı olduğunu belirtti. Küfürleşmelerin olduğu tutanakları okuyan İnce, şunları kaydetti:

"Bana 'kafanı kırarım' deyince, tahrik altında bir küfür değil, kaba, yaralayıcı, argo bir söz kullanıyorum. Defol anlamında kullanılan bir sözdür. Bunu da bu Meclis'te kullanmamam gerekirdi ama ondan sonra gelen küfürleri ben okuyamam. Kamer Genç'in ölmüş anasına söylediklerini benim şahsıma söylemiş. Bu küfürleri okuyacak bir babayiğit varsa gelsin okusun. Burada savunulacak bir şey yok. Burada ağır bir küfür var. Hala daha burada 'hak ettiği şekilde cevap verdim' gibi sözlere üzülüyorum. Ben onu Allah'a ve yargıya havale ediyorum. Meclis'in gündemini daha fazla meşgul etmek istemiyorum. Benim şahsıma edilen küfürle TBMM zaman kaybetmemelidir, görüşmelere devam edelim."

Yakut'tan, Genç'e "temiz bir dil kullanın" uyarısı... 

CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in Sayıştay bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'e yönelik sözleri tartışma yarattı. "Dün burada konuşan Recep Bey, 'eskiden okullarda 50-60 kişilik sınıflar vardı şimdi 30-35'e indirdik' dedi. Bana Muradiye'den telefon eden biri çocuğun sınıfının 72 kişi olduğunu söyledi. Biraz dürüst konuşun, makamınızdan, mevkinizden utanın. Yalan söylemekle niye bu milleti kandırıyorsunuz?" dedi.

Birleşimi yöneten Başkanvekili Sadık Yakut, Genç'e, "lütfen temiz bir dil kullanın" dedi.

Sayıştay'da mali rapor olmadan genel uygunluk raporu düzenlenemeyeceğini belirten Genç,  "Raporlar düzenleniyor ama Sayıştay Başkanı,  başında bulunduğu Rapor Değerlendirme Kurulu, iktidarın yaptığı yolsuzlukları, hırsızlıkları ve suistimalleri aklama komisyonu haline getirdi. Bu raporları alıyor, içindeki yolsuzlukları, suistimalleri çıkarıp bir kağıt parçası olarak Meclis'e gönderiyor. Sayıştay Başkanı hangi yüzle gelip oturmuş. AKP'yi aklayan, devleti zarar ettiren bir kişi burada oturamaz" diye konuştu. 

AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Genç'in konuşmasının ardından söz alarak, milletvekillerinin kendisine oy veren seçmeni düşünerek hassas ve dikkatli konuşması gerektiğini belirterek, ülkede her iki kişiden birinin oyunu alan Başbakan ile ilgili konuşurken hassasiyeti ve edebi hak etmesi gerektiğini söyledi. Ünal, Genç'i kastederek, "Temsil ettiği Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları var. Bu hatip hakikati çarpıtarak yalan ve iftiralar kullanarak sizleri yanıltmakta ve kendisine verdiğiniz temsil yetkisini kötü şekilde kullanmaktadır.  Sizi, size oy verenlere havale ediyorum. Sizi temiz bir dil kullanmaya davet ediyorum" dedi.

Bu sırada CHP sıralarından bazı milletvekilleri, "senin milletvekilin ana avrat küfrediyor" diye laf atması üzerine Ünal, "Bir yanlış davranışı ikinci bir yanlış davranışa doğruya ulaşamazsınız. Meclis'in adabına uygun davranın" karşılığını verdi.  

CHP'li Genç, sataşma gerekçesiyle söz alarak, "Yalan söyleyen varsa sizsiniz. Yiğitseniz gidelim hesapları inceleyelim. Tunceli halkı beni 7 kez buraya gönderdi. Ben sizin gibi ikiyüzlü değilim" dedi.

Tartışma

CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen, Anayasa Mahkemesi'ne 10 binden fazla bireysel başvuru yapıldığını ve bu sayının giderek artacağını ifade ederek,  Türkiye'deki insan hakları ihlallerinin engellenmesi gerektiğini, ancak tam tersine kitlesel hal aldığını söyledi. Gezi olayları sonrası başlatılan  cadı avının sürdüğünü savunan Türmen, polisin orantısız güç kullanımının ciddi sorun haline geldiğini, polisin ülkede otoriter rejimin korunması aracı olduğunu, bu durum giderilmeden insan haklarında ilerleme sağlanamayacağını belirtti. 

