Arnavutköy Belediye Spor Kulübü sporcusu olan Selen Tınaz, 5 yaşında başladığı motokrostaki başarılarıyla adından sıkça söz ettiriyor.

Şampiyonalarda birincilik, ikincilik ve üçüncülükler elde eden Tınaz, son olarak Türkiye Motosiklet Federasyonu tarafından Edirne’de düzenlenen Motokros 2'nci ayak yarışlarında kadınlar kategorisinde altın madalya kazandı.

Tınaz, AA muhabirine, aldığı ödüllerin yetersiz olduğunu belirterek, hedefinin kadınlar kategorisi dünya şampiyonasında altın madalya kazanmak olduğunu söyledi.

Motosiklet tutkunu olan babasının izinden gittiğini dile getiren Tınaz, en başta babasının bu sporu yaptığını, kendisinin de denemek istediğini, onun sayesinde bugün geldiği noktaya geldiğini kaydetti.

"Bu sporu eğlenceli ve keyifli buluyorum"

Tınaz, ilk zamanlar çok eski, küçük bir motoru olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Herkes gerçekten çok başarılıydı ve ben de ilk defa girmiştim. çok zor gelmişti ama ona rağmen ben yine de denemek istedim, pes etmedim. Buralara kadar da geldim. Babam aynı zamanda antrenörüm oluyor. Babamın benimle ilgilenmesi ya da benim için bir şeyler yapması beni mutlu ediyor. Antrenmanlarım eğlenceli geçiyor. Arkadaş çevrem de bu sporu yapıyor genelde. Bu sporu eğlenceli ve keyifli buluyorum. Türkiye'de az sayıda kadın motokrosçu var. Yarışlara genelde tek kadın sporcu olarak katılıyorum. Erkeklerle yarıştığımda onları geçip derece alıyorum ve bu onların zorlarına gidiyor. Hayalim dünya şampiyonasında birinci olmak."

"İstanbul'da bir motokros parkuru daha istiyoruz"

Selen Tınaz'ın antrenörü olan babası Yalçın Tınaz da eski bir sporcu olarak kızının daha iyi yerlere gelmesi için uğraştığını, Selen'in kendilerini çok gururlandırdığını, 5 yaşından beri bu sporun içinde olduğunu ifade etti.

Kendisinin de geçmişte motosiklet yarışçısı olduğunu ve ATV branşında yarıştığını anlatan Tınaz, "Benim de Türkiye şampiyonluğum, ikinciliklerim ve üçüncülüğüm var. Selen, parkurlarda büyüyen bir çocuk. Benim peşimden geldi ve benden sonra bayrağı devraldı." dedi.

Tınaz, hem baba hem de antrenör olmanın zorluklarına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Günümüz şartlarında yükümüz 3 kat daha ağırlaştı. Motorumuz büyüdü, elbiselerimiz büyüdü, kaskımız ve aracımızı büyütmek zorunda kaldık. Bir tek Çatalca'da parkurumuz var. Onun haricinde antrenman yapabileceğimiz yakında bir parkur yok. Maddi yönden bize çok ağırlık veriliyor. Saat başı ücret alınıyor. İstanbul'da bir motokros parkuru daha istiyoruz. Çocuklarımız gelsin, fazla masrafa girmeden çok rahat bir şekilde öğrensinler. Bu sporu herkese tavsiye ediyorum."