CHP Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan, iktidarın icraatlarını eleştirerek, "Cumhuriyet'in tüm yaptıklarını satıp, kurucusuna dil uzattığınız. Diktiği ağaçları söküp kendisine ak saray yaptınız. Onca satışa rağmen başınız belada, para azaldı galiba, Başbakan Katar'a alelacele niye gitti? Başbakan, inancı hoşgörü yerine kutuplaştırmada kullanıyor. Dini kullanırken keşke ahlakı da kullansaydı. Bize ekmek israfı derken, üç helikopterle gezdiğinden, indirimden ya da ikinci elden almasaydı eğer 43 bin dolarlık saatinden, aile üniversitesinden, 6. gemicikten sözediliyor. Sahi gemilere helal sertifikası veriliyor mu? Başbakan bir kez attan düşmüştü, bir kez daha düştü. Başkanlığa veda etti, Cumhurbaşkanlığı çantada keklik mi? Hayır. Muhafazakar ve asla demokrat değil. Deniz ve Yağmur gibi kaç çocuk babaya hasret büyüdü. Onlara gözyaşı borçlu Başbakan...Yarattığınız adaletle yargılanmayı hak ediyorsunuz. Gitmesi gereken birileri varsa o da sizsiniz" diye konuştu. 

 CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz, devletin mahremi olmayacağını belirterek, AK Parti iktidarları dönemindeki MGK kararları, buna göre hazırlanan eylem planları, yapılan fişlemelerin ve 10 yıllık icraatın açıklanmasını istedi.  Konuyla ilgili soru önergelerine yanıt verilmediğini belirten Özgündüz,  "Devletin kozmik odasına girilince şeffaf, size dokununca örtün. Gizlilik kamuya dönüktür, kişiye dönük değil. MİT hepimizi, sizi de dinliyor; ne yapıyorsunuz, nereye gidiyorsunuz, kiminle ilişkiniz var... MİT'in başka işi yok mu? Bir devlet hukuka oturmazsa, organize çete olur. Size de zarar verir. Gelin hukuku, demokrasiyi ve insan haklarını oturtalım" dedi. 

"Bize teşekkür borcunuz var"

AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, sataşma gerekçesiyle söz alarak, "Başbakanlık Takip Kurulu'nu biz kaldırdık, MGK'yı sivil hale getirdik, MGK Siyaset Belgesi'ni değiştirdik, Türkiye'yi normalleştirdik. Türkiye bugün daha demokratik. Sizin dünden beri bize teşekkür borcunuz var. Balbay kararını özgürlükler adına önemsiyoruz. Bu karar sizin muhalefetinize, boykot etmenize rağmen, bireysel başvuru hakkını getirmeseydik Balbay tahliye olabilir miydi?  Bize teşekkür borcunuz var" görüşünü ifade etti.

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi de sataşma gerekçesiyle söz alarak, "Önce siz aynaya bakın; Türkiye Cumhuriyeti ibarelerini tüm resmi dairelerinden kaldırdınız. Elinizden gelse Türk bayrağını kaldıracaksınız. Sizin gittiğiniz yol budur. Cumhuriyet, demokrasi, Atatürk ile problemi olan hükümet var. Başbakan Atatürk bile diyemiyor, Gazi Mustafa Kemal'de kaldı. Çünkü onun Cumhuriyet ve modernleşme ile problemi var" dedi.  

CHP'li Özgündüz de sataşma gerekçesiyle söz alarak, Hükümet'e sordukları sorulara yanıt vermediğini belirterek, bir bele göstererek, "Hükümetiniz yalan söylüyor. Açıklamayan... Bakın şimdi ağzımı bozacağım. elinde bilgi olup da açıklamayan namussuzdur, şerefsizdir. MİT, MGK senin elinde. 18 Ekim 2011, Güroymak katliamı... Cevap vermeyen şerefsizdir" dedi.  

Genel Kurul'da Özgündüz ile AK Parti'liler arasında tartışma yaşandı.

CHP'li Tarhan da sataşma gerekçesiyle söz alarak, "Diktatör demişken bir diktatörün tüm özelliklerini bünyesinde taşıyan birinden söz edeceğim. Hitler; komşularına düşmandı, hepsiyle savaşmak isterdi, en çok gaz kullanmaktan ve kadınların çok çocuk doğurmasını isterdi. Komşuların birbiine düşman olmasını istermiş ve bunu teşvik edermiş. Seküler eğitimi musibet gibi görürmüş. Kendini dinsel imparatorluğun başındaki uhrevi ve seçilmiş kişi zannedermiş. Bu adam kendinden geçmiş bir megalomandı, insanlıktan uzak faşistmiş ve bıyık seçimi de muhteşemmiş" dedi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